Son yıllarda SUV araçları yollarda daha çok görmeye başladık. Türkçeye "sportif amaçlı taşıt" olarak çevrilen SUV araçlar; gösterişli tasarımları, prestijli görünümleri ve dinamik tarzları dolayısıyla kullanıcıların ilgisini çekiyor.
 

Çekiş özellikleri ve güçlü motor donanımları sayesinde hem arazide hem de asfalt yollarda kullanılabilen SUV araçlar, geniş oturma alanları ve bagaj hacimleri nedeniyle “aile aracı” olarak da anılıyor. Şehir hayatında konfor ve güvenlik sağlayan SUV araçlar, engebeli arazilerde sergiledikleri yüksek performans ile de dikkat çekiyor.
 

Fakat SUV araçların yaşamları çoğunlukla şehirde ve asfalt yollarda geçer. Bu tipteki araçların yerden yüksek yapıları ve teknik mimarileri de hem şehir hayatında hem de asfalt yollarda üstün bir sürüş güvenliği sunar.
 

Ayrıca SUV araçların yüksek yapıları, kullanıcıların araca binme-inme sürecini kolaylaştırır. Bu yüksek yapı ayrıca kullanıcılara çevreye hakim bir sürüş sağlar. SUV araçlar, tasarımları nedeniyle kullanıcılara binek otomobil konforunu ve van tipi araçların çok çeşitliliğini birlikte sunar.
 

SUV araçların tasarım özelliklerinden bahsettiğimize göre bir de SUV araç alırken dikkat edilmesi gerekenlere göz atalım.
 

SUV Araç Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler
 

SUV araçlar, 4x4 çekiş özellikleri ve hem asfalt hem de arazide kullanılabiliyor olmaları nedeniyle son yıllarda hayli popüler. Ancak bu türde bir araç alırken kullanım amaçlarınızı iyi şekilde belirlemeniz gerekiyor.
 

Örneğin aracınızı daha çok şehir içinde kullanacaksanız küçük veya kompakt bir SUV araç tercih etmeniz daha mantıklı olabilir. Böylece hem şehir içinde park sorunu yaşamaz hem de manevra kabiliyetinizi artırabilirsiniz. Ayrıca kullanım maliyeti noktasında da avantajlar yakalayabilirsiniz.
 

Fakat amacınız daha çok yol yapmak ve off-road deneyimi yaşamak ise üst-orta ya da üst sınıf bir SUV araç alabilirsiniz. Daha geniş iç hacim ve daha yüksek motor kapasitesine sahip olan bu sınıftaki araçlar, performans olarak da fark yaratır. Bu sayede şehir dışında ve engebeli arazilerde de konforlu bir sürüş deneyimi yaşayabilirsiniz.
 

SUV otomobil seçerken dikkat etmeniz gereken özelliklerden bahsettik. Şimdi de Kia Stonic incelemesi yaparak gözde SUV modellerinden birine yakından bakalım.
 

Kia Stonic: Göz Alıcı ve Kendinden Emin
 

Kia Stonic, B segmentinde yer alan şehirli bir araç. Aynı zamanda “crossover” olarak da tanımlanan Yeni Stonic, kompakt boyutları ve çok yönlülüğü ile dikkatleri üzerine çekiyor. Göz alıcı tasarımı ve kendinden emin stili ile de ilham veren araç, SUV segmentine yeni bir soluk getiriyor.
 

Form ve fonksiyon olarak Kia’nın büyük SUV modellerinden ilham alınarak tasarlanan Stonic, yol tutuş özellikleri ile kullanım kolaylığını bir arada sunuyor. Dinamik, güçlü ve kavisli tarzı ile heyecan uyandıran bir dış tasarıma sahip olan Stonic, zengin donanımı ile de konfor vadediyor.
 

SUV ve binek araba özelliklerini bir araya getirerek tasarlanan Stonic, bu yönüyle melez bir araç olma özelliği taşıyor. Sürücülere özellikle şehir hayatında sağladığı avantajlar ile öne çıkan Stonic, sportif ve dinamik çizgilerinin yanı sıra sürüş keyfi ile de adından bahsettiriyor.
 

Yüksek omuz çizgisini tamamlayan eğimli tavan çizgisi ve özel olarak tasarlanan tavan rayları, aracın stil sahibi görünümünü destekliyor. Sahip olduğu özgün stop lambası tasarımı ise Stonic’e genç ve fütüristik bir hava katıyor. Keskin yatay çizgiler ve yumuşak yalın yüzeylerin birbiriyle uyumunu gözler önüne seren Kia Stonic, teknolojiyi ve ergonomiyi esas alan yapısı ile de kullanıcıları kendisine çekiyor.
 

Ayrıca önden çekişli Kia Stonic;
 

• ● Elektronik Stabilite Programı (ESC),
  
• ● Araç Denge Yönetimi (VSM),
  
• ● Yaya Algılama ve Önden Çarpışma Uyarısı (FCA) da dahil Otonom Acil Durum Freni (AEB),
  
• ● Arka Çapraz Trafik Denetimi (RCTA),
  
• ● Kör Nokta Algılama (BSD)
  
• ● Şeritten Çıkma Uyarı Sistemi (LDWS)
  
• ● Drive Wise Gelişmiş Sürücü Destek Sistemi (ADAS) gibi araç donanımları sayesinde de hayatı kolaylaştırıyor. Uzun Far Desteği (HBA) ve Sürücü Yorgunluk Uyarısı (DAW) gibi özellikleri ile de sürüş güvenliğini daha fazla geliştiriyor.
  

352 litrelik bagaj hacmine sahip Kia Stonic, iki katlı bagaj zemini ile de kullanım kolaylığını destekliyor. Çift kavramalı şanzıman (DCT) ile kombine edilen benzinli motor da yolculukları çok daha keyifli hale getiriyor. 2 adet motor seçeneği sunan Kia Stonic yakıt tüketiminde de fark yaratıyor. Kia Stonic performans ve donanım özelliklerini tablodan inceleyebilirsiniz:
 

Yazımızın burada sonuna geliyoruz ancak okumaya devam etmek istiyorsanız Kompakt Otomobil Nedir? Modelleri ve Özellikleri içeriğimize geçebilirsiniz.
 

Araçların rahat, güvenli ve tasarruflu olarak hareket edebilmesi için çeşitli tip ve boyutlarda lastikler geliştirilir. Oluk sayıları, hamurlarının sertlik derecesi veya diş derinliği gibi detaylar, lastiklerin kullanım alanlarını belirler. Ancak lastik alırken ilk olarak tamamı uluslararası standartlarla belirlenen ölçülere dikkat etmeniz gerekir.
 

Araç Lastiği Boyutları Nelerdir?
 

Araba lastik ölçüleri, araçların kitapçıklarında açıkça yazar. Örneğin Kia Sportage’ın broşürü içerisinde “Lastikler” başlığı altında 225/60R17 ve 245/45R19 ifadelerini göreceksiniz.
 

Sıralama ile lastik ölçülerinde yer alan boyutlar ise şöyledir:
 

• ● İlk kısım lastiğin kesit genişliğini ifade eder. Yani yanak olarak tabir edilen yanal yüzeyden, diğer yanal yüzeye kadar olan uzunluktur ve buna dıştan dışa genişlik dendiğini de görebilirsiniz. Örneğimizde yer alan lastiklerin kesit genişliği 225 ve 245 milimetredir.
   
• ● İkinci kısım ise lastik kesitinin, lastik genişliğine oranıdır. Örneğimizde yer alan lastikler için oran %60 ve %45’tir. Yani ilk lastikte 225’in %60, ikinci lastikte ise 245’in %45’i kadar en-boy oranı vardır.
   
• ● Üçüncü kısımda yer alan R ise lastiğin radyal olduğunu gösterir. Radyal denilen tasarımda bir çeşit tekstil ve metal türü ipliklerin kullanıldığı özel kompozit malzeme bulunur. Çok yüksek direnç oluşturabildikleri için hem yol ve yolcu güvenliği üst seviyeye çıkar hem de tekerleklerin deforme olma süreci kısalır. Örneğimizde yer alan lastiklerde “R” ibaresi bulunduğu için her ikisi de radyaldir.
   
• ● Son kısım ise jant genişliğini ifade eder. Örnekte yer alan ilk lastik 17”, ikinci lastik ise 19” büyüklüğündeki jantlar ile uyumludur.
   

Tüm bu ifadeleri ezbere bilmenize gerek yoktur. Araç kitapçığında yazan oranları lastik satışı yapan bayilere söylemeniz veya internet sitelerine girmeniz durumunda, uygun lastik seçenekleri sunulur. Türkiye’de sık görülen bazı lastik ölçüleri şöyledir:
 

Radyalın yanında yer alan değere bakabileceğiniz gibi tablonun üst kısmında yer alan inç değerine bakarak otomobiliniz jant boyutuna uygun olan versiyonu görebilirsiniz.
 

Lastik Fiyatları Ne Kadar?
 

Lastik içerisinde farklı birçok malzeme bulunduğu için ham madde fiyatlarında yaşanan değişimler gibi nedenlerle fiyatlarda değişiklik görülebilir. Türkiye’de araç lastiği fiyatları 700 TL’den 4.000 TL’ye kadar ulaşabilir.
 

Araç lastik ücretleri; lastiğin içerisinde kullanılan malzemelerin kalitesine ve miktarına, lastiğin türüne ve lastik tipine göre değişiklik gösterebilir.
 

Son olarak araba lastiği fiyatlarının yüksek veya düşük olması, lastiğin kötü veya iyi olduğu anlamına gelmez. Örneğin görece yüksek fiyatlarla satışa sunulan 215/40R17 boyutlarındaki bir lastik, oldukça uygun fiyatlı olan 215/40R17 boyutlarındaki bir lastiğe göre yaz şartlarında çok daha kötü bir performans gösterebilir. Çünkü pahalı olan kış lastiği olabilir ve üzerinde yer alan hamur, yaz şartlarına göre imal edilmemiştir.
 

Bu nedenle lastik seçerken dikkat etmeniz gereken kriterlerden biri fiyat olsa da tek belirleyici değildir.
 

Araç Lastiği Çeşitleri Nelerdir?
 

Binek otomobillerde kullanılan lastikleri; yaz, kış ve mevsim lastikleri olarak 3’e ayırabiliriz. 3 lastik türünün de kendine özgü temel farkları bulunur. Bu farklar sayesinde de yola daha iyi tutunmanızı ve güvenli bir sürüş deneyimi yaşamanızı sağlarlar. İlk olarak en sık tercih edilen lastiklerden olan mevsim lastiklerini anlatmaya başlayalım.
 

Mevsim Lastiği Nedir?
 

Mevsim veya 4 mevsim araç lastiği olarak tabir edilen lastik türü, yılın her döneminde kullanabileceğiniz şekilde tasarlanır. Hamuru özel olarak imal edildiği için düşük ve yüksek hava sıcaklıklarına karşı dayanıklıdır. Yaz lastikleri gibi hava sıcaklıkları düştüğünde hızla donmazlar veya kış lastikleri gibi sıcak havalarda ekstra yumuşaklık göstermezler.
 

Ülkemizin neredeyse bütün şehirlerinde kullanılabildikleri için oldukça sık tercih edilirler. 4 mevsim araba lastiği özellikleri itibarıyla her mevsime uyum sağlayacak şekilde dizayn edildikleri için yıl boyu kullanılabilir. Bu sayede ekstra lastik bulundurma ve depolama maliyetlerinden de sürücülerin kurtulmasını sağlar.
 

Eksi yönleri ise hava sıcaklıkları çok arttığında yaz lastiğine göre çok daha fazla yakıt tüketimine sebep olurlar. Ayrıca kar yağışı olduğunda kış lastiği kadar yüksek bir yol tutuşu sergilemezler.
 

Kış Lastiği Nedir?
 

Kış ve kışlık araba lastiği olarak tabir edilen lastik türü, oldukça yumuşak bir hamura sahiptir. Bu sayede de soğuk havalarda bile kolayca ısınabilirler. Böylece donma gibi sorunlarla karşılaşmadan araç kullanmanızı sağlarlar.
 

Üzerlerinde yer alan oluklar ve dişler oldukça derindir. Bu sayede kar yağışı dahil olmak üzere hemen tüm yağışlı hava şartlarında yere oldukça sıkı tutunurlar. Ayrıca hava sıcaklıkları 10 derecenin altına düştüğünde kullanılması önerilir. Çünkü bu değerden daha düşük hava sıcaklıklarında diğer lastikler daha sert hamurlu olduğu için yere daha az tutunurlar.
 

Yaz Lastiği Nedir?
 

Sert hamurlu lastiklerdir ve sıcak havalara dayanıklıdırlar. Hava sıcaklıklarının çok yükseldiği şehirlerde mevsim veya kış lastikleri yerine tercih edilmeleri önerilir. Çünkü mevsim ve kış lastikleri, sıcak havalarda yumuşak olan hamurları ile yere çok daha fazla tutunur ve aracın istenen performansta çalışmasının önüne geçer.
 

Yaz lastiklerinin oluk ve dişleri hem az hem de kısadır. Bu nedenle de yağışlı ve soğuk havalar için uygun değildir. Özellikle hava sıcaklıklarının 10 derecenin altına düştüğü durumlarda kullanılmamaları önerilir.
 

Lastik Seçimi Yakıt Verimliliğini Etkiler mi?
 

Lastik alırken dikkat etmeniz gereken en önemli konulardan biri yakıt tüketimidir. Çünkü yaz aylarında kış lastiği kullanmak veya kış aylarında yaz lastiği kullanmak sadece sürüş güvenliğinizi tehlikeye atmaz. Aynı zamanda araç yere çok fazla veya çok az tutunduğu için tekerlek dönüş sayısı gibi değerler değişir ve yakıt tüketimi önemli ölçüde artar.
 

Hatta lastiklerin birkaç yıl kullanılabildiği düşünüldüğünde yakıt verimliliğini çok fazla düşüren modellerin tercih edilmesi durumunda lastik almamak daha pahalı bir çözüm dahi olabilir.
 

Araba Lastiklerinde Yer Alan Etiket ve Semboller Ne Anlama Geliyor?
 

Araç lastiği özellikleri, etiket ve semboller ile belirlenir. 4 mevsim araç lastiği veya kış lastiği gibi araba lastiği çeşitleri, üzerlerinde yer alan semboller ve etiketlerle kolayca anlaşılabilir. Kış lastiklerinin üzerinde dağ içerisinde kar tanesi ve M+S sembolleri bulunur. Bu işaretler lastiğin kış şartları ile kar ve çamura da dayanıklı olduğunu gösterir. Ancak bazı 4 mevsim lastik çeşitlerinde de bu semboller yer alabilir.
 

Bunun dışında lastik alırken dikkat etmeniz gereken diğer semboller ise harflerdir. Harfler, alacağınız lastiğin hız endeksini gösterir. Hız endeksinde yer alan km/s cinsinden sürat, lastiğin ideal maksimum hız değerini verir. Bu değerin üzerinde sürekli hareket etmeniz önerilmez. Sırası ile harfler ve hız endeksleri şöyle sıralanır:
 

Ayrıca hız endeksi ile ilgili bilmeniz gereken bir diğer husus ise bu değerlerin aracınızın ulaşabileceği maksimum değerden farklı olabilmesidir. Örneğin W hız endeksinde 270 km/s uygun bir hızdır. Ancak aracınız elektronik olarak 250 km/s hız ile sınırlandırılmış olabilir.
 

Yönetmeliklere Göre Lastik Seçimi Nasıl Yapılır?
 

Yasa ve yönetmeliklere göre lastikler ile ilgili bazı kısıtlamalar bulunur. Bu kısıtlamalara uyarak lastik seçimi yapmanız oldukça önemlidir. Kısıtlamalar ile ilgili ilk konu ise lastik diş derinliğidir.
 

Araçların lastik diş derinliği, yönetmeliklere göre minimum 1,6 mm olmalıdır. Bu derinliğin altında kalan lastikler, yasalara göre kusurlu sayılır. TÜVTÜRK tarafından icra edilen araç muayenelerinde de lastikler kontrol edilir ve gerekli derinliğin olması beklenir. Eğer araç gerekli lastik diş derinliğine sahip değilse ağır kusurlu sayılır ve muayeneden geçemez.
 

Lastik diş derinliğini öğrenebilmek için iki farklı yöntem bulunur. Bunlardan ilki bazı markaların sunduğu çizgilerdir. Kırmızı veya sarı gibi kolayca fark edilebilecek bir renkte olan diş derinlik çizgileri, araç lastiğinin derinliğinin yasal sınırların altında olup olmadığını öğrenmenizi sağlar.
 

İkincisi ise lastik diş derinliği kılavuzu adı verilen özel bir ölçüm aparatıdır. Kredi kartından küçük olan aparatın milimetreleri gösteren kısmını lastiğin dişlerine geçirip yasal sınırın altında olup olmadığını öğrenebilirsiniz. Genellikle lastik satışı yapan dükkanlarda bu aparatlar eşantiyon olarak sunulur ve lastik almanız durumunda hediye edilirler.
 

Lastiklerle ilgili bir başka husus ise kış lastiği uygulamasıdır. Her yıl 1 Aralık ve 1 Nisan tarihleri arasında şehirlerarası yolcu ve yük taşıyan tüm araçlar için kış lastiği takılması zorunludur. Ayrıca bazı il ve ilçelerin idari amirleri bu süreyi uzatabilir. Bu nedenle kaymakamlık ve valiliklerin yaptıkları açıklamaların takip edilmesi önerilir.
 

Araç Lastiği Ömrü Ne Kadar?
 

Lastik alırken dikkat etmeniz gereken en önemli konulardan biri lastik ömrüdür. Lastiklerin önemli bir kısmını kaplayan ve hamur adını verdiğimiz elastik madde, 10 yıl süreyle ideal sertlik değerinde kalır. Bu süreye de raf ömrü denir ve bu süreden sonra kullanılması kesinlikle önerilmez.
 

Lastiklerin kullanım ömürleri ise 100 bin kilometreye kadar uzar. Ancak ortalama değer genellikle 80 bin kilometredir. Yani Türkiye’yi baz alacak olursak 4 yıl gibi bir sürede lastik ideal değerlerinden uzaklaşmış olur. Bu nedenle de kontrol edilmeden kullanılmaması önerilir.
 

Lastik, Fren Performansını Etkiler mi?
 

Araç lastiği alırken uygun lastik seçeneklerini tercih ettiğinizden emin olduğunuz sürece fren performansı açısından sorun yaşamazsınız. Lastik ideal büyüklükte ve mevsim şartlarına göre dizayn edilmiş bir modelse fren mesafeniz uzamaz. Böylece güvenli bir şekilde seyahat edebilirsiniz.

Tam tersi durumlarda ise fren mesafenizin uzamasıyla beraber yere fazla tutunma gibi nedenlerle de viraj benzeri alanlarda ani frenleme yapılması durumunda savrulma gibi sorunlar yaşanabilir.
 

Lastik Gürültüsü Alırken Anlaşılabilir mi?
 

Lastik gürültüsü, yan aynalar veya spoiler gibi parçaların çıkardığı sese benzer bir gürültüdür. Özellikle uzun yollarda ses yükselir ve sürüş konforunu düşürebilir. Genel olarak bu gürültüye yol gürültüsü adı verilir.

Lastiklerin çıkardığı gürültünün kaynağı zemin ile temastır. Günümüzde lastikler yol gürültüsünü azaltacak şekilde dizayn edilir. Ancak lastikleri denemeden veya benzer araçlarda nasıl bir sonuç verdiğini görmeden gürültülerini anlamak pek mümkün değildir. Bu nedenle lastik almadan önce kullanıcı yorumlarını okumanızı öneririz.
 

Sıfır Lastik mi, İkinci El Lastik mi?
 

Sıfır araç lastiği fiyatları bir hayli yüksek olduğu için son yıllarda ikinci el araç lastiklerine yönelik talepte de bir artış mevcuttur. Ancak sürücülerin mecbur kalmadıkları müddetçe ikinci el araç lastiklerine yönelmemeleri önerilir. Çünkü lastiklerin ömrü zaten maksimum 10 yıldır. Tabii bu değer yukarıda da belirttiğimiz gibi raf ömrüdür. Kullanım durumunda lastikler genellikle 3-4 yılda tükenir. Bu nedenle alacağınız ikinci el lastikleri kısa bir süre sonra yenilemeniz gerekebilir.

Şehir hayatında güven ve konfor sağlarken zorlu arazi şartlarında da yüksek performans gösteren SUV (Sport Utility Vehicle) modelleri, son yıllarda oldukça sık tercih edilen araçlar arasına girdi. Bu modellerin de kullanım yeri ve performansına göre farklılaşan bazı teknik özellikleri bulunuyor.
 

SUV modelleri, önden çekişli (Front Wheel Drive) ya da arkadan itişli (Rear Wheel Drive) olabilir. Bazı SUV modelleri ise 4 çeker sürüşe sahip. 4x4 olarak adlandırılan bu modeller, motordan alınan gücü 4 tekerleğe birden dağıtıyor. 4 çeker araçların farkı, zorlu arazi şartlarında ve asfalt dışı yollarda daha üstün bir sürüş güvenliği sağlaması.
 

4x4 ile SUV arasındaki farklardan ve benzerliklerden bahsettik. Tabii, bu iki sınıfın özelliklerini taşıyan araçlar da mevcut. Bunlardan biri de Kia Sorento. Dilerseniz şimdi, Yeni Kia Sorento’yu inceleyelim.
 

Tarz, Kullanışlılık, Güvenlik ve Konfor: Dördüncü Nesil Sorento
 

2002'deki ilk tanıtımından bu yana yaklaşık 1,5 milyon adet satan Sorento, Kia'nın en önemli ve en çok satan araçlarından biri olmaya devam ediyor.
 

Yeni Sorento’nun tasarımı, önceki Sorento nesillerinin güçlü ve sağlam estetik anlayışına dayanıyor. Yeni tasarımdaki keskin çizgiler, köşeler ve dinamik gövde yapısı aracın daha sportif bir duruş sergilemesini sağlıyor. Daha uzun dingil mesafesi, yolcular ve eşyaları için daha fazla alan ve yükseltilmiş teknoloji, dördüncü nesil Sorento'yu diğer SUV’ler içinde dikkat çekici kılıyor.
 

Dördüncü nesil Yeni Sorento, markanın yeni SUV platformu ile üretilen ilk Kia modeli olmasıyla da dikkat çekiyor. Avrupa’da hibrit ve dizel motor seçenekleri ile yollara çıkan Yeni Kia Sorento, şarj edilebilir hibrit (plug-in hybrid) versiyonuyla birlikte tarzına farklı bir boyut ekliyor.
 

Ödüllü Tasarım
 

Sorento, Mart 2020’de tanıtılan dördüncü jenerasyonu ile Avrupa’nın en çok satan otomobil dergisi Auto Bild Allrad tarafından “Tasarım” kategorisinde ödüle layık görüldü.
 

Yeni Sorento, üçüncü nesil Sorento’dan 10 mm daha geniş olacak şekilde 1.900 mm olarak üretildi. Ayrıca araç 4.810 mm uzunluğunda ve 15 mm daha yüksek. Bu yükseklik de engebeli arazi koşullarında sorunsuz bir sürüş vadediyor.
 

Kia Sorento, önceki nesil SUV'lerin başarılı tasarımını yeniden tanımlarken yeni stil ögelerini, yüksek teknoloji ayrıntılarla birleştiriyor.
 

Kia Sorento’nun dış tasarımında her iki yandaki entegre farları organik olarak saran kaplan burunlu ızgara, yeni modele kendinden emin ve olgun bir duruş kazandırıyor. Alt kısımda daha iyi sürüş deneyimi için LED gündüz farları yer alıyor. Aynı zamanda Sorento’da 17 inçten 20 ince kadar altı farklı alaşım jant tasarımı mevcut.
 

Sorento’nun iç tasarımında parlak yüzeyler, metal dokulu ve ahşap görünümlü kaplamalar yer alırken isteğe bağlı deri donanımlı modellerde deri kabartmalı desenler de mevcut. Ayrıca Sorento’nun geniş iç hacmi sayesine 4+2 ve 5+2 oturma düzeni sunuluyor. Bu da kalabalık aileler için tercih sebebi olacak gibi duruyor.
 

Aracın, önceki nesillerde de yer alan Bose premium ses özelliğinin yanında panoramik açılır tavanı da mevcut. Son olarak LX versiyonunda 8 adet USB bağlantı noktası bulunuyor. Bu da şarj ve bağlantı konusunda kullanım kolaylığı sağlıyor.
 

Daha Fazla Performans
 

Kia Sorento’nun farklı pazarlara yönelik farklı versiyonları bulunuyor. Dördüncü nesil Sorento’nun LX, S, EX, SX, SX Prestige ve SX Prestige X-Line versiyonlarının satışları ülkelere göre farklılık gösteriyor. 4x4 ve hibrit versiyonları içeren SX Prestige X-Line dışındaki tüm versiyonlar önden çekişli olarak üretiliyor.
 

Şehir içi veya kırsal alanlarda daha duyarlı sürüş için 2.5 Turbo seçeneği, 8 vitesli ıslak debriyaj DCT ile eşleştirilmiş 281 (PS) beygir gücüne ve 421 Nm torka sahip. Yeni Turbo-Hibrit ile birlikte mevcut Sorento yaklaşık %50 daha iyi yakıt ekonomisi sunuyor.
 

Plug-in hibrit seçeneği ile 261 beygir gücüne ve yaklaşık 48 km saf elektrikli sürüş menziline ulaşabiliyor. 227 beygir gücü ve 6,36 l/100 km yakıt tüketimi ile de sınıfındaki en güçlü HEV’e (Hybrid Electric Vehicle - Hibrit Elektrikli Otomobili) sahip oluyor.
 

Daha Gelişmiş Sürüş Yardım Sistemleri (ADAS) ise artık standart. Ön Çarpışmadan Kaçınma Yardımı, Şeritte Kalma Yardımı, Şeritten Ayrılma Uyarısı, Arka Yolcu Uyarısı’na sahip Sorento’nun diğer teknolojik özellikleri ise şunlar:
 

• ● Kör Nokta Çarpışma Önleme Yardımı - Paralel çıkış
  
• ● Yolcu Güvenli Çıkış Yardımı
  
• ● Kör Nokta Görüş Monitörü
  

D sınıfının ilham veren SUV modellerinden biri olan Kia Sorento’nun diğer performans ve donanım özelliklerine ise tablodan ulaşabilirsiniz:
 

Kullanım Amacına Göre Araç Seçimleri
 

Kullanım amacınız daha çok yol yapmak ve off-road deneyimi yaşamak ise üst-orta ya da üst sınıf bir SUV 4x4 araç alabilirsiniz. Daha geniş iç hacim ve daha yüksek motor kapasitesine sahip olan bu sınıftaki araçlar, performans olarak da fark yaratır. Bu sayede şehir dışında ve engebeli arazilerde de konforlu bir sürüş deneyimi yaşayabilirsiniz.
 

Şehir içinde kullanılacaksa da küçük veya kompakt bir SUV tercih etmek daha uygun olabilir. Böylece hem şehir içinde park sorunu yaşanmaz hem de sürücülerin manevra kabiliyeti artar. Ayrıca kullanım maliyeti noktasında da avantajlar elde edilir.
 

Modeline bağlı olarak hem SUV hem 4x4 özellikleri taşıyabilen Sorento’nun Türkiye’de henüz satışı bulunmuyor. Ancak Sorento’da aradığınız özellikleri bulduysanız ülkemizde satışı yapılan ve şehir içinde kompakt sürüş özelliğine sahip Sportage modelimizi incelemenizi öneririz.
 

Engellilerin yaşam standartlarını yükseltmek ve yaşamlarını daha kolay sürdürmelerini sağlamak için ÖTV muafiyeti başta olmak üzere devlet tarafından sağlanan çeşitli kolaylıklar bulunuyor. Bu kolaylıklara erişmek için de sadece belli şartları yerine getirmek gerekiyor. Üstelik engelli sürücülere sadece araç satın alırken değil, ehliyet ve bazı ödemeler konusunda da çeşitli imkanlar sağlanıyor.
 

Bu yazımızda engelli araç alımı ve kullanımıyla ilgili bilmeniz gereken bazı noktalardan bahsedeceğiz. Öncelikle “ÖTV muafiyet nedir?" ve “Araç satın alırken ÖTV muafiyetinden nasıl faydalanabilirsiniz?" gibi soruları cevaplayalım.
 

ÖTV Muafiyetinden Kimler Nasıl Faydalanabilir?
 

Motor silindir hacmi, satış tutarı, kullanım alanı, araç tipi ve modeline bağlı olarak araç satışlarından çeşitli oranlarda Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) alınıyor. Araç türüne göre ÖTV oranları %45'ten başlayıp %225'e kadar ulaşabiliyor. Engelliler ise araçlara kolayca erişebilmeleri için ÖTV’den muaf olabiliyor. Bu durumdan faydalanabilmek için de öncelikle engelli sağlık raporuna sahip olmak gerekiyor.
 

ÖTV muafiyetinden faydalanabilmek için araç satın almadan önce engel durumunu beyan etmek adına bir sağlık kuruluşundan, “ÖTV istisnalı araç kullanabilir” ibaresinin yer aldığı sağlık raporu almak gerekiyor. Raporda belirtilen engel durumu %90 oranının üzerinde ise şartsız muafiyet sağlanırken engel oranı %90’ın altında olan kişiler, alacakları otomobilde sadece engellerine yönelik düzenleme yaparak ÖTV muafiyetinden yararlanabiliyorlar.
 

Engel oranı %90’ın altında olan sürücünün kendi aracını kullanabilmesi için TSE onaylı aparat düzenlemesi yapılması gerekiyor. %90 ve üzerinde engelli olan kişinin aracını ise yakınlık derecesi gözetilmeksizin herkes kullanabiliyor.
 

Engelli kişinin engel durumuna göre aksamlı bir araç kullanması gerekiyorsa aldığı sağlık raporunda kesinlikle “Tertibatlı araç kullanır” ifadesine yer verilmesi gerekiyor. Herhangi bir tertibata gerek görülmüyor ise “Tertibat olmaksızın ÖTV indirimden yararlanır” ve “Sadece otomatik vitesli araç kullanabilir” ibareleri de yer almalıdır.
 

ÖTV Muafiyetiyle Alınan Araç Satılabilir mi?
 

Engeliniz varsa ve aracınızı ÖTV muafiyetiyle satın aldıysanız 5 sene içerisinde satmanız halinde, daha önce muaf olduğunuz ÖTV’yi ödemekle yükümlü oluyorsunuz. Ayrıca 5 yıl içinde ikinci kez ÖTV’siz araç alamıyorsunuz.
 

Ancak herhangi doğal afet veya kaza sonucu araç “pert” olduysa ve hurdaya ayrıldıysa aracın ilk satın alınma tarihinden itibaren 5 yıl geçmemiş olsa dahi aynı koşullarla başka bir araca ÖTV muafiyetiyle sahip olabiliyorsunuz.
 

Son olarak 2021 yılı itibarıyla ÖTV muafiyetli engelli araç alımının üst limiti 330.800 TL olarak belirlendi. ÖTV muafiyetiyle ilgili daha fazla detaylı bilgi için ÖTV Muafiyetli Satışlar sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
 

Engelli Ehliyeti Nasıl Alınır?
 

Engelli sürücülere 2016 yılına kadar H sınıfı ehliyet veriliyordu. Artık yeni ehliyet başvurularında H sınıfı ehliyet yerine engelli ibaresinin yer aldığı A ve B sınıfı ehliyetler veriliyor. Bunun için de engelli sürücünün tam teşekküllü bir hastaneden, engelli sürücü belgesi alabileceğine dair sağlık raporu alması gerekiyor.
 

Ehliyet sınavlarında diğer adaylar için geçerli olan tüm prosedürler engelli sürücü adayları için de geçerli. Diğer sürücü adayları gibi kursa gidip hem yazılı hem uygulamalı ehliyet sınavına girilmesi gerekiyor. Engelli sürücü adaylarının diğer sürücü adaylarından tek farkı ise engel durumuna uygun özel tertibatlı bir araçla direksiyon sınavına girecek olmaları.
 

B sınıfı ehliyet alabilmek için ilkokuldan mezun olmanız ve 18 yaşına girmiş olmanız yeterli. Ancak A sınıfı ehliyet almak istiyorsanız en az 20 yaşında olmanız ve iki senelik A2 ehliyet sahibi olmanız gerekiyor.
 

Sonradan oluşan engel durumlarında ise daha önceden A ya da B sınıfı ehliyetiniz varsa sağlık raporu alarak ehliyet değişimi için başvuru yapabilir ve “engelli” ibaresinin yer aldığı ehliyete sahip olabilirsiniz.
 

Motorlu Taşıtlar Vergisi Muafiyetinden Nasıl Faydalanılır?
 

Araç satın alırken taşıtların vergisiz ham bedelleri ve motor hacimleri değerlendirilerek araç satış fiyatına ÖTV ve diğer vergiler eklenir. Kamyonet, kamyon ya da çekici gibi ticari araçlar için alınan vergi tutarı da oldukça farklıdır.
 

Örneğin silindir hacmi 2000 cc üzeri olan ve vergisiz satış tutarı sınırı olmayan araçlarda %220 ÖTV alınır. Ayrıca bu ÖTV oranının üzerine %18 oranında Katma Değer Vergisi (KDV) de eklenir.
 

Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) ise motorlu kara taşıtlarının yaşına, motor hacmine ve koltuk sayısına göre belirlenen, Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından düzenlenip talep edilen taşıt vergisidir. Kamyonet, kamyon, çekici gibi ticari araçlarda bu vergi oranı azami toplam ağırlığa ve yaşa göre belirlenir. ÖTV muafiyeti ile araç alan engelli sürücüler, MTV’den de muaftır.
 

Araçlarla ilgili güncel vergi durumlarını öğrenmek için Gelir İdaresi Başkanlığı’nın Motorlu Taşıtlar Vergisi Genel Tebliğleri sayfasını inceleyebilirsiniz.
 

ÖTV ve MTV Muafiyeti ile Hangi Kia Modellerine Sahip Olabilirim?
 

ÖTV ve MTV muafiyetleri ile birlikte engelli araç alımının üst limiti olarak belirlenen fiyat doğrultusunda araç almak mümkün. Kia ailesine katılmak isterseniz ihtiyacınıza göre Picanto, Rio, Ceed, Sportage gibi binek araç modellerimizi, ticari araç olarak da Bongo modelimizi inceleyebilirsiniz.
 

Ayrıca Kia modellerinin güncel satış fiyatlarını öğrenmek için de Kia Modelleri Fiyat Listesi’ne göz atabilirsiniz.
 

Araçla uzun seyahatlere çıkmak ve şehirlerarası yolculuklar yapmak oldukça eğlenceli. Aile ve arkadaşlarla çıkılan uzun yolculukların tadı bir başka oluyor. Ayrıca pandemi koşulları ve sosyal izolasyon kuralları nedeniyle son dönemlerde İngilizcede "road trip" olarak bilinen araba yolculukları da hayli ilgi çekici hale geldi.
 

Özellikle yaz döneminde birçok aile, güvenli şekilde seyahat etmek ve sosyal mesafeyi korumak için kendi araçları ile yola çıkmayı tercih ediyor. Ancak kendi otomobilinizle uzun yola çıkmadan önce almanız gereken bazı önlemler bulunuyor.
 

Bu yazımızda yolculuklarınızı daha güvenli ve daha eğlenceli hale getirmek için yapmanız gerekenlerden bahsedeceğiz. Gelin, beraber detaylandıralım.
 

Uzun Yol Öncesinde Araç Bakımınızı Yaptırın
 

Aracınızla şehirlerarası uzun bir yolculuğa çıkmadan önce yapmanız gerekenlerin başında araç bakımı geliyor. Aracınız şehir içinde sorunsuz çalışıyor olabilir, ama uzun yol farklı bir deneyim sunar. Aracınız uzun süre çalışacağı ve motoru da her zamankinden daha yüksek performans göstereceği için yolculuk öncesinde bakıma girmesi gerekir.
 

Motor ve diğer aksamlar dışında aracınızın lastiklerine bakılmasında da yarar var. Lastiğinizin havasının uygunluğu ve diş derinlikleri yolda herhangi bir aksilik yaşamamanız açısından hayli önemlidir. Ayrıca uzun yola çıkacağınız için yedek lastiğinizin de hazır olması gerekir.
 

Bunların yanı sıra aracınızın rot-balans ayarlarını, frenlerini, motor yağını, elektrik aksamını ve radyatörde bulunan antifiriz miktarını da kontrol ettirmelisiniz. Aracınızın silecek lastiklerinin kontrolü ile silecek suyunun tamamlanması da almanız gereken önlemlerden.
 

Konforlu ve rahat bir yolculuk için aracınızın klima ve havalandırma sistemi de kontrol edilmelidir. Ayrıca aydınlatma ve sinyalizasyon ekipmanları gözden geçirilmeli, çalışmayan bir lamba varsa mutlaka yenisi ile değiştirilmelidir.
 

Aracınızın tüm göstergeleri ve sigortaları da gözden geçirilmelidir. Özellikle hararet ve yakıt göstergeleri oldukça önemlidir. Yolda tatsız durumlarla karşılaşmamanız açısından araç periyodik bakımı ve kontrolleri son derece gereklidir.
 

Uzun yol öncesi yaptırmanız gereken araç bakımından bahsettik. Dilerseniz bir de uzun yola çıkarken yanınıza almanız gerekenlerden bahsedelim.
 

Aracınızla Uzun Yola Çıkarken Yanınıza Alınması Gerekenler
 

Aracınızla uzun bir seyahate çıkarken ya da tatile giderken alınacaklar listesi hem güvenlik hem de konfor açısından gereklidir. Gelin, uzun yola çıkarken aracınızda olmazsa olmazları sıralayalım.
 

• ● Aracınızdaki olmazsa olmazların başında ilk yardım çantası geliyor. Uzun bir seyahate çıkarken ilk yardım çantanızı mutlaka gözden geçirin.
   
• ● Yedek lastiğin sağlam ve havasının tam olduğundan emin olun. Yaşayabileceğiniz herhangi bir olumsuzluk anında kullanabileceğiniz kriko, bijon anahtarı, tornavida, pense, hava pompası gibi araç gereçleri aracınıza yerleştirin.
   
• ● Her duruma karşı taşınabilir çok amaçlı elektrikli çakmak pompası ve takviye kablosu bulundurun.
   
• ● Aracınızda çekme halatı ve takoz olduğundan emin olun.
   
• ● Araç telefon tutucusu, araç askılığı, ISOFIX çocuk koltuğu, otomobil bardaklığı, kaydırmaz ped ve Bluetooth araç kiti gibi hayatınızı kolaylaştıracak oto aksesuarlarını tamamlayın.
   
• ● Son olarak araç muayenesi ve zorunlu trafik sigortasının geçerlilik sürelerini kontrol edin. Teknik olarak muayeneden geçmeyen ya da geçmesi mümkün olmayan bir araçla kesinlikle yola çıkmamanız gerektiğini unutmamalısınız.

Yola çıkarken aracınızda olması gerekenlerden de bahsettik. Bir de tüm dünyayı etkisi altına alan ve birçok alışkanlığımızı değiştiren pandemide yola çıkarken dikkat etmeniz gerekenleri inceleyelim.
 

Pandemi Döneminde Araçla Uzun Yola Çıkarken Dikkat Edilmesi Gerekenler
 

Rahat ve keyifli bir yolculuk için seyahat öncesinde yapmanız gerekenlerin yanı sıra içerisinde bulunduğumuz pandemi dönemi sebebiyle bazı ek dikkat etmekte yarar var. Pandemi döneminde yapacağınız uzun yolculuklarda dikkat etmeniz gereken detayları şu şekilde sıralayabiliriz:
 

• ● Aracınızın hijyenine önem verin. Özellikle uzun yolculuklar öncesinde araç dezenfeksiyonu yaptırmayı ihmal etmeyin.
   
• ● Aracınızda ıslak mendil, alkol bazlı el antiseptiği ya da kolonya bulundurun. Araçtan dışarıya çıktığınız zaman ellerinizi sık sık temizlemeniz önemli. Ancak kolonya ve dezenfektanları güneşle temas etmeyen bir yerde saklamaya dikkat edin.
   
• ● Uzun yolculuklarda molalara ihtiyacınız olacak. Bu molaları sakin, ferah ve insanlarla minimum temasta bulunacağınız noktalarda vermeye özen gösterin.
   
• ● Tuvalet ihtiyacınızı da hijyen açısından güvenilir yerlerde giderebilirsiniz. Ayrıca kapı kolu, musluk gibi birçok insanın temas ettiği yüzeylere temas etmemeye de dikkat edin. Gerekirse yanınızda tek kullanımlık mendiller taşıyın ve bu mendilleri kullanın.
   
• ● Son olarak araçtan ayrılacağınız zaman maske takmanız gerektiğini ve sosyal mesafeye kesinlikle dikkat etmeniz gerektiğini unutmayın.

Pandemi sürecinde yapacağınız uzun yolculuklarda dikkat etmeniz gereken hususlardan da bahsettik. Bir de yolculuklarınızı keyiflendirecek ve sürüşünüzü kolaylaştıracak Apple CarPlay özelliğinden bahsedelim.
 

Apple Carplay: Yardımcı Pilotunuz
 

Apple CarPlay, günümüzde araçlarda kullanılan ve sürücülere yardımcı olan bir akıllı ekran sistemi. Bu akıllı ekran sistemi sayesinde sürüş boyunca telefonunuzu kullanmadan navigasyon ayarları yapabilir, gelen aramaları cevaplayabilir, arama gerçekleştirebilir, mesajlarınızı görüntüleyebilir ve müzik dinleyebilirsiniz.
 

Apple CarPlay ile araç kullanırken iPhone'unuzla yapmak istediğiniz tüm şeyleri kolay bir şekilde gerçekleştirebilirsiniz. Bu sayede de yola rahatlıkla odaklanabilirsiniz ve Apple CarPlay’i yardımcı pilotunuz olarak kullanabilirsiniz.
 

Ancak Apple CarPlay uygulamasını kullanabilmek için aracınızın bu uygulamayı desteklemesi gerekir. Eğer aracınız Apple CarPlay’i destekliyorsa multimedya sisteminiz ile Apple CarPlay’ı birbirine bağlayabilir ve aracınızın ekranını iPhone’unuzun ekranına dönüştürebilirsiniz. Apple CarPlay ile ilgili daha detaylı bilgi almak için de Apple CarPlay Nedir? Apple CarPlay ile İlgili Bilmeniz Gerekenler yazımıza göz atabilirsiniz.
 

Önerilerimizin burada sonuna geliyoruz, fakat okumaya devam etmek istiyorsanız 4x4 Araç Rehberi: 4 Çeker Araçlarda Bilmeniz Gerekenler yazımıza geçebilirsiniz.
 

Ticari araçlar, otomotiv sektöründeki teknolojik yeniliklerle ve donanım özellikleri ile beraber oldukça popülerleşmeye başladı. Binek araçların aksine kullanıcıların ticari yüklerinin taşınması amacıyla geliştirilen bu araçlar, hem iş hem de aile aracı olarak da kullanılabiliyor.
 

Ticaret hayatında, iş sahiplerinin en önemli partneri konumunda olan ticari araçlar; işlevsellikleri ve hacimleri ile de dikkat çekiyorlar. Öncelikli kullanım amacı yük taşımak olan bu araçlar, sürücülere sağladıkları konfor ve güvenlik özellikleri ile de fark yaratıyorlar.
 

Neticede yük taşıyan sürücüler gün boyunca vaktinin çoğunu bu tür araçlarda geçiriyor. Bu nedenle son yıllarda geliştirilen ticari araçlarda sürücü deneyimi de önemseniyor. Kabin konforu ve güvenliği için özel önlemler alınıyor. Konsol tasarımından koltuk konforuna ve kullanım ergonomisine kadar birçok detay sürücü ve beraberindeki yolcunun gün boyunca rahat bir mesai geçirmesi için tasarlanıyor.
 

Özellikle bu tür araçlardaki ele iyi oturan direksiyon, sürücünün elinin altında ve uzanma mesafesinde bulunan kumandalar, ferah bir kabin ve geniş görüş açıları sürücüye huzurlu bir ortam sunuyor. Ancak zaman zaman ticari araç kavramı karıştırılabiliyor. Bu karışıklığı ortadan kaldırmak için ticari araç neye denir ve ticari araç alırken nelere dikkat edilir, biraz daha açalım.
 

Ticari Araç Nedir: Sağlam ve Yüke Dayanıklı Araçlar
 

Temel amacı yük taşımak olan motorlu araçlara ticari araç deniyor. Bu tür araçlar binek araçlardan farklı olarak ticaret yapanlar, yük ve eşya taşıyanlar tarafından kullanılıyor. Ayrıca bu tür araçların arka kısmında yük taşımaya yarayan kapalı ya da açık kasalar yer alıyor.
 

Ticari araçlar taşıyabildiği yük miktarına göre de ticari ya da hafif ticari şeklinde sınıflandırılıyor. O yüzden ticari araç alırken, aracı hangi amaçla kullanacağınız oldukça önemli.
 

Eğer çok büyük yükler taşımayacaksanız hafif bir ticari aracı tercih edebilirsiniz. Dolayısıyla bir ticari araç alırken ticari işletmenizin ihtiyaçlarını gözetmeniz gerekiyor. Bu amaçları da bagaj hacmi, koltuk sayısı ve performans gibi özellikleri göz önünde bulundurarak değerlendirebilirsiniz.
 

Ticari araçlar, binek otomobillerden daha fazla yük taşımak için tasarlanırlar. Bu nedenle ticari araç alırken performansları ve bu performansa bağlı olarak tükettikleri yakıt miktarı da dikkate alınmalıdır.
Bir ticari araç seçerken bütçeniz doğrultusunda ihtiyaçlarınızı en doğru şekilde belirlemelisiniz. Bunun yanı sıra satın alacağınız ticari araçta işiniz için ihtiyaç duyacağınız navigasyon, bluetooth gibi teknik özelliklerin olması da hayatınızı kolaylaştırır.
 

Ayrıca ticari araçlar yük indirme, bindirme gibi işlere fazlasıyla maruz kalırlar. Bu durumdan ötürü seçeceğiniz ticari aracın kaliteli malzemeden üretilmiş ve dayanıklı olmasında da yarar var. Bir ticari araç alırken uzun mesafeli yolculukları da göz önünde bulundurmalısınız. O yüzden uygun bir kabin boyutunun da düşünülmesi gerekir. Bunun dışında ticari araçların güvenlik önlemlerini de dikkate alınmalıdır.
 

Ön hava yastıkları ve emniyet kemerleri gibi temel güvenlik özellikleri dışında mevzuata uygunluk ve güvenlik standardı gibi detaylar da önemlidir. Ticari araç seçerken dikkat etmeniz gereken özelliklerden bahsettik. Şimdi de bir ticari araç tavsiyesi verelim.
 

Kia Bongo: İhtiyaçlarınız İçin Tasarlandı
 

Kia Bongo, Kia ailesinin en köklü araçlarından bir tanesi. 1980 yılından beri üretilen bu ticari araç, yıllar içerisinde dönüştü ve değişti. Ticari kullanıcıların ihtiyaçları için tasarlanan Bongo; yeterli yük kapasitesi, sınıfında lider motoru, fren performansı, aerodinamik tarzı ve sürücüye yönelik ayrıntılara gösterilen özeniyle dikkatleri üzerine çekiyor.
 

Kamyonet sınıfından yer alan Bongo, dinamik ve güçlü tasarımıyla ticari araç segmentine yeni bir soluk ve eşsiz bir sürüş deneyimi getiriyor. 1,995 mm yüksekliği, 1,740 mm genişliği ve 1,630 mm kasa genişliği ile dikkat çeken Kia Bongo, gün boyunca mesaisini onunla geçiren sürücülere büyük kolaylık sağlıyor.
 

2,5L Dizel motor seçeneği sunan Bongo; yüke dayanıklı şasisi ve yüksek çekiş gücüne sahip sürüş özellikleri ile de yüklerin sorunsuz bir şekilde taşınmasını sağlıyor. Ayrıca ferah kabini, geniş görüş açısı, konsol tasarımı ve deri koltukları sayesinde yolculukları keyfe dönüştürüyor. 90° ve 180° açılabilen arka kasa kapağı ise yüklerin kolayca araca aktarılmasına yardımcı oluyor.
 

Aynı zamanda atak sürüş özelliklerine sahip Bongo, yakıt verimliliği ile de dikkat çekiyor. Bongo’nun performans özelliklerine ve bazı donanımlarına tablodan bakabilirsiniz:
 

Ticari Araç Vergisi ve Vergi Ödemeleri
 

Taşıtların vergisiz ham bedelleri ve motor hacimleri değerlendirilerek araç satış fiyatına Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) eklenir. Kamyonet, kamyon ya da çekici gibi ticari araçlar için alınan vergi tutarı da oldukça farklıdır.
 

Örneğin silindir hacmi 2000 cm³ üzeri olan ve vergisiz satış tutarı sınırı olmayan araçlarda %220 ÖTV alınır. Ayrıca bu ÖTV oranının üzerine de %18 oranında Katma Değer Vergisi (KDV) eklenir.
 

Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) ise motorlu kara taşıtlarının yaşına, motor hacmine ve koltuk sayısına göre belirlenen ve Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından düzenlenip talep edilen taşıt vergisidir. Kamyonet, kamyon, çekici gibi ticari araçlarda bu vergi oranı azami toplam ağırlığa ve yaşa göre belirlenir.
 

Araçlarla ilgili güncel vergi durumlarını öğrenmek için Gelir İdaresi Başkanlığı’nın Motorlu Taşıtlar Vergisi Genel Tebliğleri sayfasını inceleyebilirsiniz. Ayrıca Kia modellerinin güncel satış fiyatlarını öğrenmek için de Kia Modelleri Fiyat Listesi’ne göz atabilirsiniz.
 

Şehir içi kullanım ya da manzaralar eşliğinde çıkılan uzun bir yol... Artık sahip olduğumuz araçlar hayatımızın değişilmez bir parçası konumunda. Bu değişilmez parçalar içerisinde yer alan ve tasarımları ya da fonksiyonellikleri ile dikkat çeken oto aksesuarı malzemeleri de yolculukları daha keyifli, konforlu ve güvenli hale getirmeye yarıyor.
 

Hem sürücüler hem de araçtaki diğer kişiler için kolay çözümler sunan otomobil aksesuarları, aynı zamanda uzun yolda sürüş güvenliğini de artırıyor. Bu tür araç gereçler, uzun yolda sürücülere pratiklik sağlıyor ve seyahat esnasında ortaya çıkabilecek ihtiyaçlara cevap veriyor. Bu sayede direksiyon başındaki sürücüler de yola daha rahat konsantre olabiliyor.
 

Örneğin uzun bir yolda ya da trafikte akıllı telefon kullanmak veya başka bir ekrana bakmak, sürücüleri zor durumlara düşürebiliyor ve istenmeyen kazalara yol açabiliyor. Özellikle araç kullanırken gelen çağrılara cevap vermek, mesaj atmak ya da harita açmaya çalışmak gibi eylemler dikkati başka yönlere çekebiliyor.
 

Bu ve buna benzer başka durumlar nedeniyle yolculuğun kalitesini artıran araç içi aksesuarlara gerek oluyor. Farklı özellikleri ile öne çıkan oto aksesuarları ile yolculukları daha keyifli, daha eğlenceli ve daha güvenli bir hale getirmek mümkün.
 

Bu sebeple bu yazımızda rahat bir otomobil yolculuğu için olmazsa olmaz oto aksesuarlarından bahsedeceğiz ve size bazı önerilerde bulunacağız. Gelin, beraber detaylandıralım.
 

Araçlardaki Önemli Aksesuarlar
 

Otomobil teknolojileri her geçen gün biraz daha gelişiyor ve farklı teknolojiler hayatımıza giriyor. Bunun yanı sıra araçlardaki sürücü deneyimini kolaylaştıran ve yolcuların hayatını kolaylaştıran bazı aksesuar da bulunuyor. İşte, onlardan bazıları:
 

● Araç Telefon Tutucusu
 

Akıllı telefonlar ya da tabletler gün içinde yanımızdan ayırmadığımız cihazlar arasında artık. O yüzden otomobil kullanırken de bu cihazlara ihtiyaç duyuyoruz. Gelen çağrılara cevap vermemiz gerekebiliyor ya da harita gibi uygulamalara ulaşmak isteyebiliyoruz.
 

Dolayısıyla araç içerisindeyken akıllı telefonlara kolay ulaşabilmek oldukça önemli. Ön konsola monte edilen ve direksiyonu bırakmadan telefonunuzu kontrol etmenizi sağlayan araç telefon tutucuları, rahat bir yolculuk için olmazsa olmazlardan.
 

Özellikle uzun yolda sürüş güvenliğini artıran aksesuarlar arasında yaygın olarak kullanılan tasarımlardan biri olan telefon tutucuları sayesinde konsantrasyonunuzu bozmadan çağrılara cevap verebilir ya da ulaşmak istediğiniz harita gibi uygulamalara kolayca erişebilirsiniz.
 

Bunun yanı sıra günümüzde araçlarda sıklıkla kullanılan ve sürücülere yardımcı olan Apple CarPlay ve Android Auto ekran sistemlerine göz atmanızı da öneririz. Bu akıllı ekran sistemleri sayesinde de sürüş boyunca telefonunuzu kullanmadan navigasyon ayarları yapabilir, gelen aramaları cevaplayabilir, arama gerçekleştirebilir, mesajlarınızı görüntüleyebilir, müzik dinleyebilirsiniz.
 

● Araç Kol Dayama
 

Otomobiller içerisinde yer alan en rahatlatıcı ve işlevsel aksesuarlardan bir tanesi de kol dayama parçalarıdır. Kolçak olarak da bilinen bu parçalar, çoğunlukla kapı kenarlarında ya da vitesin yanında bulunur ve arkaya doğru uzar.
 

Kolçaklar konforlu ve rahat bir yolculuk açısından oldukça yararlıdır. Özellikle sürücülerin işine yarayan ve zaman zaman kollarını dayadıkları bu kolçaklar, küçük bir saklama alanı olarak da kullanılabilir.
 

Kolçaklar bazı araç modellerinde bulunmasalar da sonradan monte edilerek rahat bir otomobil yolculuğu sağlayabilir.
 

● Araç Askılığı
 

Araç aksesuarları arasında kullanıcıların en çok işine yarayan aksesuarlardan bir tanesi de araç içi askılıklar. Özellikle uzun seyahatler sırasında yanınızda götürmek istediğiniz gömlek, ceket, takım elbise gibi kıyafetleri bu askılar sayesinde bozulmadan rahatça taşıyabilirsiniz.
 

Bunun yanı sıra koltuk arkası askılık modellerini çanta ve poşet gibi yükleri taşımak için de kullanabiliyorsunuz.
 

● ISOFIX Çocuk Koltuğu
 

ISOFIX, çocuk koltuklarının uluslararası standartlara göre araçlara dahil edilmesini ifade eder. Özellikle aile olarak seyahat eden ve aile aracı tercih eden kullanıcıların dikkat etmesi gereken bir aksesuar olan ISOFIX, direkt şaseye bağlı olan bir parçadan desteğini alır ve koltuğa monte edilir.
 

Uzun yıllardır kullanılan ve aynı zamanda yasal bir zorunluluk olan bu aksesuar hem çocuğunuzun hem de sizin daha rahat seyahat etmenize olanak sağlar. ISOFIX sistemi ile dalgınlığa mahal vermeden çocuğunuzla birlikte güvenli bir seyahate çıkabilirsiniz.
 

● Otomobil Bardaklığı
 

Araç içerisinde daha rahat şekilde seyahat etmek için otomobil bardaklıklarından da faydalanabilirsiniz. Sıcak ya da soğuk içeceklerin araç içerisinde muhafaza edilebilmesi için uygun olan bardaklıklar hem sürücülere hem de araç içerisindeki yolculara kolaylık sağlar.
 

Otomobil bardaklık çeşitleri çoğu araç içerisinde kalorifer ve petek ızgaralarına uyum sağlayacak şekilde tasarlanır. Bu bardaklıkların aparatları da olur ve bu sayede bardaklar sallanmadan dengede kalabilir. Ayrıca otomobil bardakları ile çok yönlü bir işlevsellik yaşayabilir ve aracınızda içecekleriniz için alan açabilirsiniz.
 

● Kaydırmaz Ped
 

Kaydırmaz pedler ya da bir başka isimle torpido üstü pedleri, araçla bir yerden bir yere giderken hayatı kolaylaştıran aksesuarlardan. Aracınızın ön konsoluna ya da uygun gördüğünüz başka bir noktasına kolayca yapıştırabileceğiniz kaydırmaz pedler ile akıllı telefonlarınızı, tabletlerinizi, gözlüklerinizi ya da farklı pek çok eşyanızı her daim görüş alanınız içinde bulundurabilirsiniz.
 

Bu sayede ihtiyaç duyduğunuz eşyalarınız her an elinizin altında olabilir ve onları aramakla uğraşmazsınız. Ayrıca eşyaları sabit tutabilen araç pedleri sayesinde hem aracınızın içindeki dağınıklığı ortadan kaldırabilirsiniz hem de kaybolması kolay olan küçük eşyalarınızı güven altına alabilirsiniz.
 

● Bluetooth Araç Kiti
 

Araç içi Bluetooth teknolojisi, uzun saatler boyunca trafikte olanlar ya da uzun seyahatler yapan kullanıcılar açısından oldukça yararlı. Bu teknolojik ve hayat kolaylaştıran fonksiyonel ürün sayesinde akıllı telefonunuzla aracınız arasında bağlantı kurabilirsiniz ve telefonunuzun ekranına bakmak zorunda olmadan ya da elinizle telefonunuzu kontrol etmek zorunda kalmadan telefonunuzu kullanabilirsiniz.
 

Ayrıca Bluetooth araç kitleri sayesinde aracınıza bağladığınız akıllı telefonunuzu bir navigasyon cihazına da dönüştürebilirsiniz. Özellikle ellerinizin direksiyonda olması gereken zamanlarda sesinizle komut vererek navigasyon uygulamasından faydalanabilirsiniz. Bunun yanı sıra araç içi Bluetooth kiti kullanarak akıllı telefonunuzdaki müzikleri de aracınızda çalabilir ve dilediğiniz gibi müzik dinleyebilirsiniz.
 

● GPS Takip Cihazı
 

Akıllı telefonlarda ve navigasyon cihazlarında kullanılan GPS, haritada o anda bulunulan konumu göstermeye yarayan bir sistem. Bu sistem modern araçlarda güvenlik aksesuarı olarak kullanılıyor ve her geçen gün popülaritesini biraz daha artırıyor.
 

Önemli avantajlar sunan GPS takip cihazları, aracınızın konumunu sürekli izlemenize olanak sağlıyor. Böylece aracınızda olmadığınızda bile aracınızın nerede olduğunu görebiliyorsunuz. Ancak belirtmekte yarar var; herhangi bir GPS takip cihazı satın alırken telefonunuzla uyumlu bir yazılıma sahip olup olmadığına dikkat etmelisiniz.
 

Kia Modellerindeki Araç Aksesuarları
 

Kia modellerindeki araç aksesuarlarına tablodan ulaşabilirsiniz:
 

Yazımızın burada sonuna geliyoruz, ancak okumaya devam etmek istiyorsanız Hayatı Kolaylaştıran Araç Donanımları içeriğimize geçebilirsiniz. 

Günümüzde özellikle büyük kentlerde yaşayan insanlar, gün içerisindeki koşuşturmaca ya da iş yaşamı dolayısıyla özel araçlarını çok sık kullanıyor ve uzun saatler boyunca araçlarında vakit geçiriyor. Trafikte geçirdiğimiz süreleri ve yaptığımız uzun yolculukları düşününce de otomobilimiz hayatımızın değişilmez ve en önemli parçalarından biri konumunda. O yüzden bir araç alırken araç donanım özellikleri, dikkat edilmesi gereken konuların başında yer alıyor.
 

Araçların sahip olduğu donanımlar, güvenlik ve performans dışında konforu da artırıyor ve sürücülerin kendi ihtiyaçlarına göre sürüş deneyimlerini iyileştirmelerini sağlıyor. Araç donanım özellikleri ise çoğunlukla modele ve segmente göre değişiklik gösteriyor. Yeni otomobiller de çoğunlukla önceki yıllarda üretilen araçlara göre daha fazla konfor ve teknoloji sunuyor.
 

Bu yazımızda da donanım paketlerinde yer alan ve hayatı kolaylaştıran araç donanımlarından bahsedeceğiz. Ancak öncelikle donanım paketi kavramını biraz daha açalım ve detaylandıralım.
 

Araç Donanım Paketi: Ayırt Edici Özellikler
 

Araç donanım paketi, o aracın standart versiyonundan ayrışan donanımlarının bir listesidir. Farklı beklentilere, farklı sürüş tiplerine uygun şekilde donanımlar gruplanır ve birer paket olarak sürücülerin tercihine sunulurlar. Bu paketler çoğunlukla kendine özgü bir isme de sahiptir. Bu paketlerde araçların dış unsurlarına yönelik opsiyonlar da yer alır.
 

Günümüzde birçok marka, kullanıcılara yönelik geniş bir donanım paketi seçeneği sunuyor. Bazı modellerde ise hala tek bir seçenek bulunuyor. Donanım paketi karşılaştırmaları yaparken, bu paketlerin içindeki donanımları bilmek de daha iyi bir seçim yapmanıza yardımcı oluyor. Bu sebeple dilerseniz araç seçerken dikkat etmeniz gereken bazı donanım özelliklerini inceleyelim.
 

Araçlardaki Önemli Donanımlar
 

Otomobil teknolojileri her geçen gün biraz daha gelişiyor ve farklı teknolojiler hayatımıza giriyor. Son yıllarda öne çıkan ve sürücülerin hayatını kolaylaştıran bazı donanımları şu şekilde sıralayabiliriz:
 

● Adaptif Hız Sabitleme Sistemi
 

Adaptive Cruise Control ya da Türkçe olarak Adaptif Hız Sabitleme Sistemi, otomobil dünyasında uzun bir süredir kullanılan hız sabitleyicinin gelişmiş bir versiyonu olarak karşımıza çıkıyor.
 

İngilizcedeki Adaptive Cruise Control ifadesinin baş harflerinden oluşan ACC kısaltmasıyla da bilinen bu sistem, konforu artıran bir teknoloji olarak dikkat çekiyor. Standart hız sabitleyicilerin üst versiyonu olarak sürücülere sunulan Adaptive Cruise Control, aracın hızını otomatik olarak ayarlamak ve araç takip mesafesini korumak gibi görevleri üstleniyor. Bu sistem aynı zamanda bazı araç modellerinde “Smart Cruise Control” olarak da anılıyor.
 

Araçların önünde sensörler, kameralar yer alır ve bu sensörler ya da kameralar sürüş esnasında topladıkları verileri aracın beynine gönderirler. ACC sistemi sürüş esnasında önünde bir araç olması durumunda otomatik olarak fren düzeneğini harekete geçiriyor ve aracın hızını düşürüyor. Bu sayede öndeki araçla takip mesafesi korunuyor.
 

● Yokuş Kalkış Destek Sistemi
 

“Yokuş Kalkış Destek Sistemi” olarak da bilinen Hild Holder, aracın yokuş veya herhangi bir eğimli alanda kaymasını engelleyen fren sisteminin genel ismidir. Eğimli bir yolda ya da yokuşta aracınızı çalıştırmak istediğiniz zaman Hild Holder sistemi, aracınızın debriyaj kavrama noktasına frenleme uygular. Gaza bastığınız zaman ise frenleme sona erer ve aracınız güvenli şekilde hareket eder.
 

● Otomatik Park Asistanı
 

Büyük şehir yaşamını, trafiğini ve yer problemlerini düşündüğümüz zaman sürücüler açısından park yeri bulmak ve aracı park etmek kimi zaman hayli zorlayıcı olabiliyor. Dar ve eğimli sokaklar, bozuk yollar ve kötü hava koşulları da park işlemini ciddi şekilde zorlaştırabiliyor.
 

Araçların donanım özellikleri arasında bulunan park asistanları, bu tür problemleri ortadan kaldırıyor ve sürücülere yardımcı oluyor. Farklı otomobil modellerinde ve farklı kapsamlarda sunulan park asistanları, sürücülere pratik ve güvenli bir şekilde park etme imkanı sunuyor. Böylece hem sürücünün kendisine hem de yarattığı trafiğe maruz kalan diğer sürücülere zaman kazandırıyor.
 

Park asistanları otomobillerin yola dikey ya da paralel olacak şekilde park edilmesini sağlıyor. Araçların ön ve arka tamponlarında bulunan özel mesafe algılayıcı sensörler yardımıyla bu işlem gerçekleşiyor. Sistem, sürücünün komutu ile çalışmaya başlıyor. Park asistanı düğmesine basılarak sistem aktifleştiriliyor ve uygun bir park yeri bulunduktan sonra park etme işlemi otomatik yapılıyor.
 

● Şerit Takip Sistemi
 

Araç kullanırken sürücülerin şerit takibi yapması oldukça hayati bir konu. Çünkü birçok kaza, şerit ihlali sebebiyle meydana geliyor. Bu kazaların önüne geçmek için de Şerit Takip Sistemi adı verilen bir sistem geliştirildi.
 

Bu sistem, sürücüler kendi şeritlerinin dışına çıktığı zaman sesli ya da araç modeline göre titreşimli şekilde uyarı veriyor. Böylece sürücü aracı daha dikkatli şekilde kullanabiliyor. Temel olarak basit bir mekanizma ile çalışan sistem, genellikle araçların iç dikiz aynasının üzerinde ya da ön camın arka tarafında bulunan kameralar sayesinde şeritleri takip ediyor. Bu sistem özellikle güvenliği önde tutan sürücüler için kritik bir donanım olarak dikkat çekiyor.
 

● Trafik İşareti Tanıma Sistemi
 

Trafik İşareti Tanıma Sistemi, sürüş esnasında yolda yer alan trafik işaretlerini tespit edilmesini ve bu işaretlerin tanınmasını sağlar. Çoğunlukla gösterge panelinde gösterilen trafik işaretleri, araç modeline göre multimedya ekranlarda da görülebilir.
 

Trafik İşareti Tanıma Sistemi, dikiz aynasının üzerinde yer alan çok amaçlı kameralar sayesinde çalışır. Bu kameralar yol boyunca tüm trafik işaretlerini okur ve sürücülerin işini kolaylaştırır.
 

● Elektronik Devre Programı
 

Electronic Stability Program ya da Türkçesiyle Elektronik Devre Programı, otomotiv sektöründe fark yaratan ve yeni nesil araçlarda yer alan donanımlardan biri. Bu sistem, sürücüden kaynaklanan olumsuz bir sürüş davranışı fark ettiğinde aracın durmasını ya da sürüşün kontrol altına alınmasını sağlar.
 

Elektronik Devre Programı, kilitlenmeyi önleyici ABS ve Patinaj Önleme Sistemi anlamına gelen ASR Fren Sistemleri ile birlikte çalışır. Sürücünün sürüş anındaki davranışlarını ve aracın verdiği tepkileri sürekli analiz eder. Bunlar arasında herhangi bir sapma olduğunda ise sürüş standartlarını koruma görevini üstlenir.
 

● Kör Nokta Uyarı Sistemi
 

Blind Spot Detection ya da Kör Nokta Uyarı Sistemi, yeni nesil araçlarda sıkça kullanılan donanımlardan biri. Radar ve sensör mantığı ile çalışan bu sistem, özellikle uzun yollarda etkili. Yolun göremediğiniz ve kör kalan kısımlarını görünür kılan sistem, sürücülerin hatalı şerit değiştirme riskini ortadan kaldırır.
 

Kör nokta uyarı sistemi; yan aynalar ile görmenin mümkün olmadığı alanları, bir sinyal sistemiyle sürücü tarafından algılanabilir hale getirir ve sürüş güvenliğini artırır.
 

Kia Modellerindeki Araç Donanımları
 

Kia modellerindeki araç donanımlarına tablodan ulaşabilirsiniz:
 

Yazımızın burada sonuna geliyoruz, ancak okumaya devam etmek istiyorsanız Araç Yakıt Tüketimini Etkileyen Unsurlar yazımıza geçebilirsiniz. 

Akıllı cihazlar, telefonlar ve tabletler, içinde bulunduğumuz dijital çağın olmazsa olmazları arasında yer alıyor. Gün içinde yanımızdan ayırmadığımız bu cihazlar sayesinde online alışverişten banka işlemlerine ve seyahat planlamalarına kadar birçok işlemi gerçekleştiriyoruz.
 

Hatta bu akıllı cihazlar üzerinden günlük takvimimizi, iş toplantılarımızı, hava ve yol durumunu takip ediyoruz. İşin doğrusu, akıllı cihazlarımız bir nevi kişisel asistanlarımız konumunda bulunuyor ve hayatımızı kolaylaştırıyor.
 

Ayrıca bir yerden bir yere araçla giderken, direksiyon başındayken de akıllı cihazlarımızı ve işimizi kolaylaştıran bazı uygulamaları kullanıyoruz. Bunların başında da yol tarif eden ve yön gösteren navigasyon uygulamaları geliyor.
 

Ancak araç içerisinde sürekli şekilde akıllı telefon ya da tablet kullanmak ve başka bir ekrana bakmak, sürücüleri zor durumlara sokabiliyor ve çeşitli kazalara yol açabiliyor. Özellikle araç kullanırken gelen çağrılara cevap vermek, mesaj atmak ya da harita açmaya çalışmak dikkati başka yönlere çekebiliyor.
 

Bu nedenle yeni nesil araçlarda yer alan multimedya ekranları ve bu ekranlara optimize olabilen teknolojiler oldukça yaygın şekilde kullanılmaya başlandı. Bu teknolojiler arasında trend olanlardan birisi de Apple CarPlay. Bu sebeple bu yazımızda Apple CarPlay'den bahsedeceğiz. Gelin, beraber inceleyelim.
 

Apple CarPlay: Akıllı Ekran Sistemi
 

Apple CarPlay, günümüzde araçlarda kullanılan ve sürücülere yardımcı olan akıllı bir ekran sistemidir. Bu akıllı ekran sistemi sayesinde sürüş boyunca telefonunuzu kullanmadan navigasyon ayarları yapabilir, gelen aramaları cevaplayabilir, arama gerçekleştirebilir, mesajlarınızı görüntüleyebilir ve müzik dinleyebilirsiniz.
 

En yalın tanımıyla Apple CarPlay, araç kullanırken iPhone'unuzla yapmak istediğiniz tüm şeyleri kolay bir şekilde gerçekleştirmenize olanak sağlar. Bu sayede de yola rahatlıkla odaklanabilirsiniz ve Apple CarPlay’i yardımcı pilotunuz olarak kullanabilirsiniz.
 

Ancak Apple CarPlay uygulamasını kullanabilmek için aracınızın bu uygulamayı desteklemesi gerekir. Eğer aracınız Apple CarPlay modülünü destekliyorsa multimedya sisteminiz ile Apple CarPlay’ı birbirine bağlayabilirsiniz ve aracınızın ekranını iPhone’unuzun ekranına dönüştürebilirsiniz.
 

Ayrıca iOS 13 ve sonraki sürümlerde, Apple CarPlay önünüzdeki yolun daha basit bir görünümünü size aktarır. Haritalar, ses denetimleri ve takvim etkinlikleri gibi öğelere daha kolay erişim sağlayan Siri önerilerini de tek bir yerden takip etmenize olanak sağlar. Hatta ekranı kullanarak kapı açıcılar gibi HomeKit aksesuarlarınızı bile denetleyebilirsiniz.
 

Apple CarPlay’de Siri’yi Kullanmak
 

Siri, Apple'ın iOS işletim sisteminin bir parçasıdır. Bu özel yazılım, akıllı kişisel asistan ve bilgi gezgini konumundadır. Bu programın amacı ise soruları cevaplayarak tavsiyelerde bulunmak ve web hizmetlerindeki eylemleri gerçekleştirmektir.
 

Bu sebeple Apple CarPlay’in, Apple’ın sesli asistanı Siri ile kullanılması tavsiye edilir. Hem Apple CarPlay’i Siri vasıtasıyla kullanmak hayli eğlenceli ve kolay. Siri’nin “Gözler Serbest” adı verilen teknolojisi sayesinde rahatlıkla mesaj atabilir, arama yapabilir, müzik çalabilir, yol tarifi alabilir ve iPhone'unuzdaki diğer özelliklerinden faydalanabilirsiniz.
 

Bunları yapabilmek için Siri’nin temassız sesli komut özelliğini açmanız yeterli. iPhone'unuzun “Ayarlar” sekmesine girerek Siri ayarlarını ve izinlerini kolayca düzenleyebilirsiniz. Ayrıca Apple CarPlay'e uyumlu araçların direksiyonun üst kısmında sesli komut düğmesi yer alır.
 

Kişisel asistanınız olan Siri’ye seslenmek için direksiyonunuzda yer alan sesli komut düğmesini kullanabilirsiniz. Bu düğmeye basarak isteğinizi belirtebilir, Apple CarPlay etkinleştirmesini gerçekleştirebilirsiniz.
 

Peki, Apple CarPlay uygulamasını nasıl aktif hale getirebilirsiniz?
 

Apple CarPlay'i Nasıl Ayarlayabilirsiniz?
 

Apple CarPlay'i kullanmak için App Store üzerinden herhangi bir uygulama indirmeniz gerekmez. Apple CarPlay, iPhone işletim sisteminde kurulu şekilde bulunur. Aracınız Apple CarPlay'i destekliyorsa USB kablosu aracılığıyla iPhone'unuzu bağlamanız yeterli.
 

Bazı araçların USB bağlantı bölümünde, Apple CarPlay ya da akıllı telefon simgesi içeren etiketler de yer alabiliyor. Bunun yanı sıra bazı araçlar kablosuz şekilde Apple CarPlay’i de destekliyor. Aracınız kablosuz Apple CarPlay bağlantısını destekliyorsa direksiyonun üzerindeki sesli komut düğmesini kullanabilirsiniz.
 

Yalnız bunları yaparken kişisel asistanınız Siri'nin açık olduğundan emin olun. Ardından iPhone'unuzda Ayarlar > Genel > CarPlay'e gidin ve “Kullanılabilir Arabalar”a dokunup aracınızı seçin. Daha fazla bilgi için aracınızın kullanım kılavuzundan da yararlanabilirsiniz.
 

Dilerseniz bir de Apple CarPlay uygulamalarını nasıl düzenleyebileceğinize göz atalım.
 

Apple CarPlay Uygulamalarını Düzenleme
 

Apple CarPlay uygulaması, araç içerisinde kullanabileceğiniz uygulamaları aracınızın multimedya ekranında gösterir. Bu uygulamalar, sürüş esnasında sizi tehlikeye atmadan kullanabileceğiniz uygulamalardan oluşur. Bunların yanı sıra Apple CarPlay’i kullanırken aracınızın ekranında yer almasını istediğiniz uygulamaları da düzenleyebilirsiniz.
 

iPhone'unuzda uygulama eklemek, kaldırmak ve uygulamaların sırasını düzenlemek için;
 

• 1.Ayarlar > Genel'e gidin ve “CarPlay”e dokunun.
• 2.Aracınızı seçin ve devamında “Özelleştir”e dokunun.
• 3.Uygulama eklemek veya kaldırmak için “Ekle” düğmesinden ya da “Sil” düğmesinden faydalanabilirsiniz. Uygulamaların görünme sırasını değiştirmek için de bir uygulamaya dokunup sürükleyebilirsiniz.

iPhone'unuzun CarPlay'e bir sonraki bağlanışında uygulamalarınız ekranda istediğiniz biçimde görünür. Ancak hatırlatmak gerekiyor ki ekranınızda yalnızca CarPlay tarafından desteklenen uygulamalar yer alır.
 

Apple CarPlay Hangi Araçlarda Var?
 

Apple CarPlay destekleyen araçlar çoğunlukla modern ve yeni nesil araçlardır. Özellikle son dönemlerde üretilen araçların multimedya sistemleri, Apple CarPlay uygulamasını destekler.
 

Bunun yanı sıra Apple CarPlay uygulamasından faydalanabilmek yalnızca aracınızın değil, iPhone’unuzun da bu uygulamayı desteklemesi gerekir. O yüzden bu uygulamadan faydalanabilmek için iPhone 5 ya da üstü bir iPhone modeline sahip olmalısınız.
 

Apple CarPlay uygulamasının hangi Kia modellerinde olduğuna da aşağıdaki tablodan ulaşabilirsiniz:
 

Yazımızın burada sonuna geliyoruz, ancak okumaya devam etmek istiyorsanız Araçlardaki Sensörler Nelerdir? Sensör Çeşitleri ve Görevleri yazımıza geçebilirsiniz. 

Araç güvenliği ve teknolojileri özellikle son yıllarda büyük gelişmeler gösteriyor. Araçların gövdeleri ve kabin kısımları güçlendiriliyor, hava yastıkları standart bir hale geliyor ve araçlara farklı güvenlik elemanları ekleniyor. Bu sistemlerin kritik parçası olan fren sistemleri ise olası çarpışmaların, kazaların önüne geçiyor ve hem bizi hem de trafikteki diğer sürücü ve yayaları koruyor.  

Bu nedenle bu yazımızda araçlardaki fren sistemlerini inceleyeceğiz ve çeşitlerine bakacağız. Ancak öncelikle otomobil fren sistemi nedir, dilerseniz oradan başlayalım.  

Fren Sistemi Nedir?
 

Fren, bir taşıtın hızını düşürmek veya hareketini sonlandırmak için kullanılan mekanizmayı ifade eder. Fren sistemleri ise daha çok motorlu taşıtlarda yer alan ve daha karmaşık yapılara sahip olan sistemleri tanımlar.  

Aracı yavaşlatmaya ya da durdurmaya yarayan bu mekanizma zayıf olmamalıdır, çünkü zayıf bir fren sistemi aracı güvenli şekilde yavaşlatmaya yetmez. Bu sistem tasarlanırken aracın durumu göz önünde bulundurulur ve fren sistemi araca en uygun ve en dengeli şekilde eklenir.  

İlkel ve eski fren sistemlerinde ayağınızı fren pedalına bastığınızda diskler yardımıyla tekerler kilitleniyordu. Fakat günümüzdeki otomobillerde modern fren sistemleri kullanılıyor ve bu sistemler sayesinde de araçların savrulması, kilitlenmesi ya da devrilmesi gibi durumların önüne geçilmeye çalışılıyor.  

Peki, otomobillerdeki fren sistemleri nasıl çalışır? Beraber inceleyelim.
 

Otomobil Fren Sistemleri Nasıl Çalışır?
 

Araçlardaki fren sistemleri ne kadar güçlü ve dengeliyse araçlar o kadar güvenlidir. Günümüzde kullanılan modern araçlarda bu güvenliği sağlamak için farklı sistemler bir arada kullanılıyor.  

Ancak temel olarak fren pedalına basıldığında, sistemdeki hidrolik sıvının yeri değişir ve bu değişim, bir piston vasıtasıyla fren disklerine iletilir. Disk üzerindeki sürtünme kuvvetinin etkisi de aracın yavaşlamasını ve durmasını sağlar.  

Ne kadar fazla güç uygulanırsa fren diskleri o kadar baskıya maruz kalır ve tekerleğin dönüş hızı o derecede yavaşlar. Disk frenler çoğunlukla araçların ön kısmında yer alır, ama araçların dört tekerinde de disk frenlere rastlanabilir. Ancak frenlerin esas önemli olduğu yer ön taraftır. Çünkü en iyi ön tekerlekler sayesinde frenleme yapılır ve frenlemenin etkisi esas olarak ön tekerleklerde hissedilir.  

Fren sistemlerinin çalışma prensibini anlattığımıza göre fren sistemlerinin çeşitlerine geçebiliriz.  

Fren Sistemi Çeşitleri
 

Fren sistemleri ve çeşitleri; araçların modellerine, boyutlarına ya da özelliklerine göre değişkenlik gösterir. Günümüzde en çok kullanılan fren sistemleri ise şu şekilde:  

● Hidrolik Fren Sistemi
 

Hidrolik fren, aracın frenleme sistemini çalıştırırken hidrolik yağ basıncından faydalanır. Bu sistemin çalışma ilkesi hayli basittir. Frene basıldığında piston hareket eder ve hidrolik mekanizmasının içerisindeki yağın basıncı ile kaliperler kapanır.  

Kaliperler kapandığında, fren balataları ile tekerleklerde bulunan diskler birbirlerine yapışır. Bu sayede de aracın yavaşlaması ya da durması sağlanır.  

● Havalı Fren Sistemi
 

Havalı fren sistemleri, çoğunlukla ağır vasıta ya da ağır ticari olarak isimlendirilen araçlarda kullanılır. Bu sistem hava kompresörü adı verilen alet ile çalışır ve frene basıldığı anda hava boşalır. Havanın boşalması ise fren yapılmasını sağlar.  

Hidrolik fren sistemlerinde yağ bittiğinde fren yapılması mümkün olmaz. Fakat havalı fren sistemlerinde böyle bir durum söz konusu değildir. Bu sistemde hava boşaldığında araç durmaya çalışır.  

● ABS Fren Sistemi
 

İngilizcesi "Anti-lock Braking System" olan ve Türkçede "Kilitlenme Karşıtı Frenleme Sistemi" şeklinde kullanılan ABS fren sistemi, yapılan ani frenlemelerde araçların tekerleklerinin kilitlenmesini önler.  

Hidrolik frenlerin araç tekerleklerini kilitlemesini engellemek amacıyla icat edilmiş bu fren sistemi, direksiyondaki hakimiyeti sağlamaya yöneliktir. Bu sistem, bir tekerleği diğerlerinden daha az döndürür veya bir tekerlek dönmediğinde devreye girerek o tekerleğe yapılan frenlemeyi azaltır.  

● ASR Fren Sistemi
 

ASR fren sistemi, aracın patinaj yapmasının önüne geçmeye yönelik geliştirilmiş bir sistemdir. "Anti Patinaj Sistemi" anlamına gelen ASR, ABS sistemi ile beraber çalışır ve araç patinaj yapmaya başlarsa devreye girer.  

● ESP Sistemi
 

"Elektronik Stabilite Programı" ya da kısaca ESP fren sistemi, aracın savrulmasını önlemeye yönelik geliştirilmiş bir sistemdir. Ancak bu sistem, ABS ve ASR sistemlerine bağlı şekilde çalışır. Sürücülerin hareketlerini takip eden bu sistem, herhangi bir dengesizlik ya da savrulma anında devreye girer ve aracın güvenli bir biçimde yolda kalmasını sağlar.  

● EBD Sistemi
 

İngilizce açılımı "Electronic Brake Force Distribution" olan ve Türkçeye "Elektronik Fren Kuvveti Dağıtım Sistemi" olarak çevrilen EBD sistemi, arka ve ön frenlerdeki güç dağılımını eşitlemeye yarar. Normal koşullarda fren yapıldığında araç arkadan öne doğru kalkar. EBD sistemi sayesinde de aracın frenlerinin gücü düzenlenir ve arka kısmın yere yaklaşması sağlanır.  

● BAS Sistemi
 

BAS sistemi, acil durumlarda devreye giren bir sistemdir. Sürücülere ani frenlemelerde zaman kazandırmayı amaçlayan bu sistem, frene düşük bir baskı uygulansa bile gerekli tepkinin verilmesine yardımcı olur.  

● Manyetik Frenleme Sistemi
 

Motor freni olarak da anılan manyetik frenleme sistemi, araçta bulunan yavaşlatma kuvvetlerinin genel adıdır. Motor, gaz pedalı bırakıldığında yavaşlamaya başlar ve bu yavaşlatma kuvvetleri nedeniyle bir süre sonra durur.  

● MSR Sistemi
 

MSR sistemi, "Motor Freni Düzenleme Sistemi"nin kısaltılmış halidir. Bu sistem, aracın kaygan zeminler üzerinde yapabileceği kaymayı engellenmeye çalışır.  

● Yokuş Kalkış Destek Sistemi
 

“Yokuş Kalkış Destek Sistemi” olarak da bilinen Hild Holder, aracın yokuş veya herhangi bir eğimli alanda kaymasını engelleyen fren sisteminin genel ismidir. Eğimli bir yolda ya da yokuşta aracınızı çalıştırmak istediğiniz zaman Hild Holder sistemi, aracınızın debriyaj kavrama noktasına frenleme uygular. Gaza bastığınız zaman ise frenleme sona erer ve aracınız güvenli şekilde hareket eder.  

● EPB Sistemi
 

"Elektronik Park Freni" olarak da isimlendirilen EPB sisteminde, otomobilin fren kaliperleri ile motor birbirine bağlı olur. Bu sistem özellikle binek araçlar için geliştirilmiştir. Düz yollarda ve rampalarda aracı sabit tutmak için kullanılır.  

EPB sistemi, geleneksel şekilde bir park freni olarak kullanılır ve çoğunlukla konsolda yer alan bir düğme ile aktif hale getirilir. Bu sistem temel olarak el freninin yerine geçer.  

Kia Modellerindeki Fren Sistemleri ve Çeşitleri
 

Kia modellerindeki fren sistemlerine ve çeşitlerine de tablodan ulaşabilirsiniz: 

Yazımızın burada sonuna geliyoruz, ancak okumaya devam etmek istiyorsanız Benzinli mi, Dizel mi, Elektrikli mi? Avantaj ve Dezavantajlar Neler? yazımıza geçebilirsiniz. 

Araç güvenliği ve teknolojileri özellikle son yıllarda büyük gelişmeler gösteriyor. Araçların gövdeleri ve kabin kısımları güçlendiriliyor, hava yastıkları standart bir hale geliyor ve araçlara farklı güvenlik elemanları ekleniyor. Bu sistemlerin kritik parçası olan fren sistemleri ise olası çarpışmaların, kazaların önüne geçiyor ve hem bizi hem de trafikteki diğer sürücü ve yayaları koruyor.  

Bu nedenle bu yazımızda araçlardaki fren sistemlerini inceleyeceğiz ve çeşitlerine bakacağız. Ancak öncelikle otomobil fren sistemi nedir, dilerseniz oradan başlayalım.  

Fren Sistemi Nedir?
 

Fren, bir taşıtın hızını düşürmek veya hareketini sonlandırmak için kullanılan mekanizmayı ifade eder. Fren sistemleri ise daha çok motorlu taşıtlarda yer alan ve daha karmaşık yapılara sahip olan sistemleri tanımlar.  

Aracı yavaşlatmaya ya da durdurmaya yarayan bu mekanizma zayıf olmamalıdır, çünkü zayıf bir fren sistemi aracı güvenli şekilde yavaşlatmaya yetmez. Bu sistem tasarlanırken aracın durumu göz önünde bulundurulur ve fren sistemi araca en uygun ve en dengeli şekilde eklenir.  

İlkel ve eski fren sistemlerinde ayağınızı fren pedalına bastığınızda diskler yardımıyla tekerler kilitleniyordu. Fakat günümüzdeki otomobillerde modern fren sistemleri kullanılıyor ve bu sistemler sayesinde de araçların savrulması, kilitlenmesi ya da devrilmesi gibi durumların önüne geçilmeye çalışılıyor.  

Peki, otomobillerdeki fren sistemleri nasıl çalışır? Beraber inceleyelim.
 

Otomobil Fren Sistemleri Nasıl Çalışır?
 

Araçlardaki fren sistemleri ne kadar güçlü ve dengeliyse araçlar o kadar güvenlidir. Günümüzde kullanılan modern araçlarda bu güvenliği sağlamak için farklı sistemler bir arada kullanılıyor.  

Ancak temel olarak fren pedalına basıldığında, sistemdeki hidrolik sıvının yeri değişir ve bu değişim, bir piston vasıtasıyla fren disklerine iletilir. Disk üzerindeki sürtünme kuvvetinin etkisi de aracın yavaşlamasını ve durmasını sağlar.  

Ne kadar fazla güç uygulanırsa fren diskleri o kadar baskıya maruz kalır ve tekerleğin dönüş hızı o derecede yavaşlar. Disk frenler çoğunlukla araçların ön kısmında yer alır, ama araçların dört tekerinde de disk frenlere rastlanabilir. Ancak frenlerin esas önemli olduğu yer ön taraftır. Çünkü en iyi ön tekerlekler sayesinde frenleme yapılır ve frenlemenin etkisi esas olarak ön tekerleklerde hissedilir.  

Fren sistemlerinin çalışma prensibini anlattığımıza göre fren sistemlerinin çeşitlerine geçebiliriz.  

Fren Sistemi Çeşitleri
 

Fren sistemleri ve çeşitleri; araçların modellerine, boyutlarına ya da özelliklerine göre değişkenlik gösterir. Günümüzde en çok kullanılan fren sistemleri ise şu şekilde:  

● Hidrolik Fren Sistemi
 

Hidrolik fren, aracın frenleme sistemini çalıştırırken hidrolik yağ basıncından faydalanır. Bu sistemin çalışma ilkesi hayli basittir. Frene basıldığında piston hareket eder ve hidrolik mekanizmasının içerisindeki yağın basıncı ile kaliperler kapanır.  

Kaliperler kapandığında, fren balataları ile tekerleklerde bulunan diskler birbirlerine yapışır. Bu sayede de aracın yavaşlaması ya da durması sağlanır.  

● Havalı Fren Sistemi
 

Havalı fren sistemleri, çoğunlukla ağır vasıta ya da ağır ticari olarak isimlendirilen araçlarda kullanılır. Bu sistem hava kompresörü adı verilen alet ile çalışır ve frene basıldığı anda hava boşalır. Havanın boşalması ise fren yapılmasını sağlar.  

Hidrolik fren sistemlerinde yağ bittiğinde fren yapılması mümkün olmaz. Fakat havalı fren sistemlerinde böyle bir durum söz konusu değildir. Bu sistemde hava boşaldığında araç durmaya çalışır.  

● ABS Fren Sistemi
 

İngilizcesi "Anti-lock Braking System" olan ve Türkçede "Kilitlenme Karşıtı Frenleme Sistemi" şeklinde kullanılan ABS fren sistemi, yapılan ani frenlemelerde araçların tekerleklerinin kilitlenmesini önler.  

Hidrolik frenlerin araç tekerleklerini kilitlemesini engellemek amacıyla icat edilmiş bu fren sistemi, direksiyondaki hakimiyeti sağlamaya yöneliktir. Bu sistem, bir tekerleği diğerlerinden daha az döndürür veya bir tekerlek dönmediğinde devreye girerek o tekerleğe yapılan frenlemeyi azaltır.  

● ASR Fren Sistemi
 

ASR fren sistemi, aracın patinaj yapmasının önüne geçmeye yönelik geliştirilmiş bir sistemdir. "Anti Patinaj Sistemi" anlamına gelen ASR, ABS sistemi ile beraber çalışır ve araç patinaj yapmaya başlarsa devreye girer.  

● ESP Sistemi
 

"Elektronik Stabilite Programı" ya da kısaca ESP fren sistemi, aracın savrulmasını önlemeye yönelik geliştirilmiş bir sistemdir. Ancak bu sistem, ABS ve ASR sistemlerine bağlı şekilde çalışır. Sürücülerin hareketlerini takip eden bu sistem, herhangi bir dengesizlik ya da savrulma anında devreye girer ve aracın güvenli bir biçimde yolda kalmasını sağlar.  

● EBD Sistemi
 

İngilizce açılımı "Electronic Brake Force Distribution" olan ve Türkçeye "Elektronik Fren Kuvveti Dağıtım Sistemi" olarak çevrilen EBD sistemi, arka ve ön frenlerdeki güç dağılımını eşitlemeye yarar. Normal koşullarda fren yapıldığında araç arkadan öne doğru kalkar. EBD sistemi sayesinde de aracın frenlerinin gücü düzenlenir ve arka kısmın yere yaklaşması sağlanır.  

● BAS Sistemi
 

BAS sistemi, acil durumlarda devreye giren bir sistemdir. Sürücülere ani frenlemelerde zaman kazandırmayı amaçlayan bu sistem, frene düşük bir baskı uygulansa bile gerekli tepkinin verilmesine yardımcı olur.  

● Manyetik Frenleme Sistemi
 

Motor freni olarak da anılan manyetik frenleme sistemi, araçta bulunan yavaşlatma kuvvetlerinin genel adıdır. Motor, gaz pedalı bırakıldığında yavaşlamaya başlar ve bu yavaşlatma kuvvetleri nedeniyle bir süre sonra durur.  

● MSR Sistemi
 

MSR sistemi, "Motor Freni Düzenleme Sistemi"nin kısaltılmış halidir. Bu sistem, aracın kaygan zeminler üzerinde yapabileceği kaymayı engellenmeye çalışır.  

● Yokuş Kalkış Destek Sistemi
 

“Yokuş Kalkış Destek Sistemi” olarak da bilinen Hild Holder, aracın yokuş veya herhangi bir eğimli alanda kaymasını engelleyen fren sisteminin genel ismidir. Eğimli bir yolda ya da yokuşta aracınızı çalıştırmak istediğiniz zaman Hild Holder sistemi, aracınızın debriyaj kavrama noktasına frenleme uygular. Gaza bastığınız zaman ise frenleme sona erer ve aracınız güvenli şekilde hareket eder.  

● EPB Sistemi
 

"Elektronik Park Freni" olarak da isimlendirilen EPB sisteminde, otomobilin fren kaliperleri ile motor birbirine bağlı olur. Bu sistem özellikle binek araçlar için geliştirilmiştir. Düz yollarda ve rampalarda aracı sabit tutmak için kullanılır.  

EPB sistemi, geleneksel şekilde bir park freni olarak kullanılır ve çoğunlukla konsolda yer alan bir düğme ile aktif hale getirilir. Bu sistem temel olarak el freninin yerine geçer.  

Kia Modellerindeki Fren Sistemleri ve Çeşitleri
 

Kia modellerindeki fren sistemlerine ve çeşitlerine de tablodan ulaşabilirsiniz: 

Yazımızın burada sonuna geliyoruz, ancak okumaya devam etmek istiyorsanız Benzinli mi, Dizel mi, Elektrikli mi? Avantaj ve Dezavantajlar Neler? yazımıza geçebilirsiniz. 

Kullanıcılar otomobil satın almadan önce mutlaka "Benzinli mi, dizel mi?" karşılaştırmaları yapar. Açıkçası bu karşılaştırmalar oldukça normaldir, çünkü benzinli motor ve dizel motor seçenekleri sürücülere farklı deneyimler ve avantajlar sunar.
 

Bunun yanı sıra günümüzde elektrik enerjisini hareket enerjisine dönüştürerek hareket eden elektrikli araçlar ya da elektrikli ve benzinli motorların birlikte kullanıldığı hibrit otomobiller de giderek popülerleşiyor.
 

Bu nedenle kendilerine birçok farklı motor seçeneğini sunulan sürücüler karar vermekte zorlanıyor ve benzinli araç avantajlarını, dizel araç avantajlarını ya da elektrikli araç avantajlarını birbirleri ile kıyaslıyor.
 

O yüzden bu yazımızda benzinli, dizel ve elektrikli araçların çalışma prensiplerinden, avantajlarından ve dezavantajlarından bahsedeceğiz. Ancak en başta belirtmekte yarar var; benzinli, dizel ya da elektrikli araçların birbirlerine direkt şekilde bir üstünlüğü yoktur. Kullanıcıların beklentilerine göre farklı avantajları ve dezavantajları vardır.
 

Bu hatırlatmayı yaptığımıza göre konuyu detaylandıralım. Önce benzinli otomobillerden başlayalım.
 

Benzinli Araçların Özellikleri
 

Benzinli otomobiller içten yanmalı bir motor türüne sahiptir. Bu tür araçlarda kullanılan yakıt, karbüratör adındaki düzenek sayesinde silindire girer ve yanma gerçekleşir. Benzinli otomobillerdeki yanmayı gerçekleştirmek için de buji kullanılır ve benzinli motorlar emme, sıkıştırma, yanma, egzoz olmak üzere 4 zamanlı şekilde çalışır.
 

Benzinli araçların avantajlarının başında ise motor devir güçleri gelir. Benzinli araçların motor güçleri dizel araçlara göre daha fazladır. Bu sebeple de motor performansları genellikle daha iyidir. O yüzden aynı kapasitedeki dizel araçlara göre daha fazla güç üretebilirler. Ayrıca benzinli otomobiller dizel araçlara göre daha az bakıma ihtiyaç duyarlar.
 

Ancak benzinli otomobillerin torkları dizel araçlara göre daha azdır. Bu da benzinli otomobiller ile yük taşımayı düşünen sürücülerin düşünmesi gereken bir konudur. Ayrıca bu tür araçların yakıtı olan benzin, dizel motorların yakıtı olan mazota oranla daha pahalıdır. Bu da sürücülerin benzinli araç almadan önce bütçesine göre düşünmesi gereken bir başka detaydır.
 

Benzinli araçların özelliklerinden bahsettiğimize göre dizel araçlara geçebiliriz.
 

Dizel Araçların Özellikleri
 

Dizel araçlardaki motorların çalışma prensipleri benzinli motorlara benzerdir. Dizel araçlarda içten yanmalı motor türüne sahiptir. Bu tür otomobillerde motora alınan gaz sıkıştırılır ve yüksek sıcaklıkta hava elde edilir. Ardından yakıt püskürtülür ve devamında da yakıt ateşlenerek motora güç verir. Ancak temel fark, dizel motorlarda benzinli motorlardaki gibi bujiye ihtiyaç yoktur. Dizel motorlarda sıkıştırılan hava çok yüksek sıcaklıklara ulaşır ve yakıtı kendiliğinden tutuşturur.
 

Dizel araçların avantajlarının başında yakıt tasarrufu gelir. Dizel araçlar ile benzinli araçlara göre daha fazla mesafe katabilirsiniz. Bu da dizel araçların daha ekonomik olmasına yol açar.
 

Ayrıca dizel araçlar, yapıları gereği benzinli araçlara göre daha güçlü torka sahiptir. Güçlü tork yapıları sayesinde özellikle SUV (Sport Utility Vehicle) ya da farklı türdeki büyük araçlarda avantaj sağlar.
 

Ancak dizel otomobillerin benzinli otomobillere göre motor güçleri daha düşüktür. Bu da yüksek performans ya da hız bekleyen sürücülerin dizel araç almadan önce düşünmesi gereken bir konudur. Dizel araçların motorları da çalışma esnasında biraz daha fazla ses çıkarabilir. Bunun yanı sıra dizel otomobillerin motorları benzinli otomobillere göre daha sık bakım isteyebilir.
 

Dizel araçların özelliklerini detaylandırdığımıza göre elektrikli araçlara geçebiliriz.
 

Elektrikli Araçların Özellikleri
 

Son yıllarda giderek yaygınlaşan elektrikli araçların birçok türü bulunuyor. Fakat bataryalı elektrikli otomobiller ve indüksiyon motorlu otomobiller daha yaygın şekilde kullanılıyor. Bunlara ek olarak bir de hibrit araçlar mevcut. Hibrit araçlarda, elektrikli ve benzinli motorlar birlikte yer alıyor.
 

Elektrikli araçların avantajlarının başında sessiz çalışma prensibi geliyor. Elektrikli araçlar neredeyse hiç ses çıkarmadan çalışıyor. Bunun yanı sıra bu araçlar, elektrik tükettikleri için çevre dostu oluyor.
 

Ayrıca daha hafif malzemelerle üretiliyorlar. Aynı şekilde bu araçların motorları da daha küçük ve hafif oluyor. Bu durum da elektrikli araçların daha çok enerji tasarrufu yapmasına yardımcı oluyor.
 

Ancak elektrikli araçlar şarj edilmeye ihtiyaç duyuyorlar ve şarj noktalarının henüz istenilen seviyelerde olmaması, sürücüleri uzun yollar için düşündürebiliyor. Bunun yanı sıra elektrikli araçların satış fiyatları, dizel ya da benzinli araçlara göre genellikle biraz daha fazla. Ayrıca elektrikli araçların dönemsel pil bakımlarının ve değişimlerinin yapılması gerekiyor. Bu da kullanıcıların elektrikli araç almadan önce düşünmesi gereken konulardan biri olarak göze çarpıyor.
 

Son olarak elektrikli araçların özelliklerinden de bahsettiğimize göre benzinli, dizel ve hibrit araç tavsiyelerinde bulunalım.
 

Kia Rio: Dünya Çapında Popüler
 

Kia Rio, hem şehir içi yaşama hem de şehir dışında uzun yol kullanımına uygun olan bir araç. Kia'nın dünya çapında ilgi gören araçlarından biri olan Rio, ergonomik tasarımı ve modern tarzı ile dikkat çekiyor.
 

B segmentinde yer alan Rio, sürücülere konforlu ve dengeli bir sürüş deneyimi sunuyor. 4. jenerasyon tasarımı ile kolay kullanım sağlayan araç, güvenlik teknolojileri ve yeni bağlantı özellikleri ile de adından bahsettiriyor.
 

Bağımsız MacPherson destekli ön süspansiyon ve bükülme silindirli arka dingil üzerine oturan Rio, çevik ve güçlü bir yol tutuşuna sahip. Ayrıca ferah kabin ve 325 litrelik yüksek bagaj hacmi de Rio'nun öne çıkan özelliklerinden.
 

Farklı motor seçenekleri ile yakıt verimliliği konusunda da iddialı olan Rio'nun performans özelliklerini ve yakıt tüketimini tablodan bulabilirsiniz:
 

Kia Ceed SW: Sportif Görünümlü Bir Station Wagon
 

Station wagon ya da SW olarak anılan otomobiller, geniş ve uzun bagaj hacimleri ile dikkat çeker. Bu türdeki araçların yük taşıma kapasiteleri de yüksektir. O yüzden bu türdeki otomobiller "aile araçları" olarak da anılır.
 

Kia Ceed ailesinin bir başka modeli olan Ceed SW de sportif görünümü ile dikkat çeken bir station wagon. "Sportswagon" olarak da isimlendirilen bu model, geniş bagajı ve rahat iç hacmi ile kullanıcıların ilgisini çekiyor.
 

Uzunluğu 4.600 mm, genişliği ise 1.800 mm olan Ceed SW, kullanıcılara ferah bir baş, diz ve omuz mesafesi sunuyor. Hem şehir içi kullanıma hem de doğa gezilerine, tatillere ve farklı sportif aktivitelere uygun olan Ceed SW, motor özellikleri ile de C sınıf araçlar içerisinde öne çıkıyor.
 

Ceed SW’nin performans özelliklerini ve yakıt tüketimini tablodan inceleyebilirsiniz.
 

Kia Niro: Yakıt Tüketimi ile Bütçe Dostu
 

Crossover kasa tipine sahip Kia Niro, sınıfının en dikkat çekici araçlarından. “En düşük yakıt tüketimine sahip hibrit otomobil unvanı” ile Guinness Rekorlar Kitabı’na giren Niro, rahatlığı ve etkin hibrit gücünü bir arada sunuyor.
 

Zamanın ruhunu yansıtan tasarımı ile ilham veren Niro; Anahtarsız Giriş ve Çalıştırma Sistemi, ısıtmalı koltukları ile geri görüş kamerasının yanı sıra sunroof ve 18 inç alaşım jantlarıyla da adından söz ettiriyor.
 

1.6 litre benzinli motor ile elektrikli motorun kombinasyonlu çalışması sonucunda düşük emisyon salınımı yapan Niro, modern ve çevre dostu bir araç olarak parlıyor. Ayrıca Niro, şehir içindeki kullanım özellikleri ve yakıt tüketimi konusunda bütçe dostu olması sebebiyle C sınıfının en çok tercih edilen araçlarından biri olarak dikkat çekiyor.
 

Kia Niro’nun performans özelliklerini ve yakıt tüketimini tablodan inceleyebilirsiniz.
 

Diğer araçlarımızın ve farklı modellerimizin güncel satış fiyatlarını öğrenmek için Kia Modelleri Fiyat Listesi’ne göz atabilirsiniz.
 

Son yıllarda 4x4 araçlar popülerliğini giderek artırıyor. Her ne kadar bu tarzdaki araçlar, arazi koşulları ve zorlu şartlar için geliştirilip üretiliyor olsalar da şehir içinde hayatı kolaylaştıran özellikleri ile de tercih ediliyorlar.
 

Özellikle crossover ya da SUV (Sport Utility Vehicle) olarak da bilinen 4x4 otomobiller ömürlerinin büyük bölümünü şehirlerde geçiriyor. Güçlü ve modern tasarımları ile adından bahsettiren bu otomobiller, çok yönlülükleri sebebiyle de kullanıcıların beğenisini kazanıyor.
 

Bireysel kullanıcılar, çiftler ve özellikle çocuklu aileler için hayli uygun olan 4x4 araçlar, sürüşü eğlenceli hale getiren ve hayatı kolaylaştıran yapıları ile heyecan veriyor. Çekiş özellikleri sayesinde hem asfalt hem de arazide rahatlıkla kullanılan bu araçlar, bagaj hacimleri ve geniş oturma alanları sayesinde “aile aracı” olarak da kullanılıyor.
 

Metropol yaşamında rahatlık ve güvenlik sağlayan bu araçlar, engebeli arazilerde ve zorlu yollarda sergiledikleri yüksek performans ile de kendilerine hayran bırakıyor. Ancak 4x4 otomobillerin çekiş özellikleri zaman zaman kullanıcılar tarafından karıştırılabiliyor. Bu nedenle bu yazımızda 4x4 araçların özelliklerini ve avantajlarını anlatacağız. Ancak 4x4 ne demek, önce onu anlatalım. Gelin, beraber inceleyelim.
 

4x4 Araçlar: Arazi ve Şehir Özellikleri Bir Arada
 

4x4 ya da dört çeker denildiğinde insanların aklına çoğunlukla arazi araçları geliyor. Fakat günümüzde spor araçlar veya elektrikli otomobiller bile dört çeker olarak üretiliyor. O yüzden öncelikle 4X4 prensibinden ve sisteminden bahsetmek gerekiyor. 4WD (Four Wheel Drive) olarak da anılan 4X4; aracın motor gücünün dört tekere aynı anda eşit olarak iletilebildiği sisteme deniliyor.
 

Bu sistemin tarihi de oldukça eskiye dayanıyor ve 4X4 araçlar kendi içlerinde gruplandırılıyor. Örneğin bazı 4X4 araçlarda 4 çeker sistemi isteğe bağlı şekilde devreye giriyor. Bazılarında ise daimi 4 çeker sistem kullanılıyor. Ayrıca duruma ve koşullara göre kendi harekete geçen 4 çeker sistemler de bulunuyor.
 

Günümüzde kullanılan 4X4 araçlar; modern ve çevik tasarımları, yüksek oturma pozisyonları, geniş iç mekanları ve fonksiyonellikleri ile kullanıcılara ihtiyaç duyduklar tüm gereksinimleri sunuyor. Ayrıca bu araçlar yerden yüksek yapıları ile kullanıcılar için binme-inme süreçlerini de kolaylaştırıyor. Katlanabilen arka koltukları sayesinde de fonksiyonel bir iç mekan kullanımı sağlıyorlar.
 

Peki, 4x4 araçların avantajları neler? Bu konuyu da değerlendirelim.
 

4x4 Araç Avantajları: Yolu Hisset
 

Öncelikle 4x4 ya da dört çeker araçlar, iki çekerli araçlara göre daha yüksek güç üretir. Ayrıca dört çeker araçların yol tutuşu da sürücülerin araç hakimiyetini kolaylaştırır. Özellikle engebeli arazi şartlarında ya da zorlu doğa koşullarında 4x4 sistem kullanıcılara birçok fayda sağlar.
 

Dört çeker sistem, araçların gücü aynı anda dört tekerden alarak yola iletmesini ve aracın yol ile bütünleşmesini sağlar. Bu da zorlu yollarda savrulmanın ya da patinaj yapmanın önüne geçer.
 

Bu tür araçlar yola daha iyi tutunduğu için virajlı yollarda sürücülerin işini kolaylaştırır. Aynı zamanda dört çeker prensibi kaymanın da önüne geçer. Bu sayede aracınızın lastikleri de daha uzun ömürlü olur.
 

Ayrıca 4x4 çekiş sistemi sayesinde güç eşit şekilde dağıldığı için düşük viteslerde daha rahat hızlanılır ve araca ivme kazandırılır. Dört çeker araçlar yağmurlu ya da karlı yollarda da çekiş gücünün etkisiyle yoldan çıkmanızın önüne geçer ve aracı aynı verimde kullanmanıza olanak sağlar.
 

4x4 araçların özelliklerinden ve avantajlarından bahsettik. Şimdi de bir 4x4 araç tavsiyesi verelim.
 

Kia Sportage: İlham Veren Bir Tasarım
 

Kia Sportage, küresel ölçekte popüler bir SUV (Sport Utility Vehicle) modeli. Türkçeye "sportif amaçlı taşıt" olarak geçen bu model, prestijli görünümü ve güçlü motoru ile kullanıcıların ilgisini çekiyor.
 

Kuvvetli bir gövdeye ve güvenlik teknolojilerine sahip olan Sportage, üstün yol tutuşu ile de en iyi sürücü deneyimini sunuyor. 4x4 çekiş özellikleri sayesinde hem şehir içinde hem de arazi şartlarında kullanılabilen Kia Sportage, ileri teknolojileri ve üstün donanım özellikleri ile de dikkat çekiyor.
 

Ülkemizde en çok ilgi gören Kia modellerinden biri olan Sportage, sürücülere farklı yol deneyimleri yaşatıyor. Estetik tasarımının yanı sıra yenilikçi ve sofistike özellikleri ile parlayan Sportage; yüksek kalitedeki malzemeleri, konforu ve rahatlığı ile de ilham veriyor.
 

Bu niteliklerin yanı sıra yol tutuş açısından da hayli çekici olan Kia Sportage, Euro NCAP çarpışma testlerinden de 5 yıldızlı güvenlik derecelendirmesini almayı başarmış bir araç. Bu nedenle Sportage, güvenlik sistemleri ile de 4x4 seveleri kendisine çekiyor.
 

Kia’nın son yıllarda Avrupa’da gösterdiği büyüme başarısında önemli bir rol oynayan araç; sportif, enerjik ve cesur görünümüyle fark yaratıyor. Ayrıca geniş depolama alanı, ses yalıtımı, kablosuz telefon şarjı, bağlantı hizmetleri ve otonom acil durum freni gibi özellikleri de diğer tercih sebepleri olarak sıralanıyor.
 

C sınıfının ilham veren SUV modellerinden biri olan Kia Sportage’ın performans ve donanım özelliklerine ise tablodan ulaşabilirsiniz:
 

4x4 Araçlar ve Vergi Ödemeleri
 

Taşıtların vergisiz ham bedelleri ve motor hacimleri değerlendirilerek araç satış fiyatına Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) eklenir. Bu sebeple 4x4 ya da SUV modelleri için ÖTV tutarı oldukça farklıdır.
 

Örneğin silindir hacmi 1600 cm³ ile 2000 cm³ arası olan ve vergisiz satış tutarı 170.000 TL üzeri olan bir araçta ÖTV oranı %150'dir. Ayrıca bu ÖTV oranının üzerine de %18 oranında Katma Değer Vergisi (KDV) eklenir. Silindir hacmi 2000 cm³ üzeri olan bir araçta ise ÖTV oranı %220’dir.
 

Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) ise motorlu kara taşıtlarının karbon salınımına, aracın yaşına, motor hacmine ve koltuk sayısına göre belirlenen ve Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından düzenlenip talep edilen taşıt vergisidir.
 

Araçlarla ilgili güncel vergi durumlarını öğrenmek için Gelir İdaresi Başkanlığı’nın Motorlu Taşıtlar Vergisi Genel Tebliğleri sayfasını inceleyebilirsiniz. Ayrıca Kia modellerinin güncel satış fiyatlarını öğrenmek için de Kia Modelleri Fiyat Listesi’ne göz atabilirsiniz.
 

Son dönemin gözdesi kompakt otomobil ya da kompakt araç kavramı her geçen popülerliğini daha da artırıyor. Daha çok şehir içi kullanım için tasarlanan kompakt araçlar, sürüşü eğlenceli hale getiren ve hayatı kolaylaştıran özellikleri ile dikkat çekiyor.
 

İngilizcede "compact" şeklinde anılan ve Türkçeye de “kompakt” olarak geçen bu türdeki otomobiller, bireysel kullanıcılar, çiftler ya da az çocuklu aileler için hayli uygun. Özellikle metropol hayatındaki kalabalık, trafik sorunu ve park yeri gibi problemler, kompakt araç modellerine rağbeti de artırır.
 

Dar yollarda ve sıkışık virajlarda kolay manevra olanağı sağlayan kompakt sınıf şehir otomobilleri, metropollerdeki araç sürme deneyimini de pratik hale getirirler. Alt orta sınıf olarak da bilinen kompakt araçlar, aynı zamanda ergonomik yapıları ve çok yönlülükleri nedeniyle de adlarından bahsettirir.
 

Hatchback, sedan, crossover ya da Sport Utility Vehicle (SUV) gibi farklı gövde tiplerinde üretilebilen kompakt sınıf araçlar, tasarımları dolayısıyla da modern, havalı ve estetik bir stile sahipler.
 

Ayrıca bu araçlar şehir içi ulaşımı kolaylaştırmasının yanı sıra uzun yollarda da rahatlıkla kullanılabilir. Aile dostu ekonomik motorları ile dikkat çeken kompakt sınıf otomobiller; yakıt tüketimi ve bakım giderleri gibi konular sebebiyle de tercih edilir.
 

Bu yazımızda kompakt otomobillerden bahsedeceğiz ve sizlere kompakt araç tavsiyelerinde bulunacağız. Ancak öncelikle kompakt araç alırken dikkat etmeniz gereken özelliklerden biraz bahsedelim.
 

Kompakt Otomobil Alırken Dikkat Etmeniz Gerekenler
 

• ● Yakıt Verimliliği
• ● Kabin Konforu ve Bagaj Hacmi
• ● Güvenlik

Kompakt otomobiller; yakıt verimliliği, manevra kabiliyeti, fonksiyonellik, bagaj alanı, modern tasarımlar ve uygun fiyatlar ile şaşırtan birçok özelliği bir arada sunuyorlar. Şimdi, kompakt araç alırken dikkat etmeniz gereken bazı özellikleri detaylandıralım.
 

Yakıt Verimliliğini Kontrol Edin
 

Kullanıcılar açısından genellikle kompakt araçların asıl çekici yanı, yakıt tüketiminde sağladığı avantajdır. Bu tip araçlar çoğunlukla büyük araçlara göre daha yüksek yakıt verimliliğine sahiptir. Ancak bu durum modellere göre farklılık gösterebilir.
 

Ayrıca günümüzde birçok kompakt otomobil, modern motorlara ve farklı vites seçeneklerine sahip. Bu da kompakt araçların kullanımını kolaylaştırıyor ve tercih edilmelerini sağlıyor.
 

Hibrit veya elektrikli kompakt araçlar da yakıt tasarrufunun dışında "çevreci" yönleri ile de dikkat çeker.
 

Kabin Konforunu ve Bagaj Hacmine Dikkat Edin
 

Kompakt otomobiller çoğunlukla şehir içi yaşamı daha pratik hale getirmek için tasarlanırlar. Ancak günümüzdeki kompakt araçların iç hacimleri, diz-baş mesafeleri ve bagaj boyutları önemli ölçüde geliştirilmiş durumda.
 

Bu nedenle kompakt bir otomobil alırken bu detaylara dikkat etmenizde yarar var. Hatta bir kullanıcı olarak aracı almadan önce her koltuğa oturup kendinizi nasıl hissettiğinize bakabilirsiniz. Otomobile kolayca girip çıkmak ve konforlu yolculuk etmek için yeterli tavan boşluğu olup olmadığını da kontrol edin.
 

Ayrıca çocuklu bir aileyseniz bagaj hacmine mutlaka göz gezdirin ve eşyalarınızı taşımak için yeterli alan olup olmadığını inceleyin. Böyle bir durumda daha geniş iç hacme sahip olan kompakt SUV tarzı bir araca da yönelebilirsiniz.
 

Güvenliği İhmal Etmeyin
 

Günümüzdeki teknolojik gelişmeler ve mühendislik sayesinde kompakt otomobillerin güvenliği de önemli ölçüde arttı. Artık daha hafif ve daha güçlü malzemeler ile çok daha güvenli araçlar yollara çıkıyor.
 

Ayrıca pek çok araçta kazaları önlemek için tasarlanan sürücü yardım güvenlik sistemleri de yer alıyor. Fakat yine de bir araç alırken Euro NCAP değerlendirmelerine mutlaka bakmak gerekiyor.
 

Euro NCAP sisteminde araçlar, çarpışma testlerindeki performanslarına bağlı olarak 0 ile 5 arasında puanlandırılıyor. Bu güvenlik testi ve puan ise otomobil güvenliği için Avrupa standardı olarak kabul ediliyor. O yüzden kompakt bir araç alırken de bu puanlamayı önemseyin.
 

Kompakt otomobil seçerken dikkat etmeniz gereken özelliklerden bahsettik. Şimdi de kompakt araç tavsiyesi verelim.
 

Kia Rio: Ergonomik Bir Tasarım
 

Kia’nın Rio modeli, ergonomik tasarımı ve modern yapısı ile dikkat çeken bir araç. Hem şehir içi yaşama hem de şehir dışında uzun yol kullanımına uygun olan Rio, dünya çapında da hayli popüler olan bir otomobil.
 

B segmentinde yer alan ve sürücülere 4. jenerasyon tasarımı ile pratik bir kullanım sağlayan Kia Rio, gelişmiş güvenlik teknolojileri ve yeni bağlantı özellikleri ile de kendisinden bahsettiren bir araç.
 

Kullanıcılara dengeli ve konforlu bir sürüş deneyimi yaşatan Rio, bağımsız MacPherson destekli ön süspansiyon ve bükülme silindirli arka dingil üzerinde oturuyor. Bu da sürüşü kolaylaştırıyor ve aracın kıvrak, çevik ve güçlü bir yol tutuşuna sahip olmasını sağlıyor.
 

Ayrıca Rio, kompakt sınıftaki ferah kabin ve en yüksek bagaj hacmi (325 litre) özelliklerine sahip araçlardan biri olarak da parlıyor. Farklı motor seçenekleri ile yakıt verimliliği konusunda da iddialı olan Rio'nun performans özelliklerine ve bazı donanımlarına tablodan ulaşabilirsiniz:
 

Kia Picanto: Şehir Yaşamına Yeni Bir Boyut
 

Picanto, Kia’nın küresel çapta en çok satan araçlarının başında geliyor. Özellikle şehir içindeki rahat kullanım özellikleri ile dikkat çeken Picanto, düşük yakıt tüketimi ile de öne çıkıyor.
 

Şehirli ve dinamik bir tasarıma sahip olan Kia Picanto, ülkemizde de ciddi bir hayran kitlesine sahip. A sınıfına yeni bir soluk ve sürüş deneyimi getiren araç, teknolojik özellikleri ve kişiselleştirme opsiyonları ile de fark yaratıyor. Yer aldığı sınıftaki en fonksiyonel otomobillerden birisi olan Picanto, şehir yaşamına yen bir boyut kazandırıyor.
 

3.595 mm uzunluğa, 1.485 mm genişliğe ve 1.595 mm yüksekliğe sahip yeni Kia Picanto, kendi sınıfındaki rakiplerine göre daha fazla baş ve bacak mesafesi sunuyor. Küçük hacimli benzinli motoru ile de ilgi çeken Picanto’nun performans özelliklerine ve bazı donanımlarına tablodan ulaşabilirsiniz:
 

Kia Sportage: Göz Alan Bir Kompakt SUV
 

Kia Sportage, küresel ölçekte popüler olan bir kompakt SUV modeli. Türkçeye "sportif amaçlı taşıt" olarak çevrilen SUV (Sport Utility Vehicle) araçlar; prestijli görünümleri, güçlü motorları ve sportif tasarımları ile dikkat çekiyor.
 

Çekiş özellikleri sayesinde hem şehir içinde hem de arazi şartlarında kullanılabilen SUV araçlar, geniş oturma ve bagaj hacimleri ile ilgi görüyor. Bu nedenle büyük bir aileniz varsa bu tür bir kompakt SUV modeli tercih edebilirsiniz.
 

Rahatlık, konfor ve güvenlik özelliklerinin yanı sıra yol tutuş açısından da hayli çekici olan Kia Sportage, Euro NCAP çarpışma testlerinden de 5 yıldızlı güvenlik derecelendirmesini almayı başarmış bir araç.
 

C sınıfının iddialı SUV modellerinden biri olan Kia Sportage’ın performans ve donanım özelliklerine ise tablodan ulaşabilirsiniz:
 

Diğer araçlarımızın ve farklı modellerimizin güncel satış fiyatlarını öğrenmek için de Kia Modelleri Fiyat Listesi’ne göz atabilirsiniz.
 

Otomotiv sektöründe her geçen gün daha yenilikçi ve fonksiyonel gelişmelerle karşılaşıyoruz. Araçlarda yer alan ve standart ya da opsiyonel olarak sunulan özellikler de her geçen gün biraz daha teknolojik hale geliyor.
 

Otomobillerde bulunan sensörler de bu teknolojik gelişmelerin bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor. Günümüzdeki otomobillerin birçoğu sahip oldukları sensörler sayesinde bilgilendirici uyarıları ve herhangi bir arızayı sürücülere anlık olarak iletebiliyor. Bu durum da sürücülerin kullandıkları araçlar ile ilgili teşhis koymasını ve olası sorunların büyümesini engelliyor. Ayrıca yol ve trafik durumu gibi bilgilerin paylaşılması da bu sensörler sayesinde mümkün oluyor.
 

Bu nedenle araçlarda bulunan sensörler hem sürücülerin hem de otomobillerin güvenliği açısından oldukça önemliler. Bu yazımızda araçlardaki sensörleri ve araç sensör çeşitlerini inceleyeceğiz. Ancak öncelikle araçlarda bulunan sensörlerin çalışma mantığından biraz bahsedelim.
 

Araç Sensörü Nedir: Elektronik Cihazları Birbirine Bağlayan Köprüler
 

Çevremizdeki sıcaklık, basınç, uzaklık gibi fiziksel ortam değişikliklerini algılayan cihazlara sensör denir. Sensörler bir başka deyişle algılayıcılardır. Bu algılayıcılar fiziksel ortamla elektronik cihazları birbirine bağlayan köprü görevi görürler.
 

Bu köprü görevi gören sensörler; araçlarda yer alan sürüş güvenliği, yol tutuşu, aktarma organları, motor yönetimi, aktif ve pasif güvenlik sistemleri ya da konfor sistemleri gibi donanımların doğru şekilde çalışabilmesine yardımcı olur.
 

Otomobil sensörleri araçta ya da çevrede meydana gelen tüm fiziksel ve kimyasal değişimleri algılayarak ilgili elektronik kontrol ünitelerine gönderirler. Böylece aracın en iyi sürüş koşullarında çalışmasına olanak sağlarlar.
 

Otomobillerin beyni, ECU adı verilen "Elektronik Kontrol Ünitesi"dir. Sensörler, ECU adı verilen yöneticiye gerçek zamanlı bilgileri iletirler. Bilgileri alan ve otomobilin beyni olan ECU ise bu bilgileri hafızasında daha önceden kayıtlı olan verilerle karşılaştırarak yorumlar.
 

ECU yani Elektronik Kontrol Ünitesi yorumlama yaptıktan sonra ise araçtaki iş yapan donanımlara sinyal göndererek gerekli ayarlamaları sağlar. Bütün bu aksiyon ise oldukça kısa bir zaman aralığında gerçekleşir.
 

Ayrıca otomobillerdeki sensörler akım şiddeti, voltaj, direnç gibi elektriksel değişkenleri de ölçebilir. Belirtmekte yarar var; araçlardaki sensörler çoğunlukla analog sinyaller üretirler. ECU'daki mikroişlemciler ise dijital sinyallerle çalışırlar ve dijital sinyalleri algılayabilirler.
 

Bu nedenle herhangi bir sensörde üretilen analog sinyal, sensördeki bir elektronik devreyle veya ECU'daki bir devreyle dijital sinyale dönüştürülür. Bu sayede sinyalin parazitten etkilenmesi de önlenir.
 

Bazı sensörler ise dijital sinyal üretirler ve bu türdeki sensörlerin yapılarında bir elektronik devre vardır. Bu türdeki araç sensörlerinin dijitale çevrilmesine gerek yoktur, ECU bu sinyalleri doğrudan algılayabilir.
 

Araçlardaki sensörlerden ve çalışma prensiplerinden bahsettiğimize göre bir de araçlardaki sensör tiplerinden bahsedelim.
 

Araçlardaki Sensör Tipleri
 

Sensörlerin yani algılayıcıların çalışma mantığını anlattık. Bir de araç sensör tiplerini detaylandıralım.
 

● Radar Sensör
 

Radar sensörler, aynı yönde ve şeritte giden araçları tespit etmek amacıyla kullanılır. FMCW (Frequency Modulated Continuous Wave) adı verilen teknoloji ile algılama yapar ve vinç, tren, kamyon, tır gibi büyük hedefleri en zorlu atmosfer koşullarında dahi algılar.
 

● LiDAR Sensör
 

LiDAR sensör, ölçme işlemi için lazer ya da ışık kullanan algılama yöntemidir. Otomotiv sektörünün günümüzdeki trendlerinden olan otonom yani sürücüsüz araçlarda bu sistem kullanılır. Açılımı "Light Detection and Ranging" olan LiDAR sistemi, yaydığı ışığın sensöre ne kadar zamanda geri döndüğünü belirleyerek konumlandırma yapar.
 

● Kızılötesi Sensör
 

Kızılötesi ya da Infrared (IR) sensörler; mesafe, karanlık ya da aydınlık algılama amaçlarıyla kullanılır. Kızılötesi sensörlerin yapısında genellikle kızılötesi ışın yayan bir LED ve bu ışının yansımasını kontrol eden bir foto bileşen yer alır.
 

Araçlardaki Sensörler ve Görevleri
 

Sensör tiplerinden de bahsettiğimize göre otomobiller için önemli olan bazı sensörleri detaylandırabiliriz.
 

● Motor/Krank Devir Sensörü
 

Otomobillerin motorunda bulunan en önemli sensör, motor/krank devir sensörüdür. Motorla ilgili tüm ayarlamalarda, motor/krank devir sensöründen gelen veriler kullanılır.
 

Dizel ve benzinli motorlarda enjeksiyonun yönetilmesi, yakıt püskürtme sürelerinin belirlenmesi, otomatik şanzımanlı araçlarda vites değişim noktaları ve turbo şarj basıncının ayarlanması gibi işlemler bu sensörden gelen bilgiler doğrultusunda yapılır.
 

● Manifold Hava Sıcaklık Sensörü (MAT)
 

Manifold hava sıcaklık sensörü ya da kısaca MAT, emme manifolduna monte edilir. Bu sensör sayesinde motora giren havanın sıcaklığı ölçülür. Böylece Elektronik Kontrol Ünitesi, yanma odasına giren havanın oksijen miktarını belirler ve enjektörler tarafından püskürtülmesi gereken yakıt miktarını hesaplar.
 

Bu sensör arızalandığı takdirde ise hava/yakıt karışımı doğru hesaplanamaz ve motor optimum şekilde çalışamaz.
 

● Kütle Hava Akış Sensörü (MAF)
 

Kütle hava akış sensörü ya da kısaca MAF, gaz kelebeği gövdesinin önüne monte edilir ve bu sensör sayesinde motora giren havanın kütlesi hesaplanır. MAF sensörü, hava akışını ve hava yoğunluğunu ölçmek için sıcak bir tel ya ısıtılmış bir filament kullanır.
 

● Yakıt Sensörü
 

Otomobiller temiz ve kaliteli yakıtlar ister. Çünkü yakıt kalitesi, aracın performansını doğrudan etkiler. Kalitesiz yakıtların kullanılması halinde ise araçlarda ateşleme sorunları meydana gelebilir.
 

Yakıt sensörleri, yakıttaki su seviyesini ölçer ve yakıtın kalitesini algılar. Bu nedenle araçlardaki önemli sensörlerden biridir.
 

● Yakıt Sıcaklık Sensörü
 

Yakıt sıcaklık sensörü, yakıt sıcaklığını anlık olarak algılayan ve Elektronik Kontrol Ünitesi'ne bildiren sensördür. Elektronik Kontrol Ünitesi yani ECU ise bu bilgi ile enjektörlerin püskürtme sürelerini ayarlar.
 

Yakıt sıcaklık sensörünün gönderdiği sıcaklık bilgisi, hava-yakıt karışımının ideal olarak belirlenmesini sağlar. Ayrıca yakıt sıcaklık sensörü, enjektörlerin yakıt enjeksiyon miktarına, motor performansına ve egzoz emisyonuna doğrudan etki eder.
 

● ABS Sensörleri
 

Hareket halindeki tekerleklerin dönüş hızını Elektronik Kontrol Ünitesi’ne ileten sensörlere ABS sensörleri denir. Bu sensörlerin verdiği sinyallere göre araç hızı, aracın yaptığı kilometre bilgisi ve tekerlek hızı hesaplanır.
 

ABS (Anti Blok Sistem), direksiyon hakimiyetini kaybetmeden en uygun frenin yapılmasını ve kazaların önüne geçilmesini sağlayan sistemdir. ABS sayesinde aracın bloke olması ve fren esnasında sarsılması engellenir.
 

Ancak fren sisteminin çalışabilmesi için her bir tekerleğin dönüş hızının anlık olarak takip edilmesi gerekir. Bu sayede kayan tekerlek belirlenir ve o tekerleğe aktarılan kuvvet azaltılarak tekerlek dengelenir.
 

● Vuruntu Sensörü
 

Vuruntu sensörü; motorda meydana gelen titreşimleri ve vuruntuları tespit ederek Elektronik Kontrol Ünitesi’ne bildirir. Motorun yakıt ve ateşleme sistemini yöneten Elektronik Kontrol Ünitesi de vuruntu sensöründen gelen bu sinyallere göre ateşleme ve enjeksiyon avansını ayarlar.
 

● Hız Sensörü (VSS)
 

Araç hız sensörü ya da VSS, aracın hızını izlemeye yarar. Araç hız sensöründen gelen verilere göre de Elektronik Kontrol Ünitesi (ECU); aracın hızını, vites değişimlerini, hız sabitleyici kontrolünü ve kilometre bilgisini kontrol eder.
 

Hız sensörü; şanzıman, diferansiyel, vites kutusu ya da hız gösterge panelinde yer alır. Bazı otomobillerde vites kutusunda yer alan hız sensörünün yaptığı işler ABS tekerlek sensörleri aracılığıyla yapılır.
 

● Gaz Kelebeği Sensörü
 

Gaz kelebeği sensörü, gaz kelebeğinin konumunu okumaya yarar. Gaz kelebeği gövdesine monte edilen sensör, gaz kelebeğinin konumunu algılayarak Elektronik Kontrol Ünitesi’ne bildirir. ECU ise bu sensörden gelen bildirimler doğrultusunda motorun yükü ile hızlanma ve yavaşlama ya da rölanti durumunu ayarlar.
 

● Hava Yastığı Sensörleri
 

Hava yastığı sensörleri, otomobillerde güvenlik açısından hayli önemlidir. Bu sensörler; önden ve çaprazdan gelebilecek çarpışmalar için aracın ön tarafında yer alır. Biri sağda, biri solda olacak şekilde 2 tanedir. Ayrıca yandan gelebilecek darbeler için de kapı içlerinde ya da 2 kapı arasındaki orta direkte de hava yastığı sensörleri bulunur.
 

● Park Sensörü
 

Park sensörleri günümüzde en çok kullanılan sensör türlerindendir. Aracın dışındaki her cismi algılayabilen ve sürücüye sinyal göndererek uyarma işlemi gerçekleştiren bu sensörler, park işlemini kolaylaştırır.
 

Kia Modellerindeki Sensörler
 

Kia modellerindeki sensör çeşitlerine de tablodan bakabilirsiniz:
 

Yazımızın burada sonuna geliyoruz, ancak okumaya devam etmek istiyorsanız Hatchback Segmentleri ve Özellikleri Hakkında yazımıza geçebilirsiniz.
 

Otomobiller günümüzün olmazsa olmaz ulaşım araçları. Özellikle pandemi koşullarını, sosyal izolasyon kurallarını ve yeni normal kavramını göz önünde bulundurduğumuzda araç sahibi olmak artık neredeyse bir zorunluluk haline gelmiş durumda. Ancak araç sahibi olduğunuzda bazı ödemeler için ek bütçe ayırmanız gerektiği de bir gerçek. Araçlar için yapılan düzenli ödemeler arasında vergi, yakıt tüketimi, araç ihtiyaçları ve yasal düzenlemelerden kaynaklanan ücretler yer alıyor.
 

Bu ödemeler arasında kullanıcıları en çok etkileyen kalem ise yakıt masrafı olarak göze çarpıyor. Özellikle aracın yakıt tüketimi yüksekse bu ödemeler bütçenizi olumsuz şekilde etkileyebiliyor. Bu nedenle günümüzde bütçe dostu ekonomik motorları ile dikkat çeken şehir otomobillerinin kullanımı giderek yaygınlaşıyor.
 

Bu yazımızda araç yakıt tüketimini etkileyen faktörlerden bahsedeceğiz ve size araç yakıt tüketimi performansı uygun olan araç tavsiyeleri vereceğiz. Araç yakıt tüketimini etkileyen unsurları inceleyerek başlayalım.
 

Yüksek Yakıt Tüketiminin Sebepleri
 

Yüksek yakıt tüketiminin sebeplerine değinmeden önce "Yakıt tüketimi ne demek?" sorusunun cevabına değinelim. Yakıt tüketimi, bir aracın kullanımı sırasında çeşitli şartlar altında tükettiği yakıt değerini ifade eder. Şehir içi yakıt tüketimi, şehir dışı yakıt tüketimi ve ortalama yakıt tüketimi olmak üzere de 3'e ayrılır.
 

Bir aracın yakıt tüketiminin yüksek olmasına neden olan sebepler ise donanımlar ve sürücü olmak üzere 2'ye ayrılır. Ancak belirtmekte fayda var; yakıt tüketimi otomobillerde çoğunlukla donanıma bağlı olarak artar. Araç donanımına bağlı sebepler şu şekilde sıralanabilir:
 

• - Lastiklerin havasının az olması
• - Bujilerin yıpranmış olması
• - Hava filtresinin kirlenmesi ve bakımının yapılmaması
• - Motor yağı değişim kilometresinin aksatılması
• - Debriyaj sisteminde arıza oluşması
• - Fren ayarlarının yanlış yapılması
• - Rot ayarının kontrol edilmemiş olması
• - Şarj dinamosunda ve akü voltajında aksaklık olması

Kullanıcıların donanıma dair bu tür sorunlar yaşamaması için araç kontrollerini rutin şekilde yaptırmaları gerekir. Dilerseniz yakıt tüketimini etkileyen sürücüye bağlı nedenlerden de bahsedelim:
 

• - Aşırı hızlı araç kullanmak
• - Motoru soğuk bırakmak
• - Motoru rölantide ısıtmak
• - Çok fazla gaza basmak ya da fren yapmak
• - Klima yerine sık sık camları açmak

Sürücülere bağlı yüksek yakıt tüketimi sebepleri de bu şekilde sıralanıyor. Özellikle belirtmekte yarar var; kullanıcılar açısından aşırı hız yapmamak ve çok fazla fren kullanmamak, yakıt tüketimini olumlu şekilde etkiler.
 

Yüksek yakıt tüketiminin sebeplerini donanım ve sürücü bazında anlattığımıza göre şimdi, düşük yakıt tüketimleri ile bütçe dostu olan araç önerilerinde bulunabiliriz.
 

Kia Niro: Hem Çevreci Hem Yakıt Tüketiminde Bütçe Dostu
 

Crossover araçlar, kompakt tasarımları ile dikkat çeker. Son dönemlerde sık sık karşımıza çıkan crossover araçlar, SUV (Sport Utility Vehicle) esintilerini de bünyesinde barındırır ve kullanıcılara güvenlik hissi verir.
 

Şehir yaşamına ait dinamizm ve modern çizgiler ile fark yaratan bu araçlar, şehir dışı kullanıma ve uzun yollara da hayli uygundur. Crossover kasa tipinin tasarımını ve rahatlığını etkin hibrit gücüyle bir araya getiren Kia Niro, sınıfının en gözde aracı olarak dikkat çekiyor.
 

En düşük yakıt tüketimine sahip hibrit otomobil unvanını alarak Guinness Rekorlar Kitabı’na giren Kia Niro, bünyesinde birçok önemli donanımı da barındırıyor. Anahtarsız giriş ve çalıştırma sistemi, ısıtmalı koltukları ve geri görüş kamerası ile hayatı kolaylaştıran Kia Niro, sunroof ve 18 inç alaşım jantları ile de gözleri üzerine çekiyor.
 

1.6 litre benzinli motor ile elektrikli motorun kombinasyonlu çalışması sonucunda düşük emisyon salınımı yapan Kia Niro, çevre dostu bir araç olarak da çağın ruhunu yansıtıyor. Yakıt tüketimi ve şehir içindeki kolay kullanımı ile C sınıfının tercih edilen araçlarından biri olan Kia Niro’nun yakıt tüketimine tablodan göz atabilirsiniz. Ayrıca şu performans videosuna da göz atabilirsiniz.
 

Kia Picanto: Günlük Hayatı Kolaylaştırıyor
 

Kia Picanto, şehir yaşamına yeni bir boyut katıyor ve günlük hayatı kolaylaştırıyor. Kia'nın dünya çapında en çok satan araçlarından biri olan Picanto, özellikle şehir içindeki pratik kullanım özellikleri ile parlıyor.
 

Dinamik tasarımıyla ve atak sürüş özellikleri ile de dikkat çeken Picanto, A segmentine benzersiz bir sürüş deneyimi getiriyor. Ülkemizde de ciddi bir hayran kitlesine sahip olan araç, düşük yakıt tüketimi ile öne çıkıyor ve kullanıcılar tarafından ilgi görüyor.
 

Teknolojik özellikleri ve kişiselleştirme seçenekleri ile fark yaratan Picanto, A sınıfındaki en fonksiyonel otomobillerden birisi olarak göze çarpıyor. Ayrıca 3.595 mm uzunluğa, 1.485 mm genişliğe ve 1.595 mm yüksekliğe sahip araç, kendi sınıfındaki rakiplerine göre daha fazla baş ve bacak mesafesi sunuyor.
 

Küçük hacimli benzinli motoru ile de dikkat çeken Picanto’nun yakıt tüketimine tablodan ulaşabilirsiniz:
 

Kia Stonic: Hayattan Keyif Al
 

Kia Stonic, form ve fonksiyon olarak Kia'nın büyük SUV modellerinden ilham alıyor. Binek otomobil ile SUV araç özelliklerini bir araya getiren Stonic, sportif çizgileri ile dikkat çekiyor. Melez bir araç olma özelliği taşıyan Stonic, kullanıcılara şehir hayatında sağladığı avantajlarla da öne çıkıyor.
 

Kia’nın B sınıfında yer alan crossover modeli Stonic, kendinden emin tarzı ve keyifli sürüş özellikleri ile kullanıcılara farklı bir deneyim sunuyor. Yol tutuş özellikleri ile pratikliği bir arada sunan araç, zengin donanımı ve ergonomik modern iç tasarımı ile de kullanıcılara konfor vadediyor.
 

Ayrıca çift kavramalı şanzıman (DCT) ile kombine edilen benzinli motorlar, yolculukları hayli keyifli hale getiriyor ve üstün yakıt verimliliğini de beraberinde getiriyor. 2 adet modern motor seçeneği sunan Stonic'in yakıt tüketimine tablodan ulaşabilirsiniz:
 

Diğer araçlarımızın ve farklı modellerimizin güncel satış fiyatlarını öğrenmek için de Kia Modelleri Fiyat Listesi’ne göz atabilirsiniz.

Şehir otomobili kavramı her geçen gün biraz daha yaygınlaşıyor. Çünkü sehirde yaşam, sahip olunan opsiyonlar yönünden çekici olsa da şehir yaşamı her geçen gün biraz daha zorlaşıyor ve zahmetli bir hal alıyor. Özellikle büyük şehir hayatındaki kalabalık, gürültü, trafik, park yeri gibi sorunlar giderek belirgin bir hale geliyor. Bu nedenle de şehirde yaşayan insanlar açısından şehir araçları popülerleşiyor.
 

Küçük ve kompakt boyutları ile şehir hayatına uygun olan bu türdeki araçlar, özellikle dar yollarda ve sıkışık ortamlarda kolay manevra olanağı sunuyor ve şehirde araç sürme deneyimini kolaylaştırıyor.
 

Hatchback, sedan, station wagon veya SUV (Sport Utility Vehicle) gibi farklı gövde tiplerine sahip olabilen şehir araçları, kullanım amaçları gereğince de dinamik, modern ve havalı bir tasarım stili ile hayat buluyorlar.
 

Ayrıca şehir içi araç kullanımı açısından nefes aldıran ve hayatı daha pratik hale getiren bu araçların birçok avantajı bulunuyor. Kompakt yapıları ve ekonomik motorları ile dikkat çeken küçük şehir araçları; yakıt tüketimi, bakım giderleri ve yıllık motorlu taşıtlar vergisi gibi konulardan ötürü bütçe dostu oluyorlar.
 

Bu yazımızda şehir otomobillerinden bahsedeceğiz ve şehir içi araç tavsiyesi vereceğiz. Ancak öncelikle şehir içi küçük araçlar alırken dikkat edilmesi gereken özelliklere göz atalım.
 

Şehir Otomobili Alırken Nelere Dikkat Etmelisiniz?
 

• İhtiyacınızı Belirleyin: Hangi gövde tipi size daha uygun?
• Yaşadığınız Şehir:Farklı koşullar, farklı seçimler
• Güvenlik:Her zaman önemli
• Yakıt Tüketimi:Bütçe dostu mu?

Şehir içi kullanıma uygun kompakt araçlar giderek daha yaygın hale geliyor. Manevra kabiliyeti, fonksiyonellik, park etme kolaylığı gibi detaylar da kullanıcıların bu araçlara yönelmesindeki temel sebepler olarak gösteriliyor. Peki, bunların dışında şehir araçları alırken nelere dikkat etmelisiniz?
 

İhtiyacınızı Belirleyin: Hangi Gövde Tipi Size Daha Uygun?
 

Şehir araçları hatchback, sedan, station wagon veya SUV gibi gövde tiplerine göre farklılık gösteriyor. Dolayısıyla şehir kullanımına uygun bir araç sahibi olmadan önce ihtiyacınızı belirlemelisiniz.
 

Örneğin kalabalık bir şehirde yaşıyorsunuz, ama büyük bir aileniz var. Böyle bir durumda daha geniş iç hacme sahip olan station wagon ya da SUV tarzı bir araca yönelebilirsiniz. Dolayısıyla öncelikli olarak ihtiyacınızı gözden geçirmelisiniz.
 

Yaşadığınız Şehir: Farklı Koşullar Farklı Seçimler
 

Yaşadığınız şehir ya da bölge, doğru aracı seçmenize yardımcı olacaktır. İhtiyacınız doğrultusunda bir araç alırken yaşadığınız bölgedeki iklim koşullarına bile dikkat etmelisiniz. Çünkü bazı araçlar belirli ortamlarda daha iyi performans gösterir.
 

Örneğin SUV araçlar zorlu kış günlerinde güçlü yol tutuşun yanı sıra farklı arazi yetenekleri de sunabilir. Eğer çok kalabalık bir şehirde yaşıyorsanız da sedan gövde tipine sahip bir araç, trafikte manevra yapmanızı kolaylaştırabilir.
 

Güvenlik: Her Zaman Önemli
 

Günümüzdeki mühendislik ve teknolojik gelişmeler sayesinde küçük araçların güvenliği de önemli ölçüde arttı. Artık daha güçlü ve daha hafif malzemeler ile çok daha güvenli araçlar üretiliyor.
 

Ayrıca birçok yeni araçta kazaları önlemek için tasarlanan sürücü yardım güvenlik sistemleri bulunuyor. Ancak yine de bir araç alırken Euro NCAP değerlendirmelerine bakmak gerekir. Euro NCAP sisteminde araçlar, çarpışma testlerindeki performanslarına bağlı olarak 0 ile 5 arasında puanlandırılır. Bu güvenlik testi ve puan ise otomobil güvenliği için Avrupa standardı olarak kabul edilir.
 

Yakıt Tüketimi: Bütçe Dostu mu?
 

Benzinli, dizel ya da son yılların gözde alternatifi olan hibrit araçlar Seçeceğiniz şehir otomobilinin, ihtiyaçlarınıza uygun olması ve güvenlik önlemlerinin yanı sıra yakıt tüketimi konusunda da bütçe dostu olması önemlidir. Bu nedenle şehir hayatına uygun bir araç seçerken motor performansına ve yakıt tüketimine de özen göstermelisiniz.
 

Şehir otomobili seçerken dikkat etmeniz gereken özelliklerden bahsettik. Şimdi de şehir içi araç tavsiyesi verelim.
 

Kia’nın Küçük ve Şehre Uygun Otomobil Modelleri
 

Kia Picanto: Şehirli ve Dinamik
 

A segmenti araçlar en küçük şehir otomobilleri olarak bilinir. Şehir içinde yaşanılan park sorunu açısından hayli rahatlatıcı olan bu araçlar, yakıt tüketimi bakımından da ekonomik olur.
 

Kia’nın dünya çapında en çok satan modelleri arasında bulunan Picanto, şehirli ve dinamik tasarımıyla A segmentine yeni bir soluk ve eşsiz bir sürüş deneyimi getiriyor. Türkiye’de de güçlü bir hayran kitlesine sahip olan Picanto, bünyesinde barındırdığı ileri teknoloji ve zengin kişiselleştirme seçenekleriyle sınıfındaki en çok yönlü araç olarak öne çıkıyor. Küçük ve kompakt yapısıyla şehir yaşamındaki park sorununu da çözüyor ve kullanıcıları rahatlatıyor.
 

3.595 mm uzunluğa, 1.485 mm genişliğe ve 1.595 mm yüksekliğe sahip yeni Kia Picanto, A sınıfındaki rakiplerine göre daha fazla bacak ve baş mesafesine olanak sağlıyor. Ayrıca orta konsolunun üst kısmına entegre edilen dijital bilgi ve eğlence sistemi sayesinde yolculukları keyfe dönüştürüyor.
 

Aynı zamanda son derece atak sürüş özellikleri ile donatılan Picanto, yüksek yakıt verimliliğine sahip küçük hacimli benzinli motoru ile de dikkat çekiyor. Picanto’nun performans özelliklerine ve bazı donanımlarına tablodan bakabilirsiniz:
 

Kia Stonic: Anı Yaşa
 

Crossover araçlar; SUV ile binek araba özelliklerini bir araya getirerek tasarlanırlar ve sportif çizgileri ile dikkat çekerler. Melez araç olma özelliği taşıyan crossover’lar, sürücülere şehir hayatında sağladıkları avantajlar ile de öne çıkarlar.
 

Kullanışlı ve konforlu binek araç duygusu veren bu araçlar, özellikle şehir hayatında manevraları kolaylaştıran yapıya sahiptir. Kia’nın B segmenti crossover modeli olan Stonic de kendinden emin tarzı ve keyifli sürüş özellikleri ile şehir hayatına farklı bir deneyim getiriyor.
 

Form ve fonksiyon olarak Kia’nın büyük SUV modellerinden ilham alan Stonic, yol tutuş özellikleri ile kullanım kolaylığını bir arada sunuyor. Dinamik, güçlü ve kavisli stili ile heyecan uyandıran bir dış tasarıma sahip olan Stonic, zengin donanımı ve ergonomik modern iç tasarımı ile de konfor vadediyor.
 

Ayrıca çift kavramalı şanzıman (DCT) ile kombine edilen benzinli motorlar yolculukları hayli keyifli hale getirirken üstün yakıt verimliliğini de beraberinde getiriyor. 2 adet modern motor seçeneği sunan Stonic'in performans özelliklerini ve bazı donanımlarını tablodan inceleyebilirsiniz:
 

Kia Ceed Hatchback: Özgür Bir Ruh
 

Şehir içi kullanıma hayli uygun olan hatchback modeller, markaların yatırım yaptığı binek araçların başında geliyor. Avrupa pazarında da oldukça yaygın olan bu araçlar; küçük ve kompakt araçlar olarak sınıflandırılıyorlar.
 

3 veya 5 kapılı olan, bagaj uzantısı olmayan araçlar olarak göze çarpan hatchback modeller, yakıt tüketimi konusunda da oldukça tasarrufludurlar. Kia Ceed ailesinin 3. nesil hatchback modeli de bu anlamda dikkatleri üzerine çekmeyi başarıyor.
 

Baştan sona yenilenen ve modern bir tasarıma sahip olan 3. nesil Kia Ceed hatchback; şehir hayatına özgür bir ruh ve esneklik getirmeyi başarıyor. C sınıfı araçlar içerisinde önemli bir yere sahip olan Ceed hatchback, geniş iç hacmi ile de adından bahsettiriyor.
 

Kullanıcılara 1.4L turbo-benzin ile 1.6L turbo-dizel motor seçenekleri sunan araç, çift kavramalı şanzıman (DCT) özellikleri ile dikkat çekiyor. Ceed hatchback’in performans özelliklerini ve sahip olduğu bazı donanımları tablodan inceleyebilirsiniz:
 

Diğer araçlarımızın ve farklı modellerimizin güncel satış fiyatlarını öğrenmek için de Kia Modelleri Fiyat Listesi’ne göz atabilirsiniz.

İşin içinde aile olunca ihtiyaçlar ve tercihler değişiyor. Birlik hissi, güvenlik ya da konfor gibi olgular tercihlerde ön plana çıkabiliyor. Dolayısıyla günümüz koşullarındaki aile aracı seçenekleri de farklılaşıyor.
 

Aile araçları küçük ve büyük olmak üzere farklı sınıflara ayrılıyor. Ayrıca bu türdeki araçlar; hatchback, sedan, station wagon, MPV ya da SUV gövde tipine sahip olabiliyor. Fonksiyonel özelliklerle donatılan bu tipteki araçlar, sadece çekirdek aileler değil, geniş aileler için de çözümler sunuyor.
 

5 veya 7 kişilik oturma alanları ile dikkat çeken aile araçları, geniş kullanım alanlarının yanı sıra büyük bir bagaja da sahip olabiliyor. Bu tür araçlarda kullanılan geniş cam alanlar da ferahlığa ve aydınlığa katkı sunuyor. Ayrıca aile araçları; kapı cepleri, koltuk altları ya da orta konsol gibi noktalara yerleştirilen saklama alanları, ISOFIX koltukları ve gelişmiş multimedya bağlanabilirlik çözümleri ile de hayatı kolaylaştırıyor.
 

Modern teknolojinin sunduğu yüksek verimliliğe ve güçlü motorlara sahip olan bu araçlar, yakıt tüketimleri ile de aile ekonomisine katkı sağlıyor. Aileye uygun bir araba arıyorsanız ve bunu nasıl yapacağınızı bilmiyorsanız sizin için aile otomobili alırken dikkat edilmesi gereken özellikleri biraz daha açalım.
 

Aile Aracı Alırken Hangi Özelliklere Bakmalısınız?
 

• Emniyet: Euro NCAP değerlendirmeleri
• Koltuklar, İç Hacim ve Bagaj Büyüklüğü:Aile boyu
• İşlevsellik:Multimedya entegrasyonları
• Dayanıklılık ve Temizlik Kolaylığı:Yapım kalitesi

Öncelikle belirtmekte fayda var; aile aracı seçimi, ihtiyaçlar gözetilerek yapılmalıdır. Örneğin büyük bir aileye sahipseniz ve sık sık seyahat ediyorsanız ailenizin rahat edeceği bir geniş aile aracı almalısınız.
 

Ayrıca aracın ergonomik olması, tasarruflu bir yakıt tipini kullanması ve araç içi saklama alanlarının fazlalığı da önemli detaylar arasındadır. Fakat bunlar dışında başka özelliklere de dikkat etmelisiniz. Gelin, beraber inceleyelim.
 

Emniyet: Euro NCAP Değerlendirmeleri
 

Güvenlik her zaman önemlidir, fakat aileniz söz konusu olduğunda bu olgu daha da önemli hale gelir. Çoğu modern aracın iyi bir güvenlik sistemi vardır. Mükemmel güvenlik sistemine sahip bir araç bulmanın en kolay yolu ise Euro NCAP değerlendirmelerine bakmaktır.
 

Euro NCAP sisteminde araçlar, güvenlik özelliklerine ve çarpışma testlerindeki performanslarına bağlı olarak 0 ile 5 arasında puanlandırılır. Bu güvenlik testi ve puan ise otomobil güvenliği için Avrupa standardı olarak kabul edilir.
 

Ayrıca araç içi güvenliğin bütünselliği açısından ISOFIX koltukları da önem taşır. Geleneksel tipteki bebek koltuklarının yerini alan ISOFIX çocuk koltukları, ergonomik tasarımları sayesinde hem rahat hem de güvenli bir yolculuk sağlar.
 

Koltuklar, İç Hacim ve Bagaj Büyüklüğü: Aile Boyu
 

Bir aracın sahip olduğu koltuk sayısı, aile otomobili seçerken önemli bir husustur. Özellikle de büyüyen bir aileniz varsa. Bu nedenle seyahat sıklığınızı düşünerek ve aracı ne amaçla kullanacağınızı göz önünde bulundurarak kaç koltuğa ihtiyacınız olduğuna emin olun.
 

Örneğin büyük bir aileniz varsa ve alana ihtiyaç duyuyorsanız 7 koltuklu konfigürasyonlara sahip bir SUV veya station wagon sizin için doğru seçimdir. Ayrıca aile otomobili alırken iç hacime ve bagaj büyüklüğüne de dikkat etmelisiniz. Özellikle uzun yolculuklarda bu detaylar sizin için oldukça ferahlatıcı olabilir.
 

İşlevsellik: Multimedya Entegrasyonları
 

Bir aile aracı seçerken işlevsellik de dikkat edilmesi gereken özelliklerden biridir. Arka koltuktaki yolcular için akıllı telefon entegrasyonu ve dokunmatik ekranlı bilgi-eğlence sistemleri gibi ekstra özellikler uzun yolculukları daha keyifli hale getirebilir.
 

Dayanıklılık ve Temizlik Kolaylığı: Yapım Kalitesi
 

Aile aracı modellerine bakarken dayanıklılık ve temizlik kolaylığını da göz önünde bulundurmalısınız. Seçtiğiniz aracın yapım kalitesi, kalabalık ailenizin ya da çocuklarınızın yarattığı günlük yıpranmalara dayanabilmelidir.
 

Kir ve kirin birikebileceği köşelerin temizlenmesi kolay olmalıdır. Eğer deri koltuk seçiminde bulunduysanız derinin lekeye ve suya dayanıklı olması da önemlidir. Ayrıca çocuklu ailelerde konsol, torpido ve kapıların üzerindeki kısımlar kolay şekilde çizilebilir. Bu nedenle kullanılan malzemelerin kalitesine de özen göstermelisiniz.
 

Aile otomobili seçerken dikkat etmeniz gereken özelliklerden bahsettik. “Peki, en iyi aile araçları hangileri?” diye soruyorsanız dilerseniz bir de aile aracı önerileri verelim.
 

Kia Aile Otomobili Modelleri
 

Uzun Aile Otomobili Kia Ceed Sportswagon: Sınırlar Olmadan Yaşayın
 

Station wagon ya da kısaca SW kategorisindeki araçlar geniş ve uzun bagaj hacimleri ile dikkat çekerler. Genellikle 5 kapılı ve yük taşıma kapasiteleri yüksek olan bu araçlar, büyük aileler için oldukça uygundur.
 

Avrupa Birliği ülkelerinde sıkça tercih edilen SW tipi araçlar, hatchback model araçların geniş bagajlı versiyonu olarak ifade ediliyor. Kia Ceed ailesinin sportif görünümlü station wagon’u olarak dikkat çeken Kia Ceed SW, bulunduğu sınıfın gözde aile araçlarından biri konumunda.
 

Sportswagon olarak da tanınan bu model, hayli geniş bir bagaj ile sportif tasarımı birleştiriyor. 4.600 mm uzunluğu ve 1.800 mm genişliği ile göze çarpan Ceed SW, kullanıcılara ferah bir baş, diz ve omuz mesafesi sunuyor.
 

Ayrıca Ceed CW, 600 litreye yakın bagaj hacmi ile de büyük ailelerin yük kapasitesinin rahatlıkla altından kalkıyor. Euro NCAP çarpışma testlerinden standart donanımıyla 4 yıldız alan araç, aile ile birlikte çıkılan doğa gezilerine ve tatillere oldukça uygun.
 

Peki; ISOFIX çocuk koltuğu bağlantı noktaları, üç noktalı arka emniyet kemerleri, çocuk güvenlik kilidi gibi özellikleri de bulunan ve aileler için çekici olan Kia Ceed SW’nin ölçüleri ve donanım özellikleri nasıl? Onu da aşağıdaki tabloya bakarak daha iyi anlayabilirsiniz.
 

Hibrit Aile Otomobili Kia Niro: Yakıt Tüketimi ile Rekortmen
 

Crossover araçlar, kompakt tasarımları ve yerden yüksek yapılarıyla dikkat çekiyor. Her geçen gün biraz daha popüler hale gelen bu araçlar, şehir hayatına uygun dinamik ve modern görünümleri ile fark yaratıyorlar.
 

SUV (Sport Utility Vehicle) esintilerini de barındıran ve kullanıcılara güvenlik hissi veren bu araçlar, özellikle ekonomik ve şehir içi kullanıma yönelik olarak tasarlanmış B segmentinde ya da küçük aile araçları olarak nitelendirilen C segmentlerinde tercih ediliyor.
 

Kia Niro; crossover kasa tipinin pratikliğini ve tasarımını, hibrit gücüyle bir araya getiriyor. En düşük yakıt tüketimine sahip hibrit otomobil unvanını alarak Guinness Rekorlar Kitabı’na giren Kia Niro, bünyesinde birçok önemli donanımı da barındırıyor.
 

Kia Niro; Anahtarsız Giriş ve Çalıştırma Sistemi, ısıtmalı koltukları, ISOFIX çocuk koltuğu bağlantıları ve geri görüş kamerasının yanı sıra sunroof ve 18 inç alaşım jantları ile de dikkatleri üzerine çekiyor. Aynı zamanda 1.6 litre benzinli motor ile elektrikli motorun kombinasyonlu çalışması sonucunda düşük emisyon salınımı yapan Kia Niro, çevre dostu bir araç olarak da göze çarpıyor.
 

Yakıt tüketimi ve şehir içindeki pratik kullanımı ile sınıfının gözde araçlarından biri olan Kia Niro’nun ölçüleri ve donanım özelliklerini incelemek için de tabloya bakabilirsiniz.
 

Geniş Aile Otomobili Kia Sportage: İddialı Bir SUV
 

Türkçeye "sportif amaçlı taşıt" olarak çevrilen SUV (Sport Utility Vehicle) araçlar; güçlü motorları, görkemli tasarımları ve prestijli tarzlarından ötürü sıklıkla tercih ediliyor. Çekiş özellikleri sebebiyle hem asfalt hem de arazide kullanılabilen SUV araçlar, geniş oturma ve bagaj hacimleri dolayısıyla “aile aracı” olarak da anılıyor.
 

Kia’nın dünya çapında popüler kompakt SUV modeli olan Sportage; tasarımı, ileri teknolojileri ve üstün donanım özellikleri ile dikkatleri üzerine çekiyor. Konfor, rahatlık ve güvenliğin yanı sıra sürüş ve yol tutuş açısından da hayli iddialı olan Sportage, Euro NCAP çarpışma testlerinden de 5 yıldızlı güvenlik derecelendirmesini almayı başarmış bir araç.
 

Ayrıca Sportage'da ISOFIX çocuk koltuğu bağlantı noktaları, genç ve çocuk yolcu güvenliğini sağlamak için ikinci koltuk sırasında standart olarak sunuluyor. Peki, C sınıfının gözde SUV modellerinden biri olan Kia Sportage’ın ölçüleri ve donanım özellikleri nasıl?
 

Diğer SUV araçlarımızın ve farklı modellerimizin güncel satış fiyatlarını öğrenmek için Kia Modelleri Fiyat Listesi’ne göz atabilirsiniz.

Hatchback araçlar; küçük ve kompakt yapıda üretilen, çoğunlukla şehir içi kullanım için tercih edilen otomobillerdir. Özellikle Avrupa pazarında en çok tercih edilen araç türlerinden biri olan hatchback otomobiller; bireysel kullanıcılar, çiftler ve az çocuklu aileler açısından oldukça uygundur. Sözlük anlamı olarak "arkası kısa ve küt" demek olan hatchback araçlar, büyük şehirlerde yaşayan kullanıcılara sağladığı avantajlar ile ön plana çıkar.
 

Hatchback araba ya da kısaca HB, teknik açıdan sedan veya station wagon modelleri ile aynı platformlar üzerine inşa edilir. Boyutları dolayısıyla modern şehir yaşantısına uygun olan hatchback araç modelleri, manevra ve park konusunda sürücülere büyük kolaylık sağlar. Ayrıca çoğunlukla şehir içi kullanım için tercih ediliyor olsa da uzun yolculuklara çıkmak için gerekli olan genişlik, konfor ve güvenlik özelliklerini de bünyesinde barındırırlar.
 

Yüksek verimlilik seviyesine sahip modern ve tutumlu motorlarıyla şehir içinde olduğu kadar uzun yolda da yakıt tasarrufu sunan hatchback modeller, genellikle sedan araçlar ile karşılaştırılır. Bu nedenle öncelikle hatchback ile sedan farkı nedir, onu inceleyelim.
 

Hatchback ile Sedan Araçlar Arasındaki Farklar Nelerdir?
 

Otomobil almadan önce kullanıcılar arasında “Sedan mı, hatchback mi?” karşılaştırması sıklıkla yapılır. Bu nedenle bu iki araç arasındaki farkları anlatmakta yarar var. Dilerseniz ilk olarak hatchback araçlardan başlayalım.
 

Hatchback araçlar, bagaj uzantısı olmayan tasarımlar olarak hayat buluyorlar. Bu araçlar 3 ila 5 kapılı olacak şekilde tasarlanıyorlar ve yolcu kapasiteleri de 4'ten fazla oluyor. Hatchback araçlar, gövde tipleri bakımından ise bagaj kapıları ile arka camları birlikte açılan cinstendir.
 

Hatchback araçların boyları sedan modellere göre daha kısa olur. Bu da daha az yer kaplamalarını sağlar ve şehir hayatındaki park sorunu açısından bir kolaylık sunar. Avrupa pazarında sıkça tercih edilen hatchback otomobiller, yakıt tasarrufu konusunda da avantajlıdır. Tutumlu motorlara sahip olan bu araçlar, ekonomik açıdan caziptir.
 

Sedan araçlar ise hatchback araçların aksine 2 ya da 4 kapılı olarak anılırlar. En az 4 adet oturma yeri olan bu araçlar, ABD ve Asya'da daha popülerdir. Hatchback araçlara göre biraz daha ağır olan bu araçlar; motor bölmesi, yolcu bölmesi ve bagaj bölmesi olarak 3 bölümden meydana gelir.
 

Sedan araçlardaki bagaj ile yolcu bölmelerinin ayrı olması, bu araçların biraz daha geniş bir iç hacme ve diz mesafesine sahip olmalarına olanak tanır.
 

Hatchback Araçları Kimler Tercih Ediyor?
 

Hatchback araçlar A, B, C olmak üzere farklı segment türlerinde konumlanırlar ve çoğunlukla şehirli bir hayat yaşayan kullanıcılara hitap ederler. Bagaj genişlikleri sayesinde çocuklu aileler ve hayvanseverler tarafından da tercih edilen hatchback araçlar, modern ve şehir ruhunu yansıtan tasarımları ile dikkat çeker.
 

Hatchback otomobillerin sportif ve özgür bir yapıları vardır. Bu nedenle genç kullanıcılar da hatchback araçlara ilgi duyar. Ayrıca kısa ve kompakt olmalarından ötürü kullanıcılara dar yollarda ve sıkışık anlarda manevra kabiliyeti sağlar. Bu da hatchback modelleri kullanıcılar nezdinde öne çıkaran bir özelliktir. Son olarak hatchback araçlar modern ve yakıt tasarrufu sağlayan motorlara sahip oldukları için de her yaş grubundan sürücünün ilgisini çeker.
 

Hatchback - sedan farkı ve hatchback araçların kimler tarafından tercih edildiğinden bahsettik. Şimdi de birkaç hatchback araç tavsiyesi verelim.
 

Kia Picanto: Çarpıcı Bir Tasarım
 

Kia’nın dünya çapındaki en popüler modellerinden biri olan Picanto, çarpıcı tasarımıyla A segmenti hatchback modellere yeni bir soluk getiriyor. Şehirli ve dinamik yapısıyla da dikkatleri üzerine çeken yeni Picanto, Türkiye’de oldukça güçlü bir hayran kitlesine sahip.
 

Küçük şehir otomobilleri olarak bilinen A segmentinin gözde bir üyesi olan Picanto, özellikle büyük şehirlerde yaşanılan park sorunu açısından hayli rahatlatıcı. Bünyesinde barındırdığı ileri teknoloji ve zengin kişiselleştirme seçenekleriyle sınıfındaki en çok yönlü araç olarak öne çıkan yeni Picanto, bulunduğu sınıfa yeni standartlar getiriyor.
 

Kompakt yapısıyla şehirli bir görünüme sahip olan Picanto; 3.595 mm uzunluğa, 1.485 mm genişliğe ve 1.595 mm yüksekliğe sahip. Bu özellikleri ile kendi segmentindeki rakiplerine göre daha fazla bacak ve baş mesafesi imkanı veren Picanto, kullanıcılara pratik bir yaşam alanı sunuyor.
 

Ayrıca ön bölümdeki heyecan veren dinamik tasarım, kuşakları belirgin çamurluklar ve önden arkaya doğru yükselerek devam eden omuz çizgisiyle pürüzsüz, düzgün yüzeylere sahip bir profil sağlıyor. Böylece Picanto, dinamik tasarımının yanında olgun ve kendinden emin bir görünüme de sahip oluyor.
 

Son derece atak sürüş özellikleri sunan Picanto, yüksek yakıt verimliliğine sahip küçük hacimli benzinli motoru ile de kullanıcıların ilgisini çekiyor. Picanto’nun performans özellikleri ve bazı donanımları için tabloyu inceleyebilirsiniz:
 

Kia Rio: Gözler Üzerinizde
 

Kia'nın Rio modeli, markanın küresel çapta en çok satan araçlarının başında geliyor. B segmenti içerisinde kullanıcılarına göz alıcı bir otomobil sunan Rio; 4. jenerasyon tasarımı, pratik kullanımı, gelişmiş güvenlik teknolojileri ve yeni bağlantı özellikleri ile adından bahsettiriyor.
 

Ergonomik tasarımı ve modern yapısı ile hem şehir içi hem de şehir dışı kullanıma uygun olan Rio, kullanıcılara dengeli ve konforlu bir sürüş imkanı tanıyor. Tamamen bağımsız MacPherson destekli ön süspansiyon ve bükülme silindirli arka dingil üzerine oturtulan araç, çevik ve güçlü bir yol tutuşu sunuyor.
 

Ayrıca Rio, kendi segmentindeki en ferah kabin ve en yüksek bagaj hacmi (325 litre) özelliklerine sahip araçlardan biri olarak dikkat çekiyor. 4.065 mm uzunluğa, 1.725 mm genişliğe ve 1.450 mm yüksekliğe sahip olan Rio, kullanıcılara geniş bir iç hacim de sunuyor.
 

B segmenti içerisinde kabinin hem ön hem de arka tarafında USB girişleri olan ilk otomobil olarak da bilinen Rio; kullanıcılara fiziksel olarak mobil cihazlarını bilgi-eğlence sistemine bağlama ve hareket halindeyken şarj etme imkanı veriyor. Farklı motor seçenekleri ile yakıt tüketiminde de iddialı olan Rio'nun performans özelliklerine ve bazı donanımlarına tablodan ulaşabilirsiniz:

Kia Ceed: Stil Sahibi Bir Görünüm
 

Avrupa'da tasarlanan, geliştirilen ve üretilen yeni Kia Ceed; olgun ve dinamik yeni tasarımı ile hatchback araçlar içerisinde göze çarpıyor. 136 beygirlik güç üreten 1.6 litre dizel motora ek olarak 1,4 litre T-GDI benzinli motor alternatifiyle de satışa sunulan Ceed, stil sahibi tasarıma ile ilham veriyor.
 

3. nesil Kia Ceed, baştan sona yenilenen modern tasarımı ile şehir hayatına özgür bir ruh ve kolaylık getiriyor. C segmenti araçlar içerisinde önemli bir yere sahip olan Ceed, gelişmiş teknolojileri ve keyifli sürüş özellikleri ile de kullanıcıların ilgisini çekiyor.
 

Sportif ve dinamik hatları ile dikkatleri üzerine çeken Ceed; 4.310 mm uzunluğu, 1.800 mm genişliği ve 1.447 mm yüksekliği ile kullanıcılara geniş bir iç hacim ve konfor sunuyor. Dizel ve benzinli motor seçenekleri ile fark yaratan Ceed’in performans özelliklerine ve bazı donanımlarına tablodan ulaşabilirsiniz:
 

Diğer araçlarımızın ve farklı modellerimizin güncel satış fiyatlarını öğrenmek için de Kia Modelleri Fiyat Listesi'ne göz atabilirsiniz.

Güney Koreli otomotiv devi Kia; dinamik ve şehirli tasarımı ile dikkat çeken, yenilikçi teknolojileri ile fark yaratan Ceed modelleri ile otomotiv pazarındaki varlığını güçlendirmeye devam ediyor. Kia'nın Avrupa'da tasarlanan, geliştirilen ve üretilen ilk modeli olan Ceed; keyifli sürüş özellikleri ile de kullanıcıların ilgisini çekiyor.
 

İlk kez 2006 yılında üretilen Ceed, seri üretime başlanan ilk günden bu zamana kadar 1.3 milyonu aşan satış adedine ulaşmış durumda. Eski adı Cee’d olan ve 3. nesil tasarımı ile beraber adı Ceed'e dönüşen model, Kia'nın C segmentinde öne çıkan araçlarının da başında geliyor.
 

Avrupa yollarında görmeye alıştığımız araçlara benzer bir ruh taşıyan ve tasarım özellikleri ile dikkat çeken Ceed; markanın Avrupa'daki pazar konumunu da sağlamlaştırıyor. Kia’nın Frankfurt'taki Ar-Ge üssünde tasarlanan Ceed modeli, Sportage ile birlikte Slovakya’daki tesislerde üretiliyor.
 

Bu zamana kadar birçok tasarım ödülünün de sahibi olan Kia, 2019 yılında tanıtılan Ceed ailesinin yeni üyesi XCeed modeliyle de 2020 iF Tasarım Ödülleri’nin “ürün” kategorisinde ödül kazandı. Ceed ailesinin yeni üyesi XCeed’in de ödül almasıyla beraber Ceed ailesinin tamamı iF Tasarım Ödülü’ne layık görülmüş oldu.
 

Ceed, Ceed SW ve XCeed'den oluşan Kia Ceed ailesinin özelliklerine bakalım.
 

Kia Ceed Ailesinin Özellikleri
 

Kia'nın C segmentinde yer alan Ceed ailesi, bir önceki jenerasyon olan 2. jenerasyona göre neredeyse tüm hatları ile değişmiş ve geliştirilmiş durumda. Öncelikle Ceed ailesinin hatchback modeline göz atalım.
 

Kia Ceed Hatchback
 

Hatchback; sözlük anlamı olarak 3 veya 5 kapılı olan ve bagaj uzantısı olmayan araçları ifade eder. Avrupa pazarında en çok satılan araçların başında gelen hatchbackler; küçük ve kompakt araçlar olarak sınıflandırılırlar. Şehir içinde kullanım kolaylığı sağlayan ve park rahatlığı sunan hatchback modeller, markaların da en çok yatırım yaptığı binek araçların başında gelir.
 

Çoğunlukla sedan modeller ile karıştırılan hatchback araçlar, yakıt konusunda da hayli tasarrufludurlar. Sedan araçlar ile hatchback araçlar arasındaki fark ise sedan araçların 2 ya da 4 kapılı olmasıdır. Hatchbackler ise 3 veya 5 kapılı olarak tanımlanırlar. Ayrıca Avrupa pazarında hatchback araçlar sedanlara göre daha çok tercih edilirken ABD ve Asya ülkelerinde sedan araçlar daha yüksek satış oranlarına ulaşır.
 

Kia Ceed ailesinin 3. nesil hatchback modeli ise sportif ve dinamik hatları ile dikkatleri üzerine çekiyor. Baştan sona yenilenen ve modern bir tasarıma sahip olan 3. nesil Kia Ceed hatchback modeli, 4.310 mm civarındaki uzunluğu ile şehir hayatına kullanım kolaylığı, özgür bir ruh ve esneklik getiriyor. Geniş bir iç hacme ve konfora sahip olan Ceed hatchback, C sınıfı içerisinde dikkatleri üzerine çekiyor.
 

C segmenti içerisinde adından sıkça bahsettiren Ceed hatchback, sürücülere de 1.4L turbo-benzin ile 1.6L turbo-dizel motor seçenekleri sunuyor. Tabloya bakarak iki seçenek arasındaki performans özelliklerini daha iyi anlayabilirsiniz:
 

Kia Ceed SW
 

SW yani “Station Wagon” kategorisindeki otomobiller geniş ve uzun bagaj hacimleri ile diğer otomobillerden ayrılan araçlardır. Bu türdeki araçların çatıları arka uca kadar uzanır. Çoğunlukla 5 kapılı ve yük taşıma kapasiteleri yüksek olan bu otomobiller, büyük aileler için hayli uygundur.
 

Hatchbacklerin uzun bagajlı, sedanların ise yüksek bagajlı versiyonu şeklinde de ifade edilen SW kasalar, özellikle Avrupa Birliği ülkelerinde tercih ediliyor. Ayrıca ABD’de de en çok tercih edilen otomobil türlerinden biri olan SW araçlar; yol tutuşları, büyük bagaj hacimleri, yük taşıma imkanları, esneklikleri ve geniş koltukları ile talep görürler.
 

Kia Ceed ailesinin bir başka modeli olan Ceed SW de sportif görünümlü bir Station Wagon olarak dikkat çekiyor. "Sportswagon" olarak da ifade edilen bu model; sahip olduğu yapı ile oldukça geniş bir bagajı, sportif bir görünümle birleştiriyor.
 

Ceed SW modelinin uzunluğu 4.600 mm, genişliği ise 1.800 mm. Bu uzunluk ve genişlik de kullanıcılara ferah bir baş, diz ve omuz mesafesi sağlıyor. Ayrıca hatchback modele göre 72 litre daha geniş bir bagaj hacmine sahip olan Ceed SW; 600 litreyi bulan bagaj hacmi ile D segmenti araçların bagaj hacimleri ile yarışıyor.
 

Hem şehir içi kullanıma hem de doğa gezilerine, tatillere ve farklı sportif faaliyetlere uygun olan Ceed SW; motor özellikleri ile de C sınıf araçlar içerisinde fark yaratıyor. Kia Ceed SW’nin performans özelliklerini daha iyi anlamak için tabloya bakabilirsiniz:
 

Kia XCeed
 

Sport Utility Vehicle yani SUV araçlar; gösterişli tasarımları, güçlü görünümleri ve prestijli tarzları dolayısıyla günümüzde hayli popüler. Hem arazide hem de asfalt yollarda rahatlıkla kullanılabilen SUV araçlar; aynı zamanda çekiş özellikleri sebebiyle de ilgi görüyor.
 

Geçmişi 1970'li yıllara dayanan SUV arabalar, yerden yüksek yapıları ve teknik mimarileri sayesinde sürüş güvenliği sağlıyor. Kullanıcılara binek otomobil rahatlığı ile van tipi araçların işlevselliğini ve genişliğini bir arada sunan SUV araçlar, "aile arabası" olarak da anılıyor.
 

Modern hayatın gereklerine uygun olarak yüksek verimlilik, zengin donanım ve güçlü motorlar sunan SUV otomobiller, kendi içlerinde de küçük, orta ve büyük SUV modelleri olarak kategorilere ayrılıyor.
 

C segmentinin iddialı modellerinden Kia Ceed ailesinin kompakt SUV modeli XCeed; SUV rahatlığını hatchback sportifliği ile buluşturuyor. Sportif yapısı ve üst düzey konforuyla eşsiz bir sürüş deneyimi sunan XCeed, geleneksel bir hatchback otomobile kıyasla sürücülere daha fazla görüş açısı sağlıyor.
 

Yüksek yapısı ve güvenlik önlemleri sayesinde XCeed; kompakt SUV sınıfının şehirli otomobili olarak da dikkat çekiyor. 4.4 metreyi bulan uzunluğu ile geniş bir kabin ve bagaj alanına sahip XCeed; gelişmiş araç içi özellikleri ile de sınıfının en ileri teknolojilerini kullanıcılara sunuyor.
 

Hatchback bir araç ile SUV bir aracın öne çıkan özelliklerini bir arada sunan XCeed; güçlü ve ekonomik turbo beslemeli modern dizel motoru ile C sınıfının öne çıkan otomobillerinden birisi olarak görülüyor. Ayrıca Kia bu segment içerisinde Sportage ve Niro modelleri ile de dikkat çekiyor.
 

XCeed’in iki farklı dizel motor seçeneğinin performansları ise şöyle:
 

Kia Ceed ÖTV ve MTV Ödemeleri
 

Taşıtların vergisiz ham bedelleri ve motor hacimleri değerlendirilerek Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) uygulanır. Örneğin silindir hacmi 1600 cm³'e kadar olan ve vergisiz satış tutarı 130.000 TL üzerinde olan bir araçta ÖTV tutarı %80'dir.
 

Silindir hacmi 1600 cm³ 'e kadar olan ve vergisiz satış tutarı 85.000 TL - 130.000 TL arasındaki bir araçta ise ÖTV tutarı %50'dir. Ayrıca bu ÖTV oranlarının üzerine de %18 oranında Katma Değer Vergisi (KDV) eklenir ve bu oranlar 2020 yılı için geçerlidir.
 

Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) ise motorlu kara taşıtlarının karbon salınımına, aracın yaşına, motor hacmine ve koltuk sayısına göre Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından düzenlenen ve talep edilen bir taşıt vergisidir.
 

Araçlarla ilgili güncel vergi durumlarını öğrenmek için Gelir İdaresi Başkanlığı’nın Motorlu Taşıtlar Vergisi Genel Tebliğleri sayfasını inceleyebilirsiniz. Ayrıca Kia Ceed modellerinin ve diğer araçlarımızın güncel satış fiyatlarını öğrenmek için de Kia Modelleri Fiyat Listesi’ne göz atabilirsiniz.

Sport Utility Vehicle (SUV) arabalara ilgi her geçen gün biraz daha artıyor. Türkçeye "sportif amaçlı taşıt" olarak çevrilen SUV arabalar; güçlü görünümleri, gösterişli tasarımları ve saygınlık uyandıran tarzları dolayısıyla sıklıkla tercih ediliyor.
 

Çekiş özellikleri sayesinde hem asfalt hem de arazide rahatlıkla kullanılabilen SUV araçlar, geniş oturma ve bagaj hacimleri sebebiyle “aile arabası” olarak da biliniyor. Şehir hayatında konfor ve güvenlik sağlayan SUV araçlar, engebeli arazilerde sergiledikleri yüksek performans ile de dikkat çekiyor.
 

SUV araçların tarihinin 2. Dünya Savaşı dönemine dayandığı düşünülüyor, ancak bilinen ilk SUV aracın geçmişi 1970'li yıllara dayanıyor. Ayrıca SUV modelleri ve segmenti söz konusu olduğunda kafa karışıklığı yaratan hususlardan biri de SUV ve 4x4’ün aynı anlama geldiğinin sanılması oluyor.
 

SUV arabalar her daim 4 çeker sürüşe sahip olmak zorunda değillerdir. Yani tüm SUV’lar 4x4 değildir. Bazı SUV modelleri önden çekişli, bazıları ise arkadan itişli olabilir. 4 çeker SUV modelleri ise motordan aldığı gücü 4 tekerleğe birden dağıtır. Bu dağılım da yol koşullarına göre otomatik olarak gerçekleşir. Böylece asfalt dışı yollarda, zorlu ve engebeli arazilerde daha yüksek çekiş gücü sağlanır.
 

Ancak SUV arabalar yaşamlarını büyük oranda şehirde ve asfalt yollarda geçirirler. Bu tipteki araçların yerden yüksek yapıları ve teknik mimarileri de şehir hayatında da asfalt yollarda da üstün bir sürüş güvenliği sunar.
 

Ayrıca SUV arabaların yüksek yapıları, kullanıcıların araca binme-inme sürecini kolaylaştırır ve bu yüksek yapı, sürücülere için çevreye hakim bir sürüş sağlar. SUV araçlar, tasarımları nedeniyle kullanıcılara binek otomobil konforunu ve van tipi araçların çok çeşitliliğini bir arada sunar.
 

SUV modellerinin sahip olduğu yüksek tavan ve geniş hacim sadece ferah bir yaşama alanı sunmakla kalmaz, aynı zamanda kullanışlı bir bagajı da beraberinde getirir.
 

SUV arabaların tasarım özelliklerini anlattığımıza göre bir de segment sıralamasına bakalım.
 

SUV Araçlarda Segment Sıralaması
 

SUV arabalara artan ilgi ile birlikte bu türdeki arabaların çeşitliliği de artmaya başladı. Gelişen yelpaze ve farklı modeller ile birlikte SUV otomobilleri kendi içinde kategorilere ayırmak da mümkün.
 

Araçlar öncelikli olarak boyutlarına, motor hacimlerine ve kullanım alanlarına göre sınıflandırılıyor. Örneğin A segmentindeki araçlar, boyut ve hacim açısından en küçük araç sınıfına dahil oluyor. Bir aracın ön ve arka mesafesi 3.7 metreden az ise o araç A otomobil segmenti içerisinde yer alıyor.
 

B segmentindeki araçların boyutları ise 3.7 ile 4.1 metre arasında değişiyor. B segmentindeki araçlar, şehir içi yaşama uygun şekilde tasarlanıyor ve ülkemizde sıklıkla tercih ediliyor.
 

C segmentindeki araçlar orta sınıf araçlar olarak ifade ediliyor ve farklı kasa tipleri ile dikkat çekiyor. D segmentindeki araçların uzunlukları ise 4.6 ve 4.9 metre arasında değişiyor ve güçlü motor performansları öne çıkıyor.
 

E segmentindeki araçlar ise çoğunlukla iş dünyasında tercih ediliyor ve "Executive" kavramıyla ifade ediliyor. Bu araçlar büyük gövde yapıları ve donanım özellikleriyle fark yaratıyor. Boyları 5 metreden büyük olan araçlar ise F sınıfına giriyor. Ayrıca spor araçların olduğu S, çok amaçlı araçların olduğu M ve arazi araçlarını tanımlayan J sınıfı da bulunuyor.
 

SUV araçlar da bu segmentler içerisinde küçük, orta ve büyük olmak üzere sınıflara ayrılıyor. SUV arabalar; küçük sınıf bir otomobilin platformu kullanıldığında küçük SUV, kompakt sınıf bir otomobilin platformu kullanıldığında kompakt SUV, orta sınıf bir otomobilin platformu kullanıldığında orta boy SUV ve üst bir otomobilin platformu kullanıldığında ise büyük SUV olarak tanımlanıyor.
 

Dilerseniz SUV araçların sınıfsal özelliklerini anlamak için tablomuza bakabilirsiniz:

B Segmenti SUV Araçlar
 

B sınıfı SUV araçlar küçük sınıf otomobillerle benzerlik gösteriyor. Ancak bu sınıftaki otomobillere göre B sınıf SUV araçların tavan yüksekliği daha fazla oluyor. Kia bu segment içerisinde Stonic modeli ile yer alıyor.
 

C Segmenti SUV Araçlar
 

C segmentindeki SUV araçlar kompakt yapıları ile dikkat çekiyor. Kabin genişlikleri, hacimleri ve bagaj büyüklükleri de B segmentine göre daha cömert oluyor. Ayrıca bu segmentteki SUV araçların malzeme kaliteleri ve donanımları da artıyor. Kia bu segment içerisinde Sportage, XCeed ve Niro modelleri ile yer alıyor.
 

D Segmenti SUV Araçlar
 

D segmentindeki SUV araçlar, üst orta sınıf platformunu ve motorlarını kullanıyor. Yüksek motor kapasiteleri ve artan boyutları ile dikkat çeken D segmentindeki SUV araçları, off-road becerileri ile de fark yaratıyor. Kia bu segment içerisinde Sorento modeli ile yer alıyor.
 

E Segmenti SUV Araçlar
 

Dünya genelinde "Executive Car" sınıfı olarak anılan E segmenti; konfor, güç ve donanım özellikleri ile dikkat çekiyor. SUV araçların uzunlukları ve geniş iç hacimleri ile fark yarattığı E sınıfı, üst düzey bir segmenttir.
 

F Segmenti SUV Araçlar
 

F segmentindeki SUV araçlar 5 metreyi aşan uzunlukları, büyüklükleri ve ağırlıkları ile oldukça görkemlidir. Bu segmentteki SUV modelleri, lüks araç kategorisinde yer alırlar.
 

Kia SUV Araçlarda Segment Karşılaştırması
 

Kia'nın 5 farklı SUV araç modeli bulunuyor ve kullanıcılara bu yönüyle bir çeşitlilik sunuyor.
 

Giriş seviyesinde ve B segmentinde yer alan Stonic modeli, 4 metrenin biraz üzerindeki uzunluğu ile şehir hayatına uygun bir kullanım sunuyor. Bir üst segmentte ise kompakt sınıf platformunda bulunan ve yaklaşık 4,4 metre uzunluğa sahip XCeed bulunuyor. Sportage ve hibrit bir model olan Niro ise 4.5 metreye yaklaşan uzunlukları ve verimli yakıt tüketimleri ile aynı segmentte konumlanıyor.
 

Kia'nın ürün gamının tepe noktasında ise yaklaşık 4,80 metre uzunluğu ile Sorento bulunuyor. Kia'nın bütün SUV modelleri kendi segmentleri içerisinde farklı özellikleri ile ilgi çekiyor ve modern yapıları, yüksek verimlilikleri ile fark yaratıyor.
 

B segmentinde yer alan Stonic modelimizin donanım özellikleri için tıklayın.
 

“Kompakt sınıf” adı da verilen C segmentinde yer alan XCeed modelimizin donanım özellikleri için tıklayın.
 

C SUV segmentinde önemli bir yere sahip olan Sportage modelimizin donanım özellikleri için tıklayın.
 

C SUV segmentinde bulunan ve hibrit teknolojisi ile dikkat çeken Niro modelimizin donanım özellikleri için tıklayın.
 

D SUV segmentinde bulunan ve yüksek motor kapasitesiyle ilgi gören Sorento modelimizin donanım özellikleri için tıklayın.
 

Segmente Göre SUV Araç Alırken Nelere Dikkat Etmeli?
 

SUV arabalar, 4x4 çekiş özellikleri ve hem asfalt hem de arazide kullanılabiliyor olmaları sebebiyle son dönemlerde oldukça popüler. Ancak bu türde bir araba alırken kullanım amaçlarının iyi belirlenmesi gerekiyor.
 

Örneğin daha çok şehir içinde kullanılacaksa küçük veya kompakt bir SUV araç tercih etmek daha mantıklı olabiliyor. Böylece hem şehir içinde park sorunu yaşanmıyor hem de sürücülerin manevra kabiliyeti artıyor. Ayrıca kullanım maliyeti noktasında da avantajlar oluyor.
 

Fakat amacınız daha çok yol yapmak ve off-road deneyimi yaşamak ise D segmenti bir SUV araba alabilirsiniz. Böylece şehir dışında ve engebeli arazilerde de konforlu bir sürüş deneyimi yaşayabilirsiniz.
 

SUV Araçlar ve Vergi Ödemeleri
 

Taşıtların vergisiz ham bedelleri ve motor hacimleri değerlendirilerek Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) uygulanır. Bu sebeple SUV modelleri için ÖTV tutarı oldukça değişkendir.
 

Örneğin silindir hacmi 1600 cm³ ile 2000 cm³ arası olan ve vergisiz satış tutarı 170.000 TL üzeri olan bir araçta ÖTV tutarı %150'dir. Ayrıca bu ÖTV oranının üzerine de %18 oranında Katma Değer Vergisi (KDV) eklenir.
 

Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) ise motorlu kara taşıtlarının karbon salınımına, aracın yaşına, motor hacmine ve koltuk sayısına göre Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından düzenlenen ve talep edilen bir taşıt vergisidir.
 

Araçlarla ilgili güncel vergi durumlarını öğrenmek için Gelir İdaresi Başkanlığı’nın Motorlu Taşıtlar Vergisi Genel Tebliğleri sayfasını inceleyebilirsiniz. Ayrıca SUV araçlarımızın ve diğer modellerimizin güncel satış fiyatlarını öğrenmek için de Kia Modelleri Fiyat Listesi’ne göz atabilirsiniz.

Her geçen yıl biraz daha popülerleşen ve yollarda daha fazla karşımıza çıkan crossover arabaların sayısı giderek artıyor. Şehir içinde kullanılması için tasarlanan crossover arabalar, kompakt tasarımları ve yerden yüksek yapılarıyla dikkat çekiyor.
 

Son yıllarda sık sık karşımıza çıkan crossover arabalar, SUV esintilerini de bünyesinde barındırıyor ve kullanıcılara güvenlik hissi veriyor. Ancak bu araçlar zaman zaman SUV araçlar ile karıştırılabiliyor.
 

Uluslararası otomobil sektöründe Crossover Utility Vehicle (CUV) ismiyle anılan bu arabalar, kavramsal olarak ilk kez 2008 yılında karşımıza çıkıp sektöre girdi. Bu tip arabalar; binek araç şasisine sahip, arazi şartlarına kısmen uygun olan, yerden yüksek araçlar olarak ifade ediliyor.
 

2008 yılında hayatımıza giren crossover kavramı hayli yeni olsa da aslında crossover arabaların tarihi ve ilk denemeleri daha eskiye dayanıyor. Hatta bu arabaların ilk atalarının 1950'li yıllarda ortaya çıktığı düşünülüyor.
 

Kullanım hedefleri doğrultusunda küçük ve kompakt boyutlarda üretilen crossover arabalar; şehir hayatına uygun dinamik ve modern bir tasarımları ile fark yaratıyorlar. Bu nedenle de bu arabalar daha çok görselliğe önem veren, sportif olmayı seven, özgür ruhlu ve "lifestyle" odaklı kişilere hitap ediyor.
 

Ortaya çıkış sürecini anlattığımıza göre dilerseniz crossover araçların özelliklerine de bir bakalım.
 

Crossover Araçlar ve Özellikleri
 

Crossover modelleri, binek araba şasisine sahiptirler. SUV araçlara benzetilen ancak bir hatchback ya da station wagon gibi hareket eden arabalar olarak nitelendirilen crossover'lar, şehir içinde olduğu kadar uzun yol kullanımına da oldukça uygundur.
 

Park ve manevraları kolaylaştırmak için tasarlanmış crossover arabalar, küçük ve kompakt boyutlarına karşın yüksek bir yapıya sahiptirler. Bu yüksek yapı, crossover araçların ferah bir iç alan ile geniş diz, baş ve omuz mesafesi sunmasını sağlıyor. Sürücülerin sahip olduğu yüksek oturma pozisyonu da yola daha hakim olmalarına ve daha rahat, daha güvenli bir sürüş gerçekleştirmelerine yardımcı oluyor.
 

Crossover araçlar “unibody” olarak bilinen yekpare bir yapının üzerine kurulmaları nedeniyle çevik ve hafif oluyor. Bu özellikleri de yumuşak ve dengeli bir sürüş deneyimine olanak tanıyor.
 

Ana kasa tipleri ve segmentler doğrultusunda crossover araçlar; özellikle ekonomik ve şehir içi kullanıma yönelik olarak tasarlanmış B ya da küçük aile arabaları olarak nitelendirilen C segmentlerinde tercih ediliyor. Segmentler arasındaki farkları daha iyi anlamak için tablomuza göz atabilirsiniz:
 

Crossover Arabalar Hangi Kitleye Hitap Ediyor, Avantajları Nelerdir?
 

Crossover araçlar; SUV ve binek araba özelliklerini bir araya getirerek tasarlanır. Bu yönüyle melez bir araç olma özelliği taşıyan crossover’lar, sportif ve dinamik çizgileri ile dikkat çeker.
 

2008 yılında otomotiv sektörüne giren crossover araçlar, sürücülere şehir hayatında  sağladıkları avantajlar ile öne çıkar. Sürücülere konforlu, kullanışlı, binek araç duygusu veren crossover araçlar özellikle manevraları kolaylaştıran bir yapıya sahiptir. Bu da crossover araçlardaki sürüş keyfini artıran bir unsurdur. Ayrıca kompakt ve SUV araçlara göre daha küçük olmaları sebebiyle de park konusunda büyük bir avantaj sunarlar.
 

Crossover tipindeki araçlar daha çok sedan ya da hatchback araçlar gibi kullanılsalar da SUV özelliklerine de sahiptirler. Bu nedenle hafif arazi şartlarında da rahatlıkla kullanılabilirler. Ayrıca yüksek bir yapıya ve geniş bir iç hacme sahip olan crossover araçlar, uzun yollar açısından da gayet uygundur.
 

Ancak crossover araçlar uzun ve engebeli yol şartları için uygun olsalar da asıl kullanım alanları ve hedefleri şehir hayatıdır. Bu sebeple bu türdeki araçlar daha çok şehirde yaşayan ve farklı olmaktan hoşlanan bir kitleye hitap ediyor.
 

Modern bir tasarıma sahip olan crossover araçlar; hayatı deneyim odaklı yaşamaktan keyif alan genç kuşaklar arasında özellikle rağbet görüyor. Hayli şık ve klas bir görünüme sahip olan bu araçlar, cool imajları ile öne çıkıyor. Bu nedenle görselliğe önem veren, özgür ruhlu, maceraperest ve şehirli kişilerce de tercih ediliyor.
 

Crossover ve SUV Farkı Nedir?
 

Crossover Utility Vehicle (CUV) adıyla anılan crossover araçlar ile Sport Utility Vehicle (SUV) araçlar zaman zaman birbirine karıştırılıyor. Crossover araçlar ile SUV araçları birbirinden ayıran en önemli özellik ise crossover araçların sahip olduğu şasidir.
 

SUV araçların şasileri; kendileri için özel olarak tasarlanan, arazi şartlarına uygun şasiler şeklinde olur. Ayrıca SUV araçlar "body on frame" adı verilen bir şasi-karoser düzenine sahiptirler. Bu tarz düzenlerde şasi, karoser ile sonradan birleştirilir.
 

Crossover araçlarda ise başka binek araçlarda da kullanılan şasiler kullanılır. Bu tipteki araçların şasi ve karoser düzenleri de "unibody" ismi verilen şekilde üretilir.
 

Yani yerden yüksek bir aracın "crossover mı, SUV mi" olduğuna aracın motor boyutuna ya da büyüklüğüne göre karar verilemez. Aradaki farkı anlamak için araçların şasilerine bakılması gerekir.
 

SUV’lerle crossover araçlar karşılaştırıldığında çıkan sonuç şöyledir:
 

 CUV (Crossover) | SUV (Sport Utility Vehicle)
 

• Çoğu zaman binek araç şasilerinin üzerine inşa edilir.
• Genellikle önden çekişlidir ve motor hacimleri daha düşüktür.
• Daha çok şehir içinde kullanılmaları için tasarlanmıştır. Bu nedenle binek otomobil özelliklerine ve konforuna sahiptir.
• Off-road becerileri çok yüksek değildir.
• Çoğu zaman kendileri için geliştirilmiş şasilere sahiptir.
• Genellikle 4x4 çekişe sahip olurlar ve bu da her türlü yol şartında daha yüksek çekiş sağlamalarına yardım eder.
• SUV’ler hem şehir içinde hem de şehir dışında kullanılabilecek kadar güçlü ve konforludur.
• 4x4’ten aldıkları güçle off-road becerileri genellikle yüksektir.
   

Kia Crossover Modelleri
 

Küçük boyutları ve kompakt tasarımlarıyla şehir içi kullanıma daha uygun olan crossover arabalar, modern çağın gereklerine uygun olarak çeşitli özellikleri ve fonksiyonellikleriyle fark yaratıyorlar. Kia da bu noktada Stonic ve Xceed modelleri ile öne çıkıyor.
 

Renkli ve dinamik tasarım dili ile dikkatleri üzerine çeken Stonic, kendi sınıfında önemli bir seçenek olarak görülüyor. İlk kez 2017’de üretime başlayan Kia Stonic, donanımı ve motor özellikleri ile de kullanıcıların ilgisini çekiyor.
 

Xceed ise yakıt tüketimi ve teknik özellikleri ile öne çıkan bir başka crossover modeli. Tavan çıtaları, çift egzoz çıkışı, LED stop lambaları ve farları ile farklı bir tasarıma sahip olan Kia Xceed, işçilik ve malzeme kalitesi ile ergonomik bir anlayışın ürünü.
 

Kia’nın crossover modellerinin fiyatlarını öğrenmek için de Kia Xceed fiyat listesini ve Kia Stonic fiyat listesini kontrol edebilirsiniz.
 

Crossover Araçlar ve Vergi Ödemeleri
 

Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV); motorlu kara taşıtlarının karbon salınımına, aracın yaşına, motor hacmine ve koltuk sayısına göre Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından düzenlenen ve talep edilen bir taşıt vergisidir.
 

Ayrıca taşıtların vergisiz ham bedelleri ve motor hacimleri değerlendirilerek Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) uygulanır. Bu nedenle bazı crossover modelleri için ÖTV tutarı %45’ken bazı crossover modelleri için %220 olur.
 

Örneğin silindir hacmi 1600 cm3'e kadar olan ve vergisiz satış tutarı 85.000 TL olan bir araca %45 oranında ÖTV uygulanır. ÖTV tutarı, silindir hacmi 2000 cm3 üzerinde olan araçlarda ise %220’dir. Bu ÖTV oranının üzerine de ayrıca %18 oranında Katma Değer Vergisi (KDV) eklenir.
 

Araçlarla ilgili güncel vergi durumlarını öğrenmek için Gelir İdaresi Başkanlığı’nın Motorlu Taşıtlar Vergisi Genel Tebliğleri sayfasını inceleyebilirsiniz. Ayrıca crossover araçlarımızın ve diğer modellerimizin güncel satış fiyatlarını öğrenmek için de 

Anadolu Grubu şirketlerinden Çelik Motor’un markası Kia, Covid-19 salgını sürecinde birçok işlemi dijitale taşıyarak müşterilerinin hayatını kolaylaştırmaya yönelik çalışmalarına devam ediyor.

Kia, Online Bayi ve KiaFAN gibi dijital hizmetlerinin yanında servis sürecini de mobil kanallar üzerinden yürüterek temassız hizmet sunmaya başladı.

Kia, Covid-19 salgını döneminde hayata geçirdiği dijital ve mobil çözümlerle hem müşterilerinin hem çalışanlarının sağlığını korumak için adımlar atmaya devam ediyor. Geçtiğimiz aylarda başlatılan “KiaFAN” ve “Online Bayi” uygulamasıyla Kia marka araç sahibi olmak isteyenlere birçok kolaylık sunan Kia, şimdi de servislerinde temassız sürece başladı.

Kia, “Temassız Servis Süreci” ile hem çalışanlarının hem de müşterilerinin minimum temasla tüm işlemleri kolaylıkla yapabilmesini amaçlıyor.

Temassız Servis Süreci’nde bir SMS ile onay

Aracını Kia yetkili servislerine getiren müşteriler, yapılmasını istedikleri işlemlerle ilgili onayları kendi telefonlarından verebiliyor. Müşterilerin servise gelemediği durumlarda da ücretsiz yerinden alım hizmeti sunan Kia, temassız servis süreci sayesinde yapılacak işlemlerin detaylarını müşterilerinin telefonlarına gönderiyor ve işlemler için onay alabiliyor.

Kia ayrıca, yetkili servislere gelen her aracı teslim almadan önce ve müşteriye teslim etmeden önce bakteri ve virüslere karşı koruma sağlamak amacıyla dezenfekte ediyor.

Anadolu Grubu şirketlerinden Çelik Motor’un markası Kia, Covid-19 salgını sürecinde “Kia Online Bayi” hizmetiyle yeni bir otomobil veya hafif ticari araç satın almak isteyenlerin hayatını kolaylaştırıyor.

Kia marka araç sahibi olmak isteyenler, Kia.com.tr üzerinden Türkiye genelindeki istediği Kia yetkili satış noktasıyla görüntülü görüşerek birkaç adımda istediği araç için işlemlerini başlatabiliyor. 

Kia, Covid-19 salgını döneminde müşterilerine sunduğu dijital hizmetlerine hız kesmeden devam ediyor. Geçtiğimiz aylarda “Görüntülü Görüşme” hizmeti başlatan Kia, bu hizmetin devamı niteliğinde olan “Online Bayi” uygulamasıyla  Kia marka araç sahibi olmak isteyenlere, diledikleri Kia bayisini artık akıllı telefonlarından ya da bilgisayarları üzerinden ziyaret etme şansı sunarak istediği araçla ilgili işlemlerini online olarak başlatma imkanı sağlıyor.

Kia yetkili satıcısından tercih ettiği  model hakkında detaylı bilgiye ulaşan ziyaretçiler, beğendiği aracın fiyat görüşmesini online olarak gerçekleştirebiliyor,  sipariş formunu da yine online olarak dolduruyor. Tüketicinin beğendiği araç, tüm hijyen önlemlerine dikkat edilerek Kia yetkili satış görevlisi tarafından müşterinin dilediği noktada sipariş formuna imzası alınarak teslim ediliyor. 

Müşterilerinin ihtiyaçlarını analiz eden ve hayatlarını kolaylaştırmak için çalışmalarını sürdüren Kia, “Online Bayi” hizmetiyle dijital süreçlerine hız kazandırıyor. 

KIA, ABD’li saygın kalite araştırma şirketi J.D. Power tarafından üst üste altıncı defa en kaliteli otomotiv markası seçildi. Araştırmada ilk 10 otomobil arasında dört modeliyle yer alan KIA, sıralamada yine birinci sırada yer aldı.

Cerato, Sedona, Sorento ve Soul modelleri kendi segmentlerinde birinci olurken, KIA da J.D. Power ABD İlk Kalite Araştırması’nda 2020’de de zirvedeki yerini korudu.

KIA, ABD’li saygın otomotiv araştırma şirketi J.D. Power tarafından gerçekleştirilen “İlk Kalite Araştırması”nda üst üste altıncı defa zirvede yer aldı. Her yıl ekonomi ve premium sınıf ile genel klasmanda araştırma gerçekleştiren J.D. Power’ın ekonomi sınıfı araç listesinde KIA üst üste altıncı defa birinci oldu.




26 segmentte 189 aracın, 87 bin 282 kişinin deneyimleyip puanlamasıyla gerçekleşen yıllık rapor listesinde KIA, 4 modeliyle yine kalitedeki performansını kanıtladı. Sürücülerin 90 gün boyunca deneyimledikleri, sürüş deneyimi, motor ve şanzıman performansı gibi pek çok kriterin değerlendirildiği araştırmada KIA en az kalite sorunuyla karşılaşan marka oldu.

Araştırmanın sonucunda ilk 10 sıradaki araçlardan dördü KIA modeli oldu. Küçük sınıftaki Soul, SUV sınıfındaki Sorento, kompakt sınıftaki Cerato ve minivan sınıfındaki Sedona kendi segmentlerinde liderliği rakiplerine bırakmadı.

Türkiye’de önemli bir SUV mirası bulunan KIA’nın lider modellerinden Sorento, 2020’nin Mart ayında tanıtılan dördüncü jenerasyonuyla, otomotiv dünyasının saygın yayınlarından Auto Bild Allrad dergisi tarafından ‘Tasarım’ kategorisinde ödüle layık görüldü.

Yeni Sorento’nun yılın son çeyreğinde hibrit seçeneği ile Avrupa’yla birlikte Türkiye’de de satışa sunulması bekleniyor.

Güney Koreli otomotiv devi KIA’nın, 2020 yılı üretim planında bulunan Yeni Sorento, mart ayında tanıtılmasının ardından ödülleri de almaya başladı.

Covid-19 salgını nedeniyle 18 Mart’ta dijital kanallar üzerinden tanıtılan Yeni Sorento, Avrupa'nın en çok satan dört çeker araçlara yönelik dergisi Auto Bild Allrad tarafından düzenlenen yarışmada ‘Tasarım’ kategorisinde ödül aldı. Bu ödül ile birlikte KIA, daha önce dört çeker olarak KIA Stinger’ın da iki defa ödül aldığı Auto Bild Allrad dergisinden üst üste üçüncü kez ödül almış oldu.

Yeni Sorento’nun tasarımı, önceki Sorento nesillerinin güçlü ve sağlam estetik anlayışına dayanmakla birlikte daha keskin çizgiler, köşeler ve daha dinamik gövde yapısıyla ile daha sportif bir duruş sergilemesini sağlıyor. Dördüncü nesil Yeni Sorento markanın yeni SUV platformu ile üretilen ilk KIA modeli olmasıyla da dikkat çekiyor. Yeni KIA Sorento, Avrupa’da hibrit ve dizel motor seçenekleri ile yollara çıkacak ve bunları bir de şarj edilebilir hibrit versiyon takip edecek.

Yeni Sorento’nun Türkiye’ye yılın son çeyreğinde hibrit versiyonuyla gelmesi bekleniyor.

Covid-19 salgını döneminde önlemlerini arttıran Kia, dezenfeksiyon hizmetini müşterilerine de sunmaya başladı.


Salgın döneminin başında bayilerdeki servis, müşteri bekleme alanları, test ve yol yardım araçlarını Sağlık Bakanlığı tarafından onaylı, nano clear teknolojisiyle geliştirilen ve  90 güne kadar bakteri ve virüslere karşı koruma sağlayan bir ürünle dezenfekte eden Kia, müşterilerine de bu hizmeti vermeye başladı. Kia sahipleri, araçlarını diledikleri bayiden randevu alarak bu ürünle dezenfekte ettirebiliyor. 

2020 yılının başında Plan S stratejisi kapsamında elektrikli araç geleceğine hazırlandığını açıklayan Kia, Avrupa’daki büyümesini de aynı stratejiyle gerçekleştirecek.

Global çapta 2025 yılına kadar 11 elektrikli araç geliştirecek olan Kia, 2021 yılında Avrupa pazarına uzun sürüş menzilli, kompakt SUV tasarıma sahip ve hızlı şarj özellikleriyle donatılmış yeni bir elektrikli model sunacak.

Kia ayrıca, Avrupa’da satışa sunulacak her yeni Kia modelinin bir elektrikli versiyonunu da geliştirecek 


Avrupa’daki elektrikli araç (EV) satışlarıyla 2020 yılının ilk çeyreğinde rekor kıran Kia, elektrikliye geçiş süreciyle ilgili gelecek planlarını açıkladı.

Bu yılın başında, elektrikliye geçiş süreci ve çeşitli ulaşım hizmetlerinin yanı sıra bağlanabilirlik ve otonom sürüş gibi konuları kapsayan yeni bir orta ve uzun vadeli strateji olan Plan S’i açıklayan Kia, bu kapsamda geleceğin ulaşım modellerinde liderliği hedefliyor. Kia, Plan S stratejisiyle geleneksel araçların üretimi kapsamında çalışan bir iş modelinden elektrikli araçları popüler hale getirmeye odaklanan bir iş modeline geçmeye hazırlanıyor.

Elektrikli araçlara olan ilgi, Avrupa pazarında bugüne kadar benzeri görülmemiş sonuçları beraberinde getiriyor. 2020'nin ilk çeyreğinde, Avrupa’daki yeni elektrikli araç satışları 2019 yılının ilk çeyreğine göre yüzde %75 artarak 6.811 adede yükseldi. Buna bağlı olarak 2019'un ilk çeyreğinde yüzde 2,9 olan Kia'nın sıfır emisyonlu araç satışlarının toplam Avrupa satışları içindeki payı ise 2020'nin ilk çeyreğinde yüzde 6,0'ya yükseldi.

Kia, 2025 yılına kadar 11 elektrikli aracı piyasaya sunmayı hedefliyor

Kia, liderlik hedefine ulaşmak için 2025 yılına kadar binek araç, SUV ve MPV de dahil olmak üzere farklı araç segmentlerinde globalde 11 elektrikli model sunmayı planlıyor. Kia’nın yeni nesil elektrikli araçlarının ilki, 2021 yılında Avrupa’da tanıtılacak. Bu elektrikli araç, en güncel araç güç-aktarma organlarını ve teknolojilerini barındıracak şekilde özel olarak tasarlanmış benzersiz bir platform üzerine inşa edilecek. Söz konusu araç sadece binek otomobil ve SUV araçları harmanlayan bir kompakt SUV   tasarımı sunmakla kalmayacak, aynı zamanda geleceğe yönelik yenilikçi bir kullanıcı deneyimi de sunacak. Araç 500 km’nin üzerinde elektrikli sürüş menzili ile 20 dakikalık hızlı şarj özelliğine sahip olacak.

Kia, 2021 yılında Avrupa’ya özel olarak geliştirilen yeni sıfır emisyonlu aracını pazara sunmasının ardından globalde de elektrikli araçlarını sunmaya devam edecek. Markanın Avrupa satışlarında gelişmiş güç aktarma teknolojisi daha büyük bir oran oluşturduğundan Avrupa'da satışa sunulan her yeni modelin yarı hibrit, tam hibrit, şarj edilebilir hibrit veya elektrikli olmak üzere en az bir elektrikli versiyonu olacak.

Avrupalı sürücüler için yeni bir deneyim

Kia, ilk elektrikli araç lansmanından sonra, 2022 yılından itibaren, kendi elektrikli araç tasarımına sahip, günlük hayatı kolaylaştıran ve farklı bir kullanıcı deneyimi sunan yeni sıfır emisyonlu araçlar tanıtacak.

Kia ayrıca, yeni elektrikli araçlarının büyük bölümünü çeşitli araç segmentlerindeki müşterilerin gereksinimlerine ve bütçelerine uygun şarj özellikleriyle donatacak. Kia’nın elektrikli araçları 400V veya 800V şarj kapasitesine sahip olacak ve model bazında farklı kullanıcı gereksinimlerine uygun hızlı veya kolay şarj olanaklarıyla sunulacak.

Plan S ile geleceğe yönelik temellerini atan Kia, 2026 yılına kadar yılda 500.000 adet elektrikli araç satışına ulaşmayı hedefliyor ve bu süre içerisinde Avrupa’da tamamen elektrikli araç satışlarını yüzde 20’nin üzerine çıkmasını öngörüyor. 

Anadolu Grubu’nun otomotiv şirketlerinden Çelik Motor’un markası Kia, geçtiğimiz yıl hayata geçirdiği KIAFAN Premium Sadakat Programına ek olarak  mobil aplikasyon da geliştirdi. 
 

KIAFAN mobil aplikasyonuyla isteyen herkes Kia dünyası ve modelleri hakkında güncel bilgilere ve kampanyalara ulaşırken, Kia sahipleri ise kendilerine özel hazırlanan fırsatlardan yararlanıyor ve gerçekleştirdikleri işlemlerle puanlar kazanıyor. 
 

Kia dünyasını merak edenler için geliştirilen KIAFAN mobil aplikasyonu, hem Kia sahibi olanlara avantajlar sunuyor hem de Kia’yı tanımak isteyenler için kılavuz niteliği taşıyor.  Bu sayede Kia marka araç satın almak isteyenler ve Kia sahipleri sorularının cevaplarını akıllı telefonları üzerinden birkaç tıkla bulabiliyor. 
 

Kia mobil aplikasyonu sayesinde Kia’yı ve modellerini incelemek isteyenler akıllı telefonlarına ücretsiz olarak indirecekleri KIAFAN uygulamasıyla işlemlerini diledikleri yerde yapabiliyor. 
 

Kia sahipleri, KIAFAN Premium Sadakat Programına üye olarak kendilerine özel fırsatların ve kampanyaların da sunulduğu KIAFAN mobil aplikasyonu üzerinden yetkili servislerden randevu alma, araç panelindeki ikaz ışıkları hakkında bilgilendirme gibi birçok işlemi gerçekleştirilebiliyor. Kia, çok yakın bir gelecekte farklı markalarla yapacağı iş birlikleriyle yalnızca KIAFAN Premium Sadakat Programına üye olan Kia sahiplerine özel indirim ve fırsatları da mobil aplikasyon vasıtasıyla müşterilerine sunmaya hazırlanıyor. 
 

KIAFAN mobil aplikasyonunu kullanmak isteyenler, App Store ve Google Play Store üzerinden ücretsiz bir şekilde uygulamayı akıllı telefonlarına indirebiliyor. 

Güney Koreli otomotiv devi Kia, elektrikli ve hibrit araç satışlarıyla Avrupa’da kendi rekorunu kırdı. Kia’nın Avrupa pazar payı 2020’nin ilk çeyreğinde yüzde 3,7’ye yükselirken, markanın elektrikli ve hibrit modelleri aynı dönemde toplam satışlar içerisinde yaklaşık yüzde 20’lik pay elde etti. 

Türkiye’de Anadolu Grubu çatısı altında faaliyet gösteren Kia, gelecekte hayatımızda giderek önem kazanacak olan elektrikli ve hibrit modellerdeki üstünlüğünü Avrupa’daki satışlarıyla da kanıtladı. 
 

Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği’nin (ACEA) açıkladığı rakamlara göre 2020’nin ilk çeyreğinde Avrupa’da toplam 132 binden fazla satış gerçekleştiren Kia, aynı dönemde 21.340 adet hibrit, şarj edilebilir hibrit ve elektrikli araç satışı gerçekleştirdi. Böylece, 2019’un ilk çeyreğinde Kia’nın Avrupa’daki satışlarının yüzde 13,4’ünü oluşturan elektrikli ve hibrit araçlar, 2020’nin ilk çeyreğinde toplam satışların yüzde 18,9’unu oluşturdu.
 

Kia’nın tamamen elektrikli modelleri Soul ve Niro’ya, şarj edilebilir hibrit versiyonları bulunan XCeed ve Ceed Sportswagon’un eklenmesi bu başarının sağlanmasında önemli kriterler olarak ön plana çıkıyor. 
 

Geçtiğimiz aylarda Plan S stratejisini duyuran ve bu kapsamda geleceğin ulaşım modellerine yatırım yaparak 2025 yılına kadar 11 elektrikli model tanıtacağını, küresel elektrikli araç pazarında ise yüzde 6,6* pazar payı hedeflediğini açıklayan Kia, Avrupa’da yakaladığı başarıyla bu hedef doğrultusunda çalışmaya devam ettiğini göstermiş oldu.

* Çin hariç

Uluslararası arenada birçok ödüle sahip olan KIA, her yıl sonucunu tüm dünyanın merakla beklediği “Yılın Otomobili Ödülleri”ne damga vurdu. 

KIA özellikle Amerika’da en çok tercih edilen modeli Telluride ile dünyada “Yılın Otomobili Ödülü”nü kazanırken elektrikli B SUV modeli Soul EV ise “Yılın Şehir Otomobili” seçildi.

Farklı modelleriyle tasarım ve mühendislik açısından bugüne kadar pek çok ödülle onurlandırılan KIA, tüm dünyada otomobilseverlerin sonucunu merakla beklediği “Yılın Otomobili” organizasyonundan iki ödülle birden döndü. 

KIA’nın SUV segmentindeki başarılı otomobillerinden Telluride dünyada “Yılın Otomobili Ödülü”ne layık görülürken yine B SUV segmentindeki bir diğer model olan elektrikli Soul EV ise dünyada “Yılın Şehir Otomobili” seçildi. 

2019 yılında tanıtılan KIA Telluride, özgün tasarımı ve donanımıyla ilk günden bu yana otoriteler tarafından önerilen bir SUV olarak dikkat çekiyor. Bugüne kadar 70’ten fazla ödül kazanan Telluride, Kuzey Amerika’da “Yılın Çok Amaçlı Aracı” ve “Yılın MotorTrend SUV’si” olarak gösterilmişti. 

Tamamen elektrikli Soul EV ise sıfır emisyon özelliği, etkileyici menzil mesafesi, kompakt boyutları, cesur tasarımı ve yüksek pratiklik seviyesiyle jüri tarafından “Yılın Şehir Otomobili Ödülü”ne layık görüldü. 

Her yıl sonuçları merakla beklenen Yılın Otomobili Ödülleri’nde kazananlar dünyanın 24 ülkesinden 86 deneyimli ve saygın otomotiv gazetecisinden oluşan uluslararası bağımsız bir jüri tarafından belirleniyor.

Değerli Müşterilerimiz,
 

Sizin, sevdiklerinizin, çalışanlarımızın ve iş ortaklarımızın sağlığı sorumluluklarımızın en başında geliyor. Covid-19 salgını sonrasında değerli müşterilerimizin kendilerini daha güvende hissedebilmesi için aldığımız bazı önlemlerle ilgili sizi bilgilendirmek isteriz. 
 

Türkiye genelindeki 39 satış noktamız ve 46 servisimizi antibakteriyel içeriği bulunan, Sağlık Bakanlığı tarafından onaylı, nanoclear teknolojisiyle geliştirilen ve kapalı mekanda 90 güne kadar etkisini sürdüren ürünle virüs ve bakterilere karşı dezenfekte ediyoruz. Okul, hastane, yoğum bakım üniteleri gibi birçok farklı mekanda kullanılan bu ürünle hem sizin hem de bayi çalışanlarının sağlığını korumaya çalışıyoruz.  
 

Bayilerimizde bulunan test ve yol yardım araçlarını, tüm Kia showroomlarını aynı malzemeyle dezenfekte ederek koruma altına alıyoruz. 
 

Ayrıca bayi çalışanları Kia showroomlarına ya da servislerimize yaptığınız ziyaretlerinizde sosyal mesafeyi korumaya dikkat ediyor ve kullandıkları dezenfektanlarla kişisel hijyene dikkat ediyorlar.

Kia’dan ‘Kredi Koruma Sigortası’ güvencesi:

Kia ayrıca, TEB Cetelem, Koç Finans ve Garanti Bankası gibi finans kuruluşları üzerinden müşterilerinin kullandıkları aracın kredisinde ‘Kredi Koruma Sigortası’ sunuyor. 

Bu sigortayla 18 - 65 yaş arası müşterilere karşılaşabilecekleri olumsuz durumlarda finansal destek sağlanıyor. Kapsam dahilinde yer alan İşsizlik Sigortası ise, sigortalı bireyin işini isteği dışında kaybetmesi durumunda poliçede belirtilen sürelerin ardından devreye giriyor ve poliçe ile belirlenen limitler dahilinde kredi taksitlerini karşılıyor. Özellikle, Covid-19 salgını nedeniyle araç alma konusunda tereddüt yaşayan müşteriler için işsizlik sigortası avantaj sağlıyor.
 

COVID-19 Kapsamında Merak Edilenler

Test Sürüşü Hakkında

COVID-19 gündemiyle ilgili değişen bir durum var mı, test sürüşü yapabiliyor muyum?

Kia showroom’larına gelerek test sürüşü yapabilirsiniz.

Ne zaman için test sürüşü randevusu oluşturabilirim?

Test sürüşü talebinizi web sitemiz üzerinden iletmenizle birlikte seçmiş olduğunuz bayimiz size telefon ile dönüş sağlayacaktır. Bu görüşme sırasında ilgili showroom müsaitliğine göre dilediğiniz tarih için test sürüşü planlayabilirsiniz. 

COVID -19 gündemi süresince test sürüşü talebinde bulunursam, aracınız dezenfekte edilmiş olacak mı?

Test araçlarımız nanoclear hijyen teknolojisi ile dezenfekte edilmiştir. Kapalı mekanda 1 - 3 ay arası bakteri ve virüslere karşı koruma sağlar.

Yetkili Satıcı ve Servis Hakkında

Aracım arızalandı. En yakın Kia yetkili servisine nasıl ulaşabilirim?

0850 222 5 542 numaralı 7/24 Yol yardım hattımızı arayabilirsiniz ya da KIAFAN mobil uygulamamızı indirerek konumunuza en yakın Kia yetkili servis noktasının iletişim bilgilerine erişebilirsiniz.  

7/24 yol yardım, çekici, ikame araç, vale ve yola devam hizmetleri hala devam ediyor mu? Devam ediyor ise, COVID-19 kapsamında bu hizmetlere getirilen bir kısıtlama bulunuyor mu?

Acil durumlarda destek alabilmeniz için 7/24 yol yardım servisimiz hizmetine devam etmektedir. Ayrıca vale hizmetimizden de yararlanmak için size en yakın servis noktamızdan hizmet alabilirsiniz.

Araç bakım zamanım yaklaşıyor, COVID-19 gündeminin uzaması durumuna karşı, araç bakımımı ileri tarihte yapabilir miyim?

Bugüne kadar birçok tasarım ödülü kazanan KIA, 2019 yılında tanıtılan Ceed ailesinin yeni üyesi XCeed modeliyle 2020 iF Tasarım Ödülleri’nde “ürün” kategorisinde ödül kazandı. XCeed’in de ödül almasıyla birlikte Ceed ailesinin tamamı iF tasarım ödülüne sahip olmuş oldu.

KIA ayrıca, geçtiğimiz yıl Cenevre Otomobil Fuarı’nda ilk kez gösterilen “Imagine by KIA” ile “profesyonel konsept” kategorisinde iF Tasarım Ödülü kazandı. 

Tasarımlarıyla adından söz ettiren KIA, kazandığı tasarım ödüllerine yenilerini eklemeye devam ediyor. KIA XCeed ve ‘Imagine by KIA’ konsepti ile 2020 iF Tasarım Ödülü çerçevesinde iki tasarım ödülü birden alma başarısı gösteren KIA, tasarım odaklı bakış açısı ve elektrikli ulaşım çağındaki yaklaşımları ile dikkatleri üzerine çekti.

2019 yılında Avrupa pazarına başarılı bir giriş yapan yeni kompakt SUV XCeed ‘ürün’ kategorisi’nde tasarım ödülüne layık görüldü. KIA’nın geçen yıl Cenevre Otomobil Fuarı’nda ilk gösterimini gerçekleştirdiği “Imagine by KIA” konsepti ise ‘profesyonel konsept’ kategorisinde tasarım ödülünün sahibi oldu. 

KIA böylece, ilk olarak 2010 yılında kazandığı iF Tasarım Ödüllerine yenilerini ekledi ve toplamda 20 adet iF Tasarım Ödülü’nün sahibi olmuş oldu. 

KIA daha büyüleyici ve ilginç kullanıcı deneyimi için kalitesini sürekli artırıyor. Tasarım ödüllerinin ardından değerlendirmede bulunan KIA Tasarım Merkezi Başkanı Karim Habib, “KIA, daha büyüleyici ve çekici kullanıcı deneyimi için kalitesini sürekli artırıyor. KIA’nın kompakt SUV modeli XCeed ve ‘Imagine by KIA’ ise bu çabayı en iyi biçimde yansıtıyor.  Tasarım anlayışımızın tüm dünyadaki kullanıcılar tarafından takdir edilmesinden gurur duyuyorum” dedi.


KIA XCeed tasarımıyla Ürün Kategorisi’nde dikkatleri üzerine çekti
 

iF Tasarım Ödülleri’nde ‘ürün’ kategorisinde ödül kazanan KIA XCeed, bir hatchback otomobilin sportif görünümü ve sürüş özelliklerini kompakt SUV otomobilin pratikliği ile aynı potada eriten şehirli bir otomobil olarak dikkat çekiyor.Geleneksel SUV modellerine yeni bir soluk getiren, daha kompakt ve sportif çizgilere sahip  XCeed, sürücülere geniş bir kabin ve bagaj alanı sunuyor. Gelişmiş araç içi özellikleriyle sınıfının en ileri teknolojilerini kullanan XCeed, geleneksel bir hatchback otomobile kıyasla daha çekici bir görünüm sergiliyor. 

XCeed’in de ödül kazanmasıyla birlikte, Ceed ailesinin dört üyesi de artık iF Tasarım Ödülü sahibi oldu. KIA, 2019 yılında beş kapılı Ceed Hatchback, Ceed Sportswagon ve ProCeed olmak üzere üç modeliyle iF Tasarım Ödülü’nde ödül alarak bir rekor kırmıştı. 

“Imagine by KIA Konsepti” Profesyonel Konsept Kategorisi’nden ödülle döndü

2019 Cenevre Otomobil Fuarı’nda tanıtılan 'Imagine by KIA' konsepti, şık ve atletik bir aile otomobili; kaslı bir spor otomobil ve çok yönlü, geniş bir kompakt SUV olmak üzere farklı karakterleri içinde barındıran tamamen elektrikli dört kapılı bir otomobil olarak tasarlandı. Otomobil endüstrisinin belirlemiş olduğu klasik araç kategorilerinin ötesinde tasarlanan bu yeni nesil sıfır emisyonlu “Imagine by KIA Konsepti” bir güç aktarma sistemi ile tamamlanıyor. Her bir akstaki elektromotorları alçak bir noktaya entegre edilen bataryalar besliyor. 
21. yüzyılın standart ulaşım aracı olarak tasarlanan 'Imagine by KIA', sürücüyü heyecanlandırmak üzere markanın tasarım motiflerini yeniden yorumluyor ve geleceğin aracını otomobil severlerin beğenesine sunuyor. 

iF Tasarım Ödülleri 2020’de 56 ülkeden toplam 7.298 başvuru yapıldı.

İlk kez 1953 yılında düzenlenen iF Tasarım Ödülleri, dünyanın en eski bağımsız tasarım kuruluşu olan ve Hannover'de bulunan iF International Forum Design GmbH tarafından her yıl düzenleniyor. 67 yıldır tasarım alanında dünyanın en önemli ödülleri arasında bulunan iF Tasarım Ödülleri’ne 2020 yılında 56 ülkeden başvuru yapıldı. Ödül programı kapsamında, 78 tasarım uzmanından oluşan ve bağımsız uluslararası bir jüri tarafından değerlendirilen toplam 7.298 ürün değerlendirildi.

Otomotiv sektöründeki gücünü gelecekteki faaliyetlerini geliştirerek sürdürmeyi hedefleyen Kia; elektrikli araç, mobil hizmetler, bağlanabilirlik ve otonom sürüş konularını içeren yeni 'Plan S' stratejisi kapsamında 2025 yılına kadar 25 milyar dolar yatırım yapacak.
 
Güney Koreli otomotiv devi Kia bu kapsamda, 2025 yılına kadar 11 elektrikli model geliştirecek. Kia, küresel elektrikli araç pazarında da yüzde 6,6 pazar payı hedefliyor.

Türkiye’de Anadolu Grubu çatısı altında faaliyetlerini sürdüren Kia, geleneksel motorlu taşıtlara odaklanan bir iş modelinden elektrikli araçlar ve kişiselleştirilmiş ulaşım çözümlerine odaklanan bir iş modeline geçmeye hazırlanıyor. Kia bu kapsamda, elektrikli ve otonom araçlar ile ulaşım hizmetleri olmak üzere iki aşamalı geçişi hedefleyen ‘Plan S’ stratejisini duyurdu. 

‘Plan S’ stratejisi kapsamında 25 milyar dolar yatırım yapacak olan Kia, 2025 yılına kadar 11 elektrik model geliştirmeyi, küresel elektrikli araç pazarında yüzde 6.6 pazar payı* elde etmeyi ve satışlarının yüzde 25’inin elektrikli araçlardan sağlanmasını öngörüyor. Kia ayrıca, 2026 yılına kadar güçlenmesi beklenen elektrikli araç pazarında yıllık 500 bin elektrikli araç satışı hedefliyor.   

Kia elektrikli araç üretimi ve satışındaki bu hedeflerinin yanı sıra, yeni iş modelinin bir parçası olarak elektrikli araç tabanlı ulaşım hizmetleri sunarak çevre kirliliği gibi küresel kent sorunlarının çözümünde de öncü rol oynayacak.
 

Elektrikli araçlara kademeli geçiş 

‘Plan S’ kapsamındaki ilk elektrikli aracını 2021 yılında geliştirecek olan Kia, ilk olarak crossover silüetinde bir elektrikli araç üretecek. Tek bir şarj ile 500 km’nin üzerinde menzile ulaşacak olan araç, 20 dakikanın altında hızlı şarj özelliğine de sahip olacak. 

Kia, 2022 yılından itibaren SUV ve MPV’lerle elektrikli ürün gamını genişletecek ve 2025 yılına kadar 11 modelden oluşan elektrikli ürün ailesine kavuşacak. 

Kia’nın SUV satışları yüzde 60’ı bulacak

Teknolojiyle birlikte büyüyen Y kuşağı ve teknolojiyle doğan Z kuşağı için stratejisini geliştiren Kia, elektrik araç pazarında liderliği hedefliyor. Yenilikçi vizyonuyla ‘Plan S’ kapsamında 11 elektrikli model geliştirecek olan Kia, 2022’ye kadar ise SUV satışlarının toplam satışlarında yüzde 60 pay* almasını öngörüyor. 

‘Plan S’ ile geleceğin ulaşım yöntemlerine ve elektrikli araç teknolojisine yatırımlarını hızlandıracak olan Kia, böylece gelişmiş pazarlardaki toplam satışlarının yüzde 20’sini elektrikli araçlardan sağlayacak. 

* Çin hariç 

Geniş ürün gamı, üstün performansı ve teknolojisiyle fark yaratan Kia, C segmentte otomobil severlere yeni bir alternatif getiriyor. Kia, geleneksel SUV modellerine yeni bir soluk getiren, daha kompakt ve sportif çizgilere sahip Yeni XCeed modelini Türkiye pazarına sundu.

C segmentinin iddialı modellerinden Ceed ailesinin, dördüncü farklı gövde tipi olan kompakt SUV modeli Yeni XCeed, diğer Ceed modelleri gibi Avrupalı sürücüler için Avrupa’da geliştiriliyor ve üretiliyor. Daha kompakt gövdesiyle geniş bir kabin ve bagaj alanı sunan Yeni XCeed, gelişmiş araç içi özellikleriyle sınıfının en ileri teknolojilerini kullanıma sunuyor. 

Türkiye’de ilk etapta 1.6 litre dizel motor ve 7 ileri çift kavramalı otomatik şanzıman seçeneğiyle satışa sunulan Yeni XCeed, Kia’nın yetkili satış noktalarında meraklılarını bekliyor.  

Türkiye’de Anadolu Grubu çatısı altında faaliyetlerini sürdüren Kia, C segmentindeki gücünü Yeni XCeed ile göstermeye devam ediyor. Kia’nın Franfurkt’taki tasarım merkezinde geliştirilen ve Slovakya’daki üretim tesislerinde Avrupalı sürücüler için üretilen Yeni XCeed, SUV konforunu hatchback sportifliği ve sürüş özellikleriyle buluşturuyor. 

Sportif yapısı ve üst düzey konforuyla benzersiz bir sürüş deneyimi sunan Yeni XCeed, geleneksel bir hatchback otomobile kıyasla daha fazla görüş açısı ve yola hakim bir sürüş deneyimi yaşatıyor. Gelişmiş güvenlik önlemleri, bağlantı özellikleri ve teknoloji çözümleriyle Yeni XCeed, şehirli kompakt SUV sınıfının en teknolojik otomobili olarak öne çıkıyor. 

Hatchback bir araç ile SUV’un öne çıkan yönlerini birleştiren Yeni Kia XCeed, güçlü ve ekonomik turbo beslemeli modern motoru ve 7 ileri çift kavramalı otomatik şanzımanıyla sınıfının en verimli otomobillerinden biri olarak dikkat çekiyor. 

Şehirli ve sportif bir SUV 

Dikkat çekici tarzı ve modern tasarımıyla Yeni XCeed, geleneksel SUV’lara modern bir alternatif oluşturuyor. Ceed ailesine katılan Yeni XCeed, tasarımı ve çizgileriyle kompakt ailenin SUV ihtiyacına da cevap veriyor. 

Beş kapılı hatchback Ceed ile kıyaslandığında 26mm artışla 1.826mm genişliğe ve 44mm daha yüksek bir yapıya kavuşan Yeni XCeed, çamurluk kaplamaları ve gümüş renkli detaylarıyla SUV hissini destekliyor. 
 

Yeni XCeed; 12,3 inç büyüklüğündeki dijital gösterge paneli, 10.25 inçlik yüksek çözünürlüklü multimedya ekranı, standart sunulan yan deri koltukları, panoramik sunroof’u, yüksek teknolojiye sahip LED ön farları, 3D arka LED farları ve yeni bluetooth fonksiyonlarıyla iki cihazın aynı anda bağlanabilme özelliklerine ek olarak; sesli komut ile müzik, mesaj, arama opsiyonları, Apple Car Play ve Android Auto uyumlu teknolojisiyle sınıfının üstünde imkanlar sunuyor.  

Yeni Kia XCeed, diğer Ceed modellerinden farklılaşarak kendine özgü süspansiyon ayarı ve mimarisi ile sürücülere benzersiz bir sürüş deneyimi sunuyor. XCeed yerden yüksek yapısına rağmen; özel süspansiyon ayarı, daha kompakt dış boyutları, daha düşük ağırlık merkezi ve azaltılmış toplam kütlesi sayesinde SUV ailesine göre çok daha dinamik ve sportif bir sürüş tarzı sunuyor.

Türkiye’ye ilk etapta Kia’nın bugüne kadar geliştirdiği en temiz dizel motor olan ve yüksek yakıt verimliliği sunan, 136 beygir gücündeki 1.6 litre dizel Smartstream motorla gelen XCeed, 100km’de yalnızca 4,4lt yakıt tüketimiyle sınıfında öne çıkıyor.

TEKNİK ÖZELLİKLER: Kia XCEED 1.6 CRDI DCT (7 İLERİ OTOMATİK ŞANZIMAN)

Motor
 

Silindir hacmi: 1.598cc

Maksimum güç: 136PS, 4.000 d/d

Maksimum tork: 320Nm, 2.000 – 2.250d/d 

Şanzıman

Yedi vitesli çift kavramalı otomatik şanzıman (7DCT)

Performans

Maksimum hız: 198km/saat

Hızlanma 0-100km/s: 7,5sn

Yakıt tüketimi
 

Karma yakıt tüketimi: 4,4lt – 4,6lt / 100km

CO2 emisyon salınımı (karma): 117 – 122gr

Boyutlar (mm)

Uzunluk – Genişlik – Yükseklik: 4.395 – 1.826*- 1.495**

*yan aynalar hariç

** 18 inç jant ile

Aks / Dingil mesafesi: 2.650 

Jant ve Lastikler

18inç alaşım jant, 235/45 R18 lastik

Güney Koreli otomotiv devi Kia, bu yıl da UEFA Avrupa Ligi sponsorluğu kapsamında taraftarları heyecanlandırmaya devam ediyor. Sezon boyunca UEFA Avrupa Ligi maçlarında farklı etkinlikler düzenleyecek olan Kia, UEFA Avrupa Ligi Kupa Turu ve Resmi Maç Topu taşıyıcısı da dahil olmak üzere gençleri heyecanlandıran faaliyetler de gerçekleştirecek.

2019 – 2020 sezonunda da UEFA Avrupa Ligi sezonunun resmi partnerlerinden biri olan Kia, Avrupa’da ve Türkiye’de taraftarların kendilerini maçların bir parçası olarak hissetmesi için tanıtım faaliyetlerini aralıksız sürdürüyor.

“Taraftara güç ver” sloganıyla çalışmalarını yürüten Kia, 8-12 yaş grubundaki çocuklara hayatları boyunca unutamayacakları bir deneyim yaşama fırsatı da sunuyor. UEFA Avrupa Ligi’nde oynanacak 205 maçın her biri öncesinde “Resmi Maç Topu Taşıyıcısı” programı kapsamında futbolcular ve hakem heyetiyle birlikte sahaya çıkma şansı sunuluyor. Çocuklar böylece, hem resmi maç topunu taşımış oluyor hem de stadyumların kalbinde maç ambiyansını yaşamış oluyor.
 

​

Kia Türkiye ayrıca, yıl içerisinde yapacağı sosyal medya kampanyaları ile Beşiktaş, Trabzonspor ve Başakşehir’in ev sahipliği yapacağı maçlarda futbolseverlere takımlarını destekleme fırsatı sunuyor.

UEFA Avrupa Ligi’nin bu yılki finali 27 Mayıs 2020’de Polonya’nın Gdansk şehrindeki PGE Arena Gdansk stadyumunda oynanacak. 

Otomotiv sektörünün öncü markalarından Kia, 2019 -2020 sezonunda da Türk basketbolunda ilklerin öncüsü Anadolu Efes Spor Kulübü ile iş birliğine devam edeceğini açıkladı. İş birliği kapsamında Anadolu Efes’in araç sponsorluğunu üstlenen Kia, kulübün basketbolcularına yıl boyunca kullanacakları Sportage model araçları teslim etti. Kia, iş birliği kapsamında Sinan Erdem Spor Salonu’nda farklı etkinliklerle Anadolu Efes maçlarını renklendirmeyi sürdürecek.
 

Türkiye’de Anadolu Grubu çatısı altında otomobilseverlerle buluşan Kia, uzun süredir destekçisi olduğu Basketbol Süper Ligi şampiyonu ve geçen yılın Euroleauge finalisti Anadolu Efes ile iş birliğine devam edeceğini açıkladı.
 

İş birliği kapsamında Anadolu Efes’in araç sponsorluğunu üstlenen Kia, basketbolculara sezon boyunca kullanacakları Yeni Sportage’ları düzenlenen törenle teslim etti. Tören sırasında renkli görüntüler ortaya çıkarken, Anadolu Efes basketbolcuları Sportage’la birlikte fotoğraf çektirmeyi de ihmal etmedi.
 

Sinan Erdem Spor Salonu Kia ile Renklenecek
 

Kia, iş birliği kapsamında ayrıca, Sinan Erdem Spor Salonu’nda yıl boyunca çeşitli aktiviteler de gerçekleştirecek. Geçtiğimiz yıl birçok Turkish Airlines Euroleague maçında çeşitli etkinliklerle taraftarları coşturan, Mart ayında gerçekleştirilen etkinlikle bir taraftara hem iç hem de dış tasarımıyla dikkat çeken Stonic model araç hediye eden Kia, bu yıl da sürpriz aktiviteleriyle Sinan Erdem Spor Salonu’nu dolduran taraftarların ve Anadolu Efes’in yanında olmaya devam edecek.

20 yıldan uzun süredir otomobil tasarımıyla ilgilenen ve birçok markanın tasarım şefliğini üstlenen Karim Habib, Kia tasarım merkezinin başına atandı. Kia, tasarım şefliğinin yanı sıra kıdemli başkan yardımcılığı görevine de Habib’in atandığını açıkladı.

Güney Koreli otomotiv devi Kia, tasarım merkezinin başına Karim Habib’in getirildiğini açıkladı. Daha önce Avrupa ve uzak doğu menşeili markalarda tasarım liderliğini üstlenen Habib, Ekim ayı itibarıyla Kia’nın Güney Kore, Namyang’da bulunan tasarım merkezinde çalışmalarına başlayacak.
 

20 yılı aşkın süredir premium markaların tasarım şefliğini üstlenen Karim Habib, markanın mobilete ve elektrifikasyon vizyonu çerçevesinde geliştireceği araçların tasarımından sorumlu olacak. 
 

Kia’nın sahip olduğu güçle otomotiv endüstrisinin geleceğine yön veren bir marka olduğunu belirten Karim Habib, “Elektrifikasyon ve mobilitenin geleceği anlamında ciddi çalışmaları olan bir markaya geldim. Bu geleceğin bir parçası olduğum için oldukça mutluyum.  Kia’nın başarılı tasarım ekibiyle  bir an önce çalışmaya başlamak için sabırsızlanıyorum” açıklamalarında bulundu.
 

Karim Habib, kariyeri boyunca farklı otomotiv markalarında önemli görevlerde bulunarak birçok modelin yaratılmasında öncü rol aldı. 

Türkiye’de Anadolu Grubu çatısı altında faaliyet gösteren Kia, Kia Kasko hizmetiyle araçlarına gözü gibi bakanlara avantajlar sunmaya devam ediyor. Kia Kasko; hasar durumlarında orijinal Kia yedek parça kullanımı, ekspres onarım gibi birçok hizmeti Kia yetkili servislerinde poliçe kapsamında müşterilerine özel olarak sunuyor.